İnsanlar arasındaki iletişimle, ilişkiyle kurulan ve belirli bir kültürle devam eden en büyük gruba toplum adı veriliyor. Bu en büyük grup, diğer topluluk ve gruplardan farklı olarak; Birlik beraberlik güdüsüyle, hayatı ortak yaşayan, sosyal diyalog örgüsü oluşturan, organizeleşmiş insan topluluğudur ve insanların bir araya gelmesiyle doğrudan oluşur. Bir başka deyişle; insan sosyal varlığını topluma borçludur, aynı şekilde toplumun oluşabilmesi için de insana ihtiyaç duyulur.
Toplum içerisindeki çeşitli grupların birleşmesiyle toplum meydana gelir. Toplum içerisindeki çeşitlilik, toplumun en küçük çekirdeklerini oluşturur, ayrı kültürlere sahip insanları bir araya getirir. Dolayısıyla toplum ve kültür birbirine çok yakın anlamlar taşımaktadır. Toplum, böyle bir anlam taşımasından, kültür ile ilişkisinden ötürü birçok kez kültür ile aynı anlamda kullanılmıştır. Bu bağlamda toplumu oluşturan topluluklar alt kültürler oluşturmuşlardır. Örnek olarak dini bir topluluğa Müslüman toplum denebilmektedir.
Aynı şekilde toplum içerisindeki diğer kültürler (Örneğin diğer dine mensup insanların, dinsel kültürleri) mevcut kültüre etki ederek, karışarak bir üst kültürü oluşturur. Farklı kültürlere sahip, aynı toplumda yaşayan insanlar zamanla kendi kültürlerinin, diğer grubun kültürleriyle etkileşime geçmesi sonucu toplumun bütün insanlarının ortak kültürüne ulaşmış olması toplumun kültürünü oluşturmasıdır.
Toplumun en büyük hücresi iletişimdir. Birbirini umursamayan, duyarlı olmayan bir toplumun sağlıklı bir toplum olduğu söylenemez. Toplum içerisinde kendini ifade edebilen, toplumun bir parçası olan birey, aynı şekilde kendini ifade edebilmesi için diğer insanlarla da iletişimde olmak ve dinlemek zorundadır. İletişimde olmayan, yaşama sevincini kaybetmiş, birbirine yabancılaşmış, ileriye, çözüme ve gelişmeye, sorun çözmeye yönelik düşünmeyen toplumlar her zaman güçlü ülkelerin emperyalizminin etkisi altında kalmışlardır.
Toplumu oluşturan bir bireyin nitelikli olması o toplumun nitelikli olması anlamına gelmektedir. Bireye yapılan her yatırım, topluma yapılan yatırımdır. Sağlıklı bir toplumun hasta olmadan hayatına devam edebilmesi, toplum içerisindeki insanların huzurlu yaşaması için, bireyin eğitimine, insan haklarına, ihtiyaçlarına, ilgi alanlarına, hedeflerine, adaletine, imkân ve olanak eşitliğine önem verilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki birçok toplumun yaşadığı bu acımasız dünyadaki insanlık, ancak insancıl düşünce ve sevgiyle ayakta kalacaktır.
otobüse binerken önünüze geçmeye çalışanlar, kalabalık bir pazar veya markette sanki siz yokmuşsunuz gibi ittirmek suretiyle ilerleyenler, geçiş yerinin tam ortasında dikilerek muhabbet edip yolu kapatanlar… bunlar gibi birçok canlı var dünyada, canlı diyorum çünkü henüz gelişimlerini tam olarak tamamlayıp insan olma evresine geçememişler.