Frigler milattan önce 1200'lü yıllarda Anadolu’ya boğazlar üzerinden gelmişlerdir. Anadolu’ya çok önceler gelmelerine rağmen siyasal birliklerini milattan önce 8. yüzyılda tamamlamışlardır. Friglerin Avrupalı bir kavim olduğunu düşünenler olmakla birlikte bazı tarihçiler Friglerin eski Türk kavimlerinden biri olduğunu iddia ederler. Heredot’a göre ise Frigler Avrupa’daki Brigler kavmidir. Frigler Anadolu’ya geldikten sonra Kral Gordios zamanında kuruldular. Gordios'un Eskişehir yakınlarında başkent ilan ettiği kentin adı da Frig kralı Gordios’a ithafen Gordion koyulmuştur. Friglerin en önemli kralları ya da en çok bilinen kralları Midas’tır. Midas’ın Muğla’lı bir kadınla evlendiği bilinmektedir. Muğla’daki Milas kentinin adı da belki buradan gelmektedir. Frigler önce Karadeniz kıyılarına yerleşmişler ancak daha sonra Eskişehir, Afyon – Uşak bölgesine yerleşmişlerdir. Kral Midas Frig tacını giydikten sonra hem batı ile hem de doğudaki Asur Krallığı ile barış yapmıştır. Ancak düşman hiç beklenmeyen yerden Kafkaslardan gelmiştir. Kafkaslardan geçerek Anadlou'ya giren Kimmerlerin saldırıları sonucunda yıkılmışlardır.
Friglerin dini inançlarına baktığımızda dönemin yapısına uygun olarak Çok tanrılı dine inandıklarını görüyoruz. En büyük tanrıları Tanrıça Kibele’dir Kibele’nin her baharda doğan her sonbaharda ölen Attis adında bir de sevgilisi vardır. Frigler bir tür çivi yazısı kullandılar. Frig yazısı henüz tam olarak çözülebilmiş değil. Friglerin ülkemizde önemli kalıntıları bulunuyor. bunlardan en önemlisi İvriz yazılı kaya kabartmalarıdır.
Friglerde tarım çok önemli olduğundan, ülkenin tüm geçim kaynağı tarım olduğundan tarımla ilgili çok sert kanunlar konmuştur. Öküz öldürenin ve saban kıranın cezası ölümdür. Frigler Helen Medeniyetini de çok fazla etkilemişlerdir. Dokumacılıkta, taş işçiliğinde çok iyi usta olan Friglerin figür ve işçilikleri Helen ustalar tarafından taklit edilmiştir.