Oyun sektörü denince akla hemen değişik platformların olmazsa olmaz oyunları arasında futbol oyunları var. Oyun icat edildiğinden beri de var olan bu alanda son zamanlarda göze çarpan sadece iki rakip var.
Bir tanesi Konami firmasının PES kısaltması ile bilinen Pro Evolution Soccer oyunu diğeri de Electronic Arts yani EA nin Fifa serileri. EA bu yarışta fifa lisanslarına sahip olduğu için biraz daha avantajlı gibi gözüküyor. Tabi teknik ve oynanabilirlik kriterlerini bir kenara bıraktığımızda.
Gerçi her iki oyunun kendine has taraftarları da bulunmakta. Nedense, oyun ne kadar da kötü olsa da diğer oyunu oynamaktansa neredeyse ölmeyi tercih edecek kadar fanatikler var etrafımızda.
Ancak konumuz bu iki oyunun tekniksel incelemesini yapmak değil. Gözümüze çarpan bir durumdan dolayı biraz daha farklı bir açıdan taktiksel yaklaşalım istedik konuya.
Her iki oyun da bir süre önce piyasaya çıktı. Oyun yapımcılarının en çok şikayet ettiği korsan oyunlar da, oyunların resmi yayınlanma tarihleri ile beraber çok kısa süreler içerisinde çıkmakta. Bu her zaman için yaşadığımız normal bir süreç. Hatta bazen bizi şaşırtan durumlar oluyordu. Çünkü bir oyunun resmi çıkış tarihinden önce korsan sürümlerinin piyasada çoktan indirilebilir olduğu görebiliyorduk. Bu durum kendi aramızdaki sohbetlerde oyunları kırarak internette paylaşan grupların oyun yapımcılarından daha fazla mesai yaptıkları yönünde sohbetler etmemize neden oluyor. Hatta olayı daha ironik hale getirip ödüllendirilmeleri gerektiğini bile söylerdik.
Bu iki ezeli rakipten PES 2013 çıktığı günün hemen sonrasında geleneksel olarak bu oyun korsanları tarafından kırılarak piyasaya sunuldu. Ancak Fifa 2013’te aynı durum söz konusu olmadı. Alışıla gelmiş süreç için bir hayli uzun süre geçmesine rağmen grupların bazı platformlardaki açıklamalarında Fifa 2013 için farklı bir koruma yöntemi kullanıldığı ve bu yüzden oyunun kırılma süreci biraz uzun zaman alacağı belirtilmişti.
Aklıma bu süreçte Playstation 3 ve kırılma hikayesi geldi. PS3 popülerliğini yitirmesine yakın bir dönemde kırılmış ve aniden hem 2. el hem de sıfır satışlarındaki fiyatları artma eğilimi göstermişti. Tabi bu durum kopya oyun ile beraber cihaza artan taleple doğru orantıda oldu. Ancak kırılana kadar PS3 oyun yapımcıları için en avantajlı platform olurken Sony cihazın satış rakamlarında beklediği seviyelere ulaşamamıştı. Cihazın kırılmasından sonra kopya oyun yaygınlaştıkça cihazın satış rakamlarındaki artışla ters orantıda oyun yapımcıları da bu platforma olan ilgilerini yitirmeye başlamıştı.
Bu durum bizde acaba kapalı kapılar ardında Sony kendi cihazının kırılması için açık noktalar mı bıraktı gibi düşünmemize neden olurken çok abartıp Sony konsolun kırılması için hackerlara yardımcı olduğunu savunan arkadaşlarımız bile oldu.
EA sadece Fifa serisi için oyun çıkartmadığını zaten biliyoruz. Yakın zamanda çıkan diğer EA oyunlarında bu koruma şekli uygulanmamış olduğu ve sonucunda da oyunlar çok kısa sürelerde kırıldığına da şahit olduk.
Hardcore diye tabir edilen oyun meraklılarının, oyunlara çok kısa bir süre içerisinde sahip olma isteği, oyun satışlarının en çok oyunun ilk çıktığı zamanlarda gerçekleştiği ve alışılagelmiş kırılma hikayesinin dışına çıkılması açıkçası bizim aklımıza bir çok şüphenin oluşması ve PS3 sürecinde olan olaylara benzer olaylarında bu oyun için yaşanıp yaşanmadığını sorgulamamıza yetti arttı.
EA’nin oyunları kıran bu gruplara baskı yapmasından çok işbirliği yapma ihtimali kafamızı en çok bulandıran ihtimallerin başında geliyor. Anlaşamadığımız noktalar ise ihtimal verdiğimiz bu ilişkinin nasıl ve ne şartlarda sağlanmış olabileceği.
