Anadolu’nun büyüklü küçüklü beylikler tarafından göç almasını takip eden dönemde sanatta bir takım değişiklikler oldu. Bu sanat, Hatti sanat geleneğinin bir bakıma devamı olsa da, kendine has bir takım özelliklere de sahip. Öncelikle günlük hayatta kullanılan seramik kaplardan yola çıkmak, toplumun teknolojik gelişimi açısından yorum yapmamız için oldukça önemlidir. Yapılan arkeolojik kazı çalışmalarının buluntu bakımından büyük bir çoğunluğunu kaplayan seramikler, bu dönemde ve bu coğrafyada eskiye nazaran büyük oranda gelişmiştir.
Çömlekçi Çarkının İcadı
Bunun en önemli nedeni ise Hatti döneminin sonuna doğru icat edilen “çömlekçi çarkının” kullanılmaya başlanmasıdır. Bu döneme kadar seramik kaplar el ile yapılırdı. Doğal olarak el ile yapılan kaplar ne kadar büyük bir ustalıkla yapılırsa yapılsın, tam anlamıyla simetrik olmuyor ve yapımı da uzun sürüyordu. Çömlekçi çarkının kullanımına başlanması ile birlikte çömlekler artık hem daha kaliteli, hem daha estetik hem de daha kolay yapılır hale gelir. Ayrıca bunların yanı sıra, çok renkli seramikler de bu dönemde görülmeye başlanır. Bunun en büyük nedeni ise, bu tarihlerde Anadolu’ya gelen büyüklü küçüklü beyliklerin Mezopotamya etkisi altında olmaları ve Mezopotamya’da yoğun bir şekilde çok renkli seramik kültürünün görülüyor olmasıdır. Yani Anadolu’ya gelen Hint – Avrupa kökenli halklar, Anadolu’ya bu geleneği de beraberinde getirmiştir.
Bu dönemde Rython adı verilen, hayvan biçimli kaplar yapılmaya başlanır. Bu hayvanlar arasında en çok sevilenleri elbette en büyük Tanrılar’ını simgeleyen boğa başta olmak üzere, aslan ve geyik gibi hayvanlardır. Bu hayvanlar daha çok dini törenlerde, libasyon için yani sıvı sunu yapmak için kullanılırdı. Sıvı sunu, bu kapların içerisine konan şarap, su veya kanın sunaklara dökülmesi ile yapılırdı.
Heykel sanatına geldiğimiz de ise yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda insan boyutuna yaklaşan bir heykel ile karşılaşılmasa da, ele geçen yazılı kaynaklarda bazı kralların insan boyutunda heykellerinin yapıldığı bilinmektedir. Bununla birlikte oldukça küçük figürinler de yapılmaktaydı. Devlet işleri için kullanılan mühürlerde ise, dinde büyük yer tutan hayvanlar yine özellikle boğa, aslan ve geyik kullanılıyordu.
