1863’te Massachusetts’te dünyaya gelen G. Herbert Mead’in kariyeri özellikle Chicago Üniversitesi’nde öne çıkmıştır. Hiç kitap yazmamıştır fakat ölümünden sonra öğrencileri çalışma kağıtlarını ve ders notlarını derlemiş, bunlar kitap olarak yayınlanmıştır. Bu kitaplardan en önemlileri Zihin, Benlik ve Toplum ile Edim Psikolojisi’dir. Toplumbilime katkıları sembolik etkileşimcilik alanında kendini göstermiştir. Nesnel ve öznel davranışı bir arada ele almanın önemi üzerinde durarak çalışmalarını yaşadığımız nesnel dünyaya insanların yaptığı öznel değerlendirmeler üzerinde yoğunlaştırmıştır.
Mead’e göre insanlar iletişimlerini semboller yoluyla kurarlar. Bu sembollere toplum tarafından etkileşimler sonucu anlamlar yüklenir. Sembollerin anlamlı olabilmesi için toplumdaki bireylerin birbirini, amaçlarını anlaması bir nevi empati kurması gerekmektedir. Mead’in rol alma süreci olarak bahsettiği bu iletişim şeklinde birey karşısındakinin davranışlarını yorumlar ve etkileşim kurup kurmayacağı hakkında bir karar verir. Birey hem kendisinin hem de başkalarının farkında olarak benlik algısını geliştirir.
Rol alma sürecinde de bahsedildiği üzere benlik, bireyin diğer bireylerle etkileşimiyle meydana gelen bir kavramdır ve rol alma sürecine bağlı olarak gelişir. Mead benliği ikiye ayırır. Bireyin kendi düşüncelerini ve kendi düşüncelerinden yola çakarak yaptığı eylemlemleri “ben” olarak nitelendirirken, çevresindeki insanların farkındalığına varmasını, sosyal ilişkilerinde onları da göz önünde bulundurmasını “beni/bana” olarak nitelendirir. Örneğin birey takılıp düşerek dizini kanattığında duyduğu acı “ben” tarafından ortaya konur. Fakat bireyin toplum içinde bulunduğu durum (yaş, cinsiyet gibi) tepkinin ortaya konuluşunu etkiler. Düşen küçük bir çocuksa ağlayabilir, genç bir kız gülebilir, yetişkin bir erkek hissettiği acıyı yüz ifadesiyle ortaya koyabilir. Yani eylem “ben” ile başlar. “Beni/bana” ise eyleme rehberlik ederek eylemi sonlandırır. Bu rehberlik toplumsal norm ve değerlere, amaçlara uygun bir yönlendirmedir. Mead, bireyin toplumu da göz önünde bulundurarak kendi deneyimlerini ortaya koymasını genelleştirilmiş diğer kavramıyla açıklar. Bu kavram bireyin toplumdaki sosyal alışkanlıkların özümsenmesini ifade eder.
Mead’e göre bireyin benlik sahibi olması doğuştan değil, bir süreç dahilinde gerçekleşmektedir. Bu süreci üçe ayırır. Birinci dönem hazırlık aşamasıdır. Bu aşamada çocuk taklit yoluyla kendisini başkalarının yerine koyarak rol alır. İkinci aşama olan oyun aşamasında çocuklar kendi kimlikleri dışındaki rolleri, oynadıkları oyunlarda gerçekleştirerek bu rollerin farklılığını keşfeder ve onları özümser. Son aşama birlikte oyun aşamasıdır. Bu aşamada çocuk yine bir rol üstlenir fakat artık başkalarının rollerini ve bu rollerin beklentilerini de göz önünde bulundurur.
Okuyunca fark ettim , aynı son paragrafta yazılan üç aşamayı da gerçekleştirmişti oğlum, çok başarılı bir tespitte bulunmuş Mead