BİRİNCİ BALKAN SAVAŞI

Mert Can DEMİR 3.4k Görüntüleme
3 Dk Okuma

   Osmanlı Devleti, Trablusgarp Savaşı'nda İtalyanlara karşı mücadele verdiği sırada Balkanlar'dan gelen kötü haberle sarsıldı: Karadağ Makedonya'ya saldırmıştı. Osmanlı Devleti bu sebeple sınırlı kuvvetlerle de olsa mücadele ettiği Trablusgarp'ı İtalyanlara bırakmak zorunda kaldı. Osmanlı Devleti, bölgeye giden subayların halkı teşkilatlandırmasıyla iyi bir direnme sağlamıştı. Ancak Balkanlar'dan gelen haber tüm bu direnişin sonlanmasına neden oldu.18 Ekim 1912'de imzalanan Uşi Antlaşması'yla Trablusgarp İtalyanlara bırakıldı ve Osmanlı Devleti hemen Balkanlar'a yöneldi. Aslında, Balkanlar'da Osmanlı Devleti'ni hazırlıksız yakalayan bu saldırı uzun bir süredir planlanıyordu. 


REVAL GÖRÜŞMELERİ 

   Rusya'nın yıllardan beri devam eden Panislavizm Politikası Reval Görüşmeleri'nin ardından hız kazandı. İngiltere, bu görüşmelerde Rusya'nın İstanbul'u ve Boğazlar'ı ele geçirmesine karışmayacağını söylemişti. Hatırlanacaktır ki, İngiltere Rusların yayılmasına(sıcak denizlere inmesine) karşı Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü koruma politikası izliyordu. Ancak, 1908'de yapılan görüşmelerden sonra bu politikası değişmişti. Bir nevi Rusya'yı, Osmanlı toprakları üzerindeki emellerini gerçekleştirme de serbest bırakmıştı. 

   Rusya, Balkanlar'daki “çalışmalarına” hız verdi. Ayrıca Osmanlı Devleti'nin gittikçe zayıflaması da özgüvenini arttırıyordu. Özellikle Trablusgarp Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin zayıfladığı açıkça görülüyordu. Rusya'nın politikası Balkan ülkelerinin de işine geliyordu. Osmanlı Devleti'nden kopan Balkan ülkeleri daha fazla toprak elde etmek istiyordu. Rusya da zaten bunu vaad ediyordu. 

   Osmanlı Devleti Trablusgarp'ta İtalya ile savaşırken hazırlıklar başlamıştı. Rusya yoğun bir çaba gösterdi ve Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ'ı razı ederek birlik olmalarını sağladı. Bu birliğin hedefiyse Osmanlı topraklarıydı. Osmanı Devleti, oldukça zor bir durumda yakalanmıştı. Bu sebeple bu oluşumdan ve hazırlıklardan haberdar değildi. Hatta Sırbistan'ın Avrupa ülkelerinden aldığı savaş teçhizatlarının sınırlarından geçmesine izin verdiği söylenir. Yani Osmanlı Devleti kendisine karşı kullanılacak silahların farkına varamamıştı. Ancak Osmanlı Devleti dediğimiz gibi zor bir süreçten geçiyordu.

   Savaş öz önce de belirttiğimiz gibi 8 Ekim 1912'de Karadağ'ın saldırısıyla başlamıştı. Avusturya ve Rusya Osmanlı Devleti'nin yeneceğini düşünüyordu. Bundan dolayı aynı gün bir bildiri yayınladı. Bildiride, Osmanlı Devleti'yle Balkan devletleri arasında çıkacak savaşın sonunda herhangi bir sınır değişikliğini kabul etmeyeceklerini belirtmişlerdi. (NOT: Savaşı Balkan devletleri kazanınca bu bildiride yazdıklarını unutacaklardı!..)

   Osmanlı Devleti hazırlıksız yakalanmıştı. Dört cephede birden savaşmak zorunda kaldı. Makedonya; Bulgarlar, Sırplