El, bir insan için en önemli organlardan biridir. İnsan, su içebilmek için bardağı eliyle kaldırması gerekmektedir, yemek yemek için ellerine ihtiyaç duymaktadır, yazı yazmak için ellerini kullanmaları gerekmektedir. Ama her insanın başına çeşitli üzücü kazalar gelebilmesi ve ellerinin işlevini yitirmesine neden olması ihtimali vardır. Bu tip kazalar insanın yaşama olan inancını kaybetmesine neden olmakta, kimi zaman en basit işlerini bile yerine getirememesine sebep olmaktadır. Ama büyük bir ivmeyle gelişen ve her şeye bir kolaylık bulan teknoloji, bu durumdaki insanlara da bir çare bulmaya çalışmış ve bu çalışmanın neticesinde protez el icat edilmiştir. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte mekanizması daha karmaşık ve daha ayrıntılı, insanların kaza sonrası yaşamlarındaki zorlukları olabildiğince azaltması amaç edinilen, her parmağın ayrı ayrı oynatabildiği biyonik el yapılmıştır.
Bundan birkaç asır öncesine kadar kesilen yahut sinirleri ölen bir elin yerine tıpkı korsan temalı filmlerde gördüğümüz gibi kanca yahut başka bir araç takılmış, bu araç kısmen de olsa organik elin işlevinin yerini tutmuştur. Bilim ve teknolojinin gelişmesi ile elin şekline yakın protezler yapılmış, biyonik organ teknolojisinin daha da ilerlemesi ile bu el organik elin işlevine yakın bir işlev kazanmıştır. Biyonik el üzerindeki çalışmalar zor durumda olan insanlarımızın kalplerine umut aşılamaktadır.
2011 yılında, bir hastalığı nedeniyle sol eli olmadan doğan 14 yaşındaki Matthew James Formula 1 Mercedes takım kaptanı Ross Brown' a yolladığı mektupta yeni bir biyonik el için ödenek istedi. Matthew' in mektubundan çok etkilenen Mercedes, tıpkı Formula 1 arabalarında olduğu gibi elin üzerinde de Mercedes logosu olması şartıyla bunu kabul etti ve yapay organ üreticisi Touch Bionics ile anlaştı. İki firma birlikte Matthew' e özel, i-LIMB Pulse adını verdikleri özel bir tasarım yaptılar. Protez kaliteli plastikten ve silikon soketleri Matthew' in koluna, kolundaki kaslardan sinir sinyalleri alıp bunu biyonik elin içindeki mini bilgisayara yollamak üzere takılıyor ve bu bilgisayar bu sinyalleri okuyarak parmakların ve elin hareket etmesini sağlıyor. Aynı zamanda el alüminyum bir koruma ile kaplı ve 90 kilograma kadar ağırlığı kaldırabiliyor. Ayrıca her parmak özgün ve ayrı bir motora bağlı olduğundan bütün parmaklar birbirinden bağımsız hareket edebilmektedir. Bilime meraklı olduğunu ama laboratuar deneylerinde çeşitli sorunlar yaşadığını söyleyen Matthew, yeni eli sayesinde bunun üzerinden geldiğini, aynı zamanda ellerin kullandığı sporlarda da artık arkadaşlarıyla yarışabildiğini söylemiştir. Matthew şu anda Formula 1' de çalışabileceği bir mühendislik kariyerinin peşinden gidiyor. Youtube'a çeşitli videolar atan biyonik el sahipleri de birkaç ek edevat yardımı ile normal bir insanla aynı hızda klavye kullanabildiklerini ve diğer becerilerini göstermişlerdir.
Biyonik organ alanındaki çalışmalar, bu insanlarımızın kalplerini umut aşılamaktadır. İnanıyoruz ki kısa süre içinde bu alandaki çalışmalar büyük bir ivme kazanacak ve insanların yaşamlarını çok daha kolaylaştıracak, gerçek elin işlevine neredeyse tamamen yakınlaşacak. Şu an bile herhangi bir organik el kendi etrafından 60 dereceden büyük bir açıyla dönemezken, biyonik ellerin çoğu 360 derece ile dönme imkanına sahip olduğunu da hatırlatmış olalım.
Keşke hızlansa bu tarz gelişmeler, milyonlarca insan var böyle bir ihtiyaç içinde olan. Ne kadar fazla insanın hayatı değişecek bir düşünsenize!