Sosyalleşmenin birçok farklı şekilde ilerleyebildiğini önceki yazılarımızda söylemiştik. Bu yazımızda, bunlardan bir diğeri olan Okul çerçevesinde çocuk sosyalleşmesini işleyeceğiz.
Aile içinde belli bir sosyalleşme sürecini bitirmiş ve toplum içinde diğer insanlarla nasıl iletişim kurup etkileşime gireceğini az çok öğrenmiş çocukların; bahsettiğimiz bu durumları iyice öğrenmesi ve kabullenmesi durumu da eğitim/öğretim yapılan okullarda gerçekleşmektedir. Ülkemizde hemen hemen 7 yaşında başlayan birinci sınıf okul eğitimi, öncelikle Hayat Bilgisi gibi derslerde toplumsal etkileşimin yolları ve adapları öğretilerek başlar. Bu sosyal öğretim sırasından, yine çocuklar farkında olmadan farklı kavramları da kabul etmiş olurlar. Bunlar otorite ve disiplindir. Bu iki kavrama yazımızın devamında söz edeceğiz.
Öncelikle, aileleri ve akrabaları dışında kalan insanlarla ilk etkileşimin okulda başladığını söylememiz gerekir. Çocuklar, sınıf arkadaşları ve öğretmenleriyle toplumsal bir etkileşim sürecine girerler ve bu zaman zarfı içinde arkadaşlarına nasıl öğretmenlerine nasıl davranmaları gerektiğini; onlarla nasıl konuşup hangi sıfatları kullanmaları gerektiğini öğrenirler. Bu durum çocukların, statüsel farklılıkların oluşturduğu toplumsal davranış şekilleri hakkında fikir sahibi olmalarını sağlayacaktır. Öğretmenlerinin, onlardan daha üst bir statüde olduğunu anlarlar ve onlara karşı, arkadaşlarıyla girdikleri daha samimi ilişkilere giremeyeceklerini öğrenirler. Bu bağlamda, hayatlarının kalanında girdikleri mekânlarda herhangi bir statüsel hiyerarşiye uyum göstermelerini sağlayacaktır. Statü, sosyolojik bir olgudur ve çocukların okulda aldığı statüsel davranış şekillerini öğrenme derslerini anlamak için bilgi sahibi olunmalıdır. Statü’yle ilgili detaylı bilgi almak için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.
Okulda gerçekleşen sosyalleşmenin asıl izleri: otoriteyi kabul etmek ve disiplin altına girmek durumlarından kaynaklanan izlerdir. Öncelikle, sosyalleşme konusunda bahsettiğimiz durumu tekrarlayalım: Sosyalleşme, toplumun bireyi yontmasıdır. Bu bağlamda, çocuklara öğrenci olarak öncelikle bir otorite kabul sistemi geliştirilmektedir. Yani, öğretmen otoritesinin kabul ettirilmesi… Öğretmenlerinin otoritesini kabul ederek, sosyalleşme sürecinde bir üst mevki kavramını anlarlar ve üst mevkinin boyunduruğu altına girmeyi kabullenirler. Diğer yandan ise çocukların genelde okulda dilden düşmeyen “disipline gidersin” korkutmasıyla, yine disiplin anlayışını öğrenir ve kabullenirler. Bu bağlamda, çocuklara okulda hem otoriteyi kabul etmek hem de disipline girmek anlayışları öğretilmiş olur. Bunun sebebi ise gelecekte yetişkin birer birey oldukları zaman okulda geçirdikleri sosyalleşme sürecinde öğrendiklerini hayata geçirmektedir. Yani, devlet otoritesini kabul etmek ve hayatını disiplinli bir şekilde yaşamak… İçinde bulunduğu kurumun, çalıştığı iş yerinin, derneğin, vâkıfın veya herhangi bir kuruluşun içersinde disiplinli olarak sosyalleşme sürecinin bir diğer kavramını gerçekleştirmiş olurlar. Kısacası, aslında söylemek istediğimiz şey: Okulda gerçekleşen sosyalleşme sürecinde, çocuklar toplumun standartlarına ve sistemlerine uygun hale getirilirler. Bu standart ve sistemlere uygun şekilde davranış gösterir ve hayatlarını sürdürürler.
Okulda, farklı bir kulvarda gerçekleşen sosyalleşme süreci ise akran ilişkileridir. Yaşıtlarıyla aynı sınıfta zaman geçiren ve onları tanıyan çocuk, aslında onlar sayesinde kendisini de tanımaya başlar. Öğretmeniyle, ailesiyle konuşamadığı konuları veya giremediği ilişkilere akranlarıyla girer. Bu süreç içersinde, sosyalleşmenin bir diğer adımını da atmış olur. Akran ilişkileriyle ilgili detaylı bilgi almak için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.
geri dönülmez bir sosyalleşme süreci başlıyor demektir okulla, artık eskisi gibi bir hayatınız olmayacaktır çocuğunuzla, kontrol elinizden çıkacak, çocuğunuz sizden başka hatta bazen size rağmen başkaları ile yakın ilişkiler içine girecektir.