Kalkolitik Çağ’ın sonlarındaki Doğu Anadolu Bölgesi’ne göz attığımızda, nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu ve teknolojik olarak da en fazla gelişmiş yerin bugünkü Malatya – Elazığ bölgesi olduğu görülmektedir. Aşağıda bu bölgede yer alan yerleşim yerlerini ve yerleşim yerlerinde yapılan kazılarda ele geçen sonuçları göreceksiniz.
Arslantepe Höyüğü
Höyüğün en üst noktasına anıtsal bir yapı kompleksi yapılmıştır. Bu yapı kompleksinin duvarları ise kerpiç malzemeden yapılmıştır. Bu bahsi geçen duvarların kalınlığı ise kimi yerlerde 1.20 metreyi bulurken duvarların üzerindeki kırmızı ve siyah geometrik motifler oldukça dikkat çekicidir. Bunun yanı sıra kompleks odalarının bazılarında kimi motifler ile süslenmiş sütunlar yer alır.
Bu höyükte yaşayan insanların tunç yapmayı bildiğini yapılan kazı çalışmalarında ele geçen tunç birtakım aletlerden anlayabiliyoruz. Bu yapı kompleksinin yer aldığı yapı tabakasının Geç Uruk Dönemi’ne geçiş tarihlerine tarihlendirildiğinden; bu tarihten hemen önceki yerel halka ait saray türevi yapılarda oturan ve bu söz konusu halk üzerinde yönetici bir vasfı olan yönetici takımının oturduğunu göstermektedir.
Kazılardan elde edilen bu sonuç artık toplumsal örgütlenmenin Anadolu’da başladığını ve bu örgütlenmenin Mezopotamya’dakinden biraz farklı olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra Mezopotamya ile de bu dönemde yakın ilişkiler kurulduğu gözlemlenmiştir.
Korucutepe
Keban yöresinde yer alan Korucutepe’de yapılan kazı çalışmaları sonucu burada yaşayan halkın ve buradaki yerleşimin büyük bir ihtimalle göç yolu ile gelen halklar tarafından yok edildiği gözlemlenmiştir. Bu tahribattan önce oldukça iyi bir şekilde iskan gören bu höyük, daha sonra burayı yakıp yıkacak olan göçmenlere mezarlık olarak hizmet vermeye başlar.
Mezar alanı kerpiç bloklar ile sınırlandırılırken, mezarlardan birisi kuzery kurgan türü mezarlarına benzer bir şekilde ahşap bir çatı ile kapatılmıştı. Burada ele geçen mezarlarda gümüş, bakır ve demirden imal edilmiş mezar hediyeleri oldukça dikkat çekici eserler arasındadır.
