DEMOKRASİ NEDİR? TEMEL DEMOKRASİ MODELLERİ NELERDİR?

TUFAN 34.1k Görüntüleme
7 Dk Okuma

     Demokrasi temel anlamı itibariyle çoğunluğun yani halkın dahil olduğu model yönetim biçimidir. Genel olarak yönetim şekilleri, yönetimde bulunan kişilerin sayısına göre belirlenmektedir. Monarşi ile yönetilen ülkeler tek bir kişinin saltanatındayken, oligarşi belirli birkaç kişinin hakimiyetinde bulunan yönetim biçimidir. Yüzyıllar boyunca birçok yönetim biçimi denenmiş nihayetinde halkaların dahil olduğu yönetim biçimi olan demokrasi tercih edilmiştir. Peki, bugün halen tartışması sürüyor olan demokrasinin temel nitelikleri, yönetim şekilleri ve işleyişi nasıldır.

    Demokrasinin temel işleyişi

     Demokrasinin temeli yunan uygarlığında atılmıştır. Kelime anlamı ile açıklanacak olursa demokrasi, halk ve iktidar anlamlarına gelen demos ve kratos kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşmuştur. Kısaca, halkın yönetime dahil olduğu ve söz sahibi olduğu yönetim biçimi olarak tanımlanabilir. Ancak tarih boyunca hiçbir halkın tam anlamıyla kendi kendini idare edebildiği görülmemiş ve demokrasinin temeli sadece sözlerde kalmıştır. Günümüzde ise söz sahibi olan halkın demokrasinin temelinde en üst sınıf olması gerekirken, yönetilen olması ise bir kavram kargaşası oluşturmaktadır. Bu nedenle demokrasi kelimesi tarih boyunca şekillenmiş ve her yönetim biçiminde kendine yeni bir şekil bulmuştur.

    Demokrasinin oluşumu ve genel özellikleri

     Demokrasi uygulandığı toplumlara göre şekillendiği için, her toplum içerisinde farklı anlamlar kazanmış bu nedenle belirli bir tanıma sahip olamamıştır. Her dönem içerisinde farklı yönetim biçimleri ve demokrasi nitelikleri sebebiyle ortak bazı yönlerini ise kaybetmemiştir. Demokrasinin diğer yönetim biçimlerinden ayırt edilebilmesi ise, yönetimin uygulandığı rejim şekli ile belirlenebilir. Bugün monarşi ve dikta rejimlerinin temelde demokrasiden bir farkı bulunmamaktadır. Bu rejimlerde de genel olarak bir meclis, bir başkan ve seçilmişler bulunur. Fakat iki rejimi birbirinden ayıran temel esaslar seçilmişlerin, atanmışlığa geçişi ve dikta rejimini tercih etmesidir. Demokrasiyi,  diğer rejimlerden ayıran asıl özellikler ise şunlardır.

 1) Halkın yönetimde söz sahibi olması: Demokrasinin ilk ve en önemli temel özelliği halkın, yönetim içerisinde söz hakkının bulunmasıdır. Demokraside halkın yönetime dahil olması demokrasinin temelini oluşturmaktadır.

 2) Özgürlükler: Özgürlükler ve bir toplumun hürriyeti, demokrasinin şeklini ve uygulanış biçimini belirlemektedir. Bir millet özgür ve hür bir irade ile seçim hakkına sahip değilse orada demokrasiden söz etmek mümkün değildir.

 3) Azınlık hakları: Demokrasinin temelini oluşturan bir diğer öğe ise sınırları içerisinde bulunan tüm halkların haklarını ortak gözetmesidir. Genel olarak çoğunluğun söz sahibi olduğu yönetimde azınlıkların hakları da belirlenmelidir.

 4) Çoğunluğun söz sahibi olması: Demokrasilerde tek tip yönetim biçimi ve düşünce sisteminin bulunması mümkün değildir. İçerisinde barındırmış olduğu birbirinden farklı fikirleri ve milletleri ortak bir payede toplamak zorundadır. Herhangi bir topluluğa ayrıcalık gösterilmesi mümkün değildir.

 5) Kanunların uygulanabilir olması: Demokratik ülkelerde yönetimin kanunlar ile belirlenmiş ve hukuk kuralları çerçevesinde şekillenmiş olması gerekmektedir. Halkın yönetimde söz sahibi olması kadar önemli olan bu kural, hiçbir farklılık gözetmeksizin hukuk kurallarının gerektirdiği her şeyi eşit olarak uygulamalıdır. Kurallar, yönetenlerin keyfi seçimlerine göre değil, evrensel insan haklarına ve toplum şekillerine göre belirlenmektedir.

