KIRIM SAVAŞI

Mert Can DEMİR 3.9k Görüntüleme
5 Dk Okuma

   Rusya'nın 18. yüzyıldan itibaren önemli bir politikası vardı: Sıcak denizlere inmek. Bu politika Çar 1. Nikola'nın yönetime gelmesiyle şekillenmişti. Çar 1. Nikola boğazlar vasıtasıyla sıcak denizlere inmek istiyordu. Ardından gelen liderler de Çar 1. Nikola'dan devraldıkları bu politikayı aynen sürdürdüler. İşte Kırım Savaşı'nın en can alıcı noktası Rusya'nın sıcak denizlere inme politikası olacaktı. 


KIRIM VE OSMANLI DEVLETİ

   Karadeniz'in kuzeyinde yer alan Kırım 1475'de Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştı. Bu tarihten sonra uzun yıllar Osmanlı Devleti ile Rusya arasındaki mücadelelere sahne oldu. Karadeniz'deki hakimiyet ve ticaret açısından önemli bir konuma sahip olması bu mücadeleyi tetikliyordu. Osmanlı Devleti, her şeye rağmen uzun yıllar Kırım'ı elinde tutmasını bildi.


KIRIM'IN RUSYA'NIN HAKİMİYETİNE GEÇİŞİ

   1771 yılında Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yaşanan savaş sonucunda Kırım işgal edildi. Kırım, savaştan sonra –12 Temmuz 1774'de- imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması'yla bağımsız oldu. 1783'de de Rusya sınırlarına katıldı. Böylelikle Rusya'nın Karadeniz'deki gücü arttı. 


   Rusya'nın sıcak denizlere doğru ilerleyişi İngiltere'yi tedirgin etti. Rusya'nın Akdeniz'e inmesiyle birlikte İngilizlerin Hindistan'daki ticaret yolu tehlikeye girebilirdi. Bu sebeple İngiltere, Rusya'ya karşı Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünden yana bir politika geliştirdi. 

HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI

   Osmanlı Devleti, boğazları kapatmayı sürdürüyordu. Ticaret gemileri dışındaki hiçbir geminin boğazlardan geçişine müsaade etmiyordu. Ancak, 1798'de bunda önemli bir değişiklik yaşandı. Osmanlı Devleti, Fransızların Mısır'ı işgal etmesi üzerine Rusya'dan yardım istedi. Rusya da yardım teklifini olumlu karşıladı ve savaş gemilerini gönderdi. Rus savaş gemileri boğazlardan geçerek Akdeniz'e ilerledi. Bunun ardından Rusya ile 1833 yılında Hünkar İskelesi Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla birlikte Rus savaş gemileri boğazlardan rahatlıkla geçebilecekti. Yani Ruslar boğazlar üzerinde güçlü bir konuma gelmişti. Yalnız Ruslar için bir sıkıntı vardı: Bu izin sınırlı bir izindi. Antlaşmanın geçerliliği sekiz yıldı ve Rusya bu durumdan hoşnut değildi. 


LONDRA BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ

   1841'de imzalanan Londra Boğazlar Sözleşmesi'yle boğazlar konusunda yeniden düzenleme yapıldı ve boğazların ticaret gemilerine açık, savaş gemilerine kapalı tutulması kararlaştırıldı.


KUTSAL YERLER SORUNU

   Rusya bu tarihten sonra “Kutsal Yerler Sorunu“nu gündemine aldı. Bu doğrultuda Osmanlı Devleti, Rusya ve Fransa arasında görüşmeler yapıldı. Ancak Rusya'yı tatmin edici bir sonuç çıkmadı. Rusya, bütün Osmanlı topraklarındaki Ortodoksları himayesi altına almak istiyordu. Rusya'nın boğazlar üzerindeki imtiyazını kaybetmesinden sonra böyle bir politikaya ağırlık vermesi her şeyi açıklıyordu aslında. Ruslar sıcak denizlere inmek için “Kutsal Yerler Sorunu“nu bahane olarak kullanıyordu.


   Çar 1. Nikola, Mençikof'u elçi olarak İstanbul'a gönderdi. Mençikof, beraberindeki heyetle birlikte 28 Şubat 1853'de İstanbul'a ulaştı. Mençikof ve beraberindeki heyet İstanbul'da Osmanlı Devleti'nin askeri ve siyasi durumunu da detaylı bir şekilde inceleme fırsatı buldu. İngiltere ve Fransa bu gelişmeden oldukça rahatsız oldu; donanmalarını hazır beklettiler.


   Mençikof görüşmelerde kutsal yerler ve Ortodoksların himayesi konusundaki taleplerini iletti. Ayrıca 1833 yılında imzalanan Hünkar İskelesi Antlaşması'nın da yenilenerek devam ettirilmesini istiyordu. Rusya, çok açık bir şekilde imtiyaz talep ediyordu.


   Mençikof taleplerini kabul ettiremeyince 21 Mayıs 1853'de görüşmeler sonlandı. Çar 1. Nikola, 31 Mayıs 1853'de Osmanlı Devleti'ne bir nota verdi ve taleplerinin sekiz gün içerisinde kabul edilmemesi halinde Memleketeyn'i işgal edeceğini bildirdi. Osmanlı Devleti ise bu talebi reddetti. İngiliz ve Fransız donanmaları 25 Haziran günü Beşike Körfezi'ne geldi.


   Çar 1. Nikola talepleri karşılanıncaya kadar teminat olarak Eflak ile Boğdan'ı işgal edeceğini duyurdu ve 22 Haziran'da bu işgal gerçekleşti. 2 Temmuz'da da Memleketyn işgal edildi.


SİNOP BASKINI

   30 Kasım 1853 günü Sinop Limanı'nda bulunan Osmanlı Devleti'ne ait 12 gemi Ruslar tarafından imha edildi. İngiltere ile Fransa bu olayın ardından Osmanlı Devleti'yle antlaşma imzaladılar ve Ruslara savaş ilan ettiler. İngiliz ve Fransız donanmaları Karadeniz'e geldi. Bu durum Avusturya ve Prusya tarafından protesto edildi.

   4 Ekim 1853'de tarihe “Kırım Savaşı” olarak geçen savaş başladı. Osmanlı Devleti, savaş sırasında bazı başarılar sağlamışsa da Rusya'nın ilerleyişini durduramadı. Rusya Tuna Nehri'ni geçti. Bunun üzerine Avusturya Rusya'ya tepki gösterdi. Rusya'dan Eflak ve Boğdan'ı boşaltmasını istedi. Rusya da bunu kabul etti ve iki şehri boşalttı.  


PARİS BARIŞ ANTLAŞMASI

   Savaş sırasında Çar 1. Nikola öldü. Yerine gelen İkinci Aleksandr barış istemek zorunda kaldıBunun üzerine 30 Mart 1856'de Paris Barış Antlaşması imzalandı. Antlaşma Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere ve Fransa arasında imzalandı. 

Bu İçeriği Paylaşın
1 Yorum

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version