Fatih Sultan Mehmet Osmanlı padişahlarından II. Murat’ın dördüncü çocuğu olarak Edirne'de doğmuştur. Daha 6 yaşında iken Rum sancak beyi olmuş ve daha o zamanlarda iken bile ileride nasıl iyi bir lider olacağını göstermiştir. Fatih Sultan Mehmet’in 2 abisi vardır. İlk abisi sancak beyi iken ölmüştür. Daha sonra ikinci abisi de ölünce Osmanlı Devletinin varisi olmuştur. Babası II. Murat Avrupalılarla bir anlaşma yapmış ve artık savaşlardan uzak durma adına oğlu II. Mehmet sadece 12 yaşındayken tahtı ona bırakmıştır. Bu dönemde Fatih Sultan Mehmet padişah ilan edilmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in daha çocuk yaşta olması ve doğru kararlar alabilecek olgunluğa erişmemiştir. Fakat yeni bir savaş çıkmasıyla birlikte II. Mehmet babasına bir mektup yazmış ve tahtın başına tekrar geçmesini sağlamıştır.
II. Mehmet ikinci kez tahta çıktığında 19 yaşına gelmişti. Tahta oturduğu ilk dakikadan itibaren herkes onun Osmanlı Devletinin en iyi padişahı olacağını anlamış ve kendilerini bekleyen o güzel döneme hazırlamışlardı. II. Mehmet tahta oturur oturmaz hemen hayallerini süsleyen şehir olan İstanbul'u fethetmek amacıyla ilk kuşatma hazırlıkları için planlamalara başlamıştır. Daha önceden bulunan Anadolu Hisarının hemen karşısına ikinci bir hisar olan Rumeli Hisarı II. Mehmet’in emri ile bu dönemde yapılmıştır.
II. Mehmet 21 yaşına gelene kadar İstanbul'u fethetmek adına tüm hazırlıklarını tamamlamış ve sefere çıkmıştır. İstanbul seferinde koskoca surları ve birbirinden zorlu engelleri keskin zekası ile geçmeyi başaran fetihlerin babası II. Mehmet İstanbul'u fethetmiştir. İstanbul'u fetheden padişah olmasından dolayıda fetihlerin babası unvanını almıştır. Fetih ettikten hemen sonra bu güzellikler diyarı İstanbul'u Osmanlı Devletinin Merkezi olarak ilan etmiştir. Aynı zamanda İstanbul'u fetih ettikten hemen sonra Venedikli tüccarlara kapitülasyonlar vererek ticareti geliştirmek istemiştir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinden sonra Sırpların Macarlarla birlikte kötü planlar yaptığının haberi alır ve Sırpların üzerine bir sefer düzenler. Sırplardan Belgrad haricindeki tüm topraklarını almayı başarmış ve Sırplara büyük bir darbe atmıştır. İlerideki zamanlarda Sırpları daha da sıkıştırarak 350 yıl boyunca Sırpları vergiye bağlamıştır.
Fatih Sultan Mehmet bu seferlerinden sonra Bizans'ın torunlarının kurmuş oldukları Mora’yı bir tehdit unsuru olarak görmekteydi. Bu yüzden de o dönem içerisinde, Mora içinde olan taht kavgalarından yararlanarak Mora'yı da fetih etmiştir. Aynı zamanda Anadolu da bulunan Trabzon Rum İmparatorluğunu da fetih ederek hem Anadolu siyasi birliğini sağlamak adına bir adım atmış hem de Bizans İmparatorluğunu tam anlamıyla dünya üzerindeki hükümdarlığına son vermiştir. Anadolu'daki siyasi birliğini tamamlamak adına Cenevizliler ile savaşarak Amasrayı ve Candaroğulları ile de savaş yaparak Sinop'u ele geçirmiştir. Bundan sonra Fatih Sultan Mehmet Müslümanlığı dünyaya yaymak adına Bosna’ya seferler düzenlemiş ve Bosnayı etkisiz hale getirerek Müslümanlaşmasını sağlamıştır. Bosna seferlerinden sonrada yıllarca haçlı seferleri nedeniyle sıkıntı çekmiş oldukları Eflak ve Boğdan Prensliklerini hedefleyerek büyük bir ordu ile sefere çıkmıştır.
Fatih Sultan Mehmet bu savaştan sonra biraz savaşlara ara vermeyi düşünürken Arnavutlar tarafından vur kaç politikası ile Osmanlı Devletinin bazı bölgelerinde rahatsız edici olaylar olmaktaydı. Bu durumdan rahatsız olan Fatih Sultan Mehmet, I. Arnavutluk seferini başlatmıştır. Fakat bu seferde başarılı olamadığından II. Arnavutluk seferini çıkartan Fatih Sultan Mehmet o dönemde Arnavutluk Kralının ölmesi ve oluşan taht sorunları ile sefer yarıda kalmıştır. Bundan sonra yapılan III. Sefer ile Arnavutluk fetih edilmiş ve Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı Devleti Padişahı Fatih Sultan Mehmet, Anadolu'daki güçlü Türk devletleri olan Karaman oğulları ve Akkoyunları da yıkarak Osmanlı topraklarına eklemeyi başarmıştır. Bu fetihlerden sonra Anadolu'da yeni bir sefere çıkmaya hazırlanan Fatih Sultan Mehmet’in daha tam olarak kesinleşmemiş bir sebep ile vefat ettiği söylenmektedir.
Fatih Sultan Mehmet keskin zekası ve Osmanlı Devleti sınırlarını son derece hızlı bir şekilde genişletmeyi başarmasıyla kuşkusuz Osmanlı padişahları arasında en iyisi olarak görülür. Sadece savaş olarak da değil hem edebiyat hem de eğitim alanında eserleri olduğu gibi her zaman gelişime inanan bir padişahtır. Kuşkusuzca söylenebilir ki hem medeni, hem de çok zeki bir insan ve iyi bir liderdir.