GÖZLEM: BİLİM, TEKNİK ve PSİKOLOJİ

Gündem Türkiye 4.3k Görüntüleme
3 Dk Okuma

     Bilgi Teknolojileri Çağı’nın vazgeçilmez öğeleri arasında yer alan müspet ilim, takibat ve tatbikatın doğru orantıda, uygun zeminde ve uygun laborant teknik elemanı psikolojisinin ortak yatay izdüşümüne paralel olarak gerçekleşebilir.

18. ve 19. yy arasında gerçekleşen Endüstri Devrimi sonrasında, endüstriyel alanda performansın birimler arası eşgüdüm anlayışına tabii olarak arttırılması, devamlı ve ilerleyen bir iş akışı için zorunluluk arz etmektedir.  Zaten, istikrarın ve gelişmenin sağlanabilmesi için yatay birimler arası homojen bilgi dağılımı ve denetim gereklidir.  İşte bu noktada önem arz eden birim insandır. Doğru bir şekilde kurulmuş olan hiyerarşik yapının tüm kademelerinde bireylerin uygun işleri yapması sağlanmalıdır. Aksi takdirde kurum içerisinde birimlerin kendi görevlerini yapamaması veya yapmaması, işlerin aksaması ve işverenin ölçeğinde karmaşık ve anlamsız bir ilerleme/gerilemenin olması, denetleme mekanizmasının çalışmadığının göstergesidir. Bu şekilde devam eden kuruluşların yönetimde sağlıklı bir politika izlemediği açıkça ortadadır.

Bilim, ilmi olarak gelişime tabii olmuş bireylerin ortaya çıkardığı ürünleri kapsayan kavramdır.
Teknik, bilim öğelerini işleyebilme yeterliliğidir.

    Bu doğrultuda, ölçeği işletmelere çevirdiğimizde alandaki teknik yeterliliğe uyumlu bireylerin iş başına getirilmeleri gereklidir. İşletmelerde bu ölçek değişkendir. Geleneksel ve hantallaşmış yönetim anlayışında, uzmanlık anlayışı bulunmamakta ve her işi, her birey yapabilmektedir. Bu da; sorun çözümünde dışa bağımlılık, kalite kaybının artması, sağlıksız bir iş ortamının oluşması demektir. Dolayısıyla işletmenin hem yapısına hem de çalışanların yeterlilik seviyesine ve psikolojisine negatif katkıda bulunmasını sağlamaktadır. Modern yönetim anlayışında, tüm hiyerarşik yapı ve kollarının birimleri, alanlarında uzmanlaşma eğilimindedir. Ayrıca tüm bölümler arası homojen etkileşim mevcuttur. Bu da istikrar için önem arz etmektedir. Sonuca ve çözüme yönelik dışa bağımlılık giderek azalmaktadır.  Performansa dayalı sistem hayata geçmiştir. Bu da adaletli bir yönetimi temsil etmektedir.

Bugüne kadar yapılan araştırmalardan dolayı biliyoruz ki katı hiyerarşik yapı, yetki dağılımının dengesiz ve adaletsizce gerçekleşmesinin sebebidir ve bu demode bir yaklaşımdır. Katı hiyerarşik yapılarda amir-memur ilişkilerinde komut sistemine dayalı bir bilgisayar gibi işlev görmesini bekleyen demode yöneticiler, önümüzdeki yıllarda rafa kaldırılacaktır. İnsan Psikolojisini anlayan, iktisadi ve idari olarak yeterliliğe sahip olan, etkinlik ve verimlilik konusunda en azından doğru adımlar atabilen yöneticiler ön plana çıkacaktır. Çünkü insani ilişkilerde hem etkin, hem de verimli olunamaz.

    Beşeri ilişkileri, ilmi olarak gerçekleştirmek insanlığın gerekliliğidir. Bu ilişkilerde liderlik, olayların sentezini yapabilme kabiliyetine sahip bireylere homojen şekilde dağılmamaktadır.  Ancak gelecek, bu konu üzerinde durmayan ve bu vasıflara göre lider barındırmayan firmaların aleyhine işleyecektir.

Yazar: Ali SARI

Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version