     Tüm bu kurallar ve özelliklerin uygulanabilir olması için yönetilen toplum kadar, yönetenlerinde demokrasiyi benimsemesi gerekmektedir. Hukuk kurallarının uygulanabilir olması için halkın sınırları kadar yönetenlerinde sınırları belirli olmalıdır. Keyfi bir müdahalenin olduğu ülkelerde, demokrasi geçerliliğini yitirmiştir ve sadece kelime anlamı itibariyle varlığını sürdürecektir. Belirtilen bütün niteliklerin şekillenmiş olduğu bir diğer alt nicelikler ise şunlardır.

 1) Yöneticilerin uygulanabilir kuralları, anayasanın seçmiş olduğu memurlar tarafından kontrol edilmelidir.

 2) Atanmışlar ve seçilmişler hiçbir baskı altında kalmadan hür iradeleri ile karar verebilmelidir.

 3) Seçilmişler, atanmışların seçiminde özgür olarak fikir belirtebilir.

 4) Hiçbir tehdit altında kalmadan tüm vatandaşlar hür ve özgür bir biçimde söz sahibi olmalıdır.

 5) Devlet yöneticiler, kendi kendini idare edebilmelidir. Eşit ve adil bir biçimde kurallar, oylamaya göre belirlenmelidir.

     Belirtilen bu beş kural çerçevesinde demokrasinin temeli oluşturulmaktadır. Demokrasi sadece yönetim biçimi ve halkın yönetiliş şekli değil evrensel bir adalet sistemidir. Demokrasinin uygulanabilir şekli itibariyle bazı özel modelleri bulunmaktadır.

    Temel Demokrasi Modelleri Nelerdir?

     Tarih boyunca şekillenmiş ve her dönem içerisinde kendisine yeni bir şekil belirlemiş olan demokrasinin temel bazı modelleri bulunmaktadır.

1)    Sosyal Demokrasi: Daha çok komünist rejimlerde geçerli olan bu yönetim modeli, sosyal hakların eşitliği kadar ekonomik ve siyasi eşitliği de savunmaktadır.

2)    Liberal Demokrasi: Liberal demokrasi biçiminde özgürlük ve siyasal haklar eşit olarak belirtilmiştir.

3)    Kalkınmacı Demokrasi: Bu demokrasi modelinde ise tüm halkların ve toplumun ortak bir şekilde kalkınması ve eşit şartlara sahip olması benimsenmiştir.

4)    Koruyucu Demokrasi: Korumacı bir modele sahip olan bu yönetim biçimi, daha çok halkların haklarını yönetenlere karşı koruduğu sistemlerde geçerlidir. Temelinde eşitliği ve hürriyeti savunuyorsa da sınırları çizilmiş ve kalıplaşmış bir yapıya sahiptir.

     Demokratik bir rejimin uygulanabilir olması ve yukarıda belirtilen bütün kuralların geçerli sayılabilmesi için bazı araçlar gereklidir. Kısaca bu araçları açıklamak gerekirse;

1)    Parlamento: Diğer adıyla meclis olarak adlandırılan bu oluşum, ülkelere göre farklı şekillerde uygulanmaktadır. Bazı ülkelerde, bir başkanlık sistemi altında uygulanan model çoğulcu rejimi esas almaktadır.

2)    Siyasi Partiler: Demokratik bir rejimin uygulanabilir olması için siyasi partilere ihtiyaç vardır. Partiler, genel işleyişi ve rejimin uygulanış biçimini belirler.

3)    Anayasa: Devletin genel yönetim şeklini, hukuk kurallarını ve kurumların işleyişini belirleyen ana yapıdır.

4)    Güvenlik Kuvvetleri: Günümüzde oranları halen tartışma konusu olan güvenlik güçlerinin bir yönetim içerisinde bulunup bulunmaması ya da sayısının ne kadar olması halen belirlenememiştir. Kısaca bir devletin ve toplumun dış güçlere karşı olan mücadelesinde askeri gücünü tanımlamaktadır.


    Yönetim Şeklini Demokrasi Olarak Belirlemiş Ülkeler

     Bugün yönetim biçimi olarak demokrasiyi ilke edinmiş ülkeler şunlardır.

     Avrupa birliği çatısı altında demokrasiyi yönetim şekli olarak belirlemiş olan 27 ülke bulunmaktadır. Bunlar, Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, İngiltere, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Lüksemburg, Portekiz, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Romanya, Slovakya ve Slovenyadır. Bu ülkeler dışında, Türkiye, İsrail, Hırvatistan ve Makedonyada demokrasiyi yönetim biçimi olarak seçmiş ülkelerdendir.

 

Bu İçeriği Paylaşın
1 Yorum
  • efendim güldürdünüz beni bu saatte, o beş maddeyi nereden çıkardınız yahu, onlar gerçekten demokrasinin niteliğiyse biz demokratik bir ülke değiliz demek ki… siz yanlış yazmışsınız kardeşim bilmiyorsunuz demokrasiyi:))) ne demek öyle özgürlük, hürlük falan, yanlış sözler bunlar!!!!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version