Sosyolojik soru nedir?
Bilim olmanın bir gereği olan cevap arama eylemi elbette ki Sosyoloji için de geçerlidir. Sosyoloji, soru sorma ve cevaplama işlemini bütün bilimler gibi sistematik bir şekilde gerçekleştirmektedir. Öncelikle bir sorunun sosyolojik olabilmesi için toplumla doğrudan doğruya ilişkili olması gerekir. Sosyologlar olgularla ilgilenir. Olayları, olgular ile açıklama yoluna giderler. Sosyolojik olgu, bir kategoridir. Eğer sosyolojik olgu ve sosyolojik olaylara örnek vermek gerekirse şöyle olacaktır:
Sosyolojik olgu: Aile, Nüfus, Kapitalizm gibi terim ve kavramlar,
Sosyolojik olay: Aile içi şiddet, 92 yılındaki nüfus artışı, Kapitalizmin ekonomiye etkisi gibi oluşlardır. Görüldüğü gibi olgular çok daha tümel; olaylar ise daha tikeldirler.
4 farklı sosyolojik soru tipi vardır:
- Olgusal Soru: Veri toplamak amacı ile sorulurlar. Sorunun mantığı “Ne oldu?” bağlamındadır.
- Karşılaştırmalı Soru: Bir sosyal bağlamın diğer sosyal bağlamlara göre farkını anlamak amacı ile sorulurlar. Sorunun mantığı “Başka bir yerde de oldu mu? Olduysa nasıl oldu?” bağlamındadır.
- Geliştirmeli Soru: Toplumların geçmişiyle bugününü karşılaştırmak amacı ile sorulurlar. Sorunun mantığı “Toplum içinde bu olay nasıl gerçekleşti? Hangi evrelerden geçti?” bağlamındadır.
- Kuramsal Sorular: Olguların anlamını yorumlama amacı ile sorulurlar. Sorunun mantığı “Bu olguyu ne meydana getirdi? Ne açıklar?” bağlamındadır.
Sosyolojik sorular, toplumsal olayları araştırmak ve açıklamak amacıyla büyük önem taşırlar. Soruların cevaplama yöntemleri kanıtlayıcı nitelikler taşımak zorundadır ve toplum yaşamının anlaşılması ve gelişmesine büyük katkıda bulunurlar.
Sosyolojik bir araştırma yaparken bir olguya dair cevapları genel-geçer doğrularla kanıtlamalıyız. Yani toplumsal alanda kabul edilen sosyolojik kanıtları kullanmalıyız. Bir sosyolojik araştırma yapma üzere 7 adım izlenir. Bunlar:
1. Araştırma Sorunu Belirlemek
2. Kanıtları Belirginleştirmek
3. Sorunu Daha Belirgin Hale Getirmek
4. Bir Desen/Tasarım Oluşturmak
5. Araştırmayı Gerçekleştirmek
6. Sonuçları Yorumlamak
7. Bulguları Raporlamak
Sosyolojik araştırmalarda bir diğer önemli ilke ise nedensellik / ilişkisellik ilkesidir. Yaptığımız araştırmalarda ortaya çıkan sonuçları, sebepleri açısından nedensellik ve ilişkisellik açısından yorumlayabilmemiz gerekir. Ancak nedensellik ve ilişkisellik birbirine karıştırılmamalıdır. Nedensellik, bir olayın veya olgunun, doğrudan etkilendiği ve olduğu şekliyle gerçekleşme/olma sebebi arasında kurulan bağdır; ilişkisellik ise dolaylı yoldan etkilendiği ve aynı durumun başla olgular ya da olaylar üzerinde görülmesi durumunda kurulan bağa verilen addır.
Sosyolojik olguların, fiziksel, biyolojik veya kimyasal olgulardan farklı olduğu noktalar vardır. Bu ayrılık şu noktada gerçekleşmektedir: Bahsettiğimiz diğer fen bilimlerinde gerçekleşen olayların oluş sebebi bellidir, değişmez ve tektir. Ancak sosyolojik olaylar birçok sebepten ötürü gerçekleşmiş olabilirler, ayrıca zaman geçtikçe geçerliliklerini de toplumların değişmesiyle beraber yitirirler. Bu bağlamda düşünülünce, sosyolojik olaylar ile örneğin bir fiziksel olayın arasındaki fark kolaylıkla görülür.
Sosyoloji bilimi, ilişkileri tanımlayan bir etkiyi yorumlamak üzere üç farklı kavramı kullanmaktadır. Bunlar:
Bağımsız Değişken: Diğer değişkenleri etkileyen değişkene denmektedir.
Bağımlı Değişken: Diğer değişkenler tarafından etkilenen değişkene denmektedir.
Kontrol: İlişkiler arasında, diğer etkenlerin etki alanı dışında kalır. Değişkenlerden etkilenmez. Bu olgulara veya olaylara da kontrol denmektedir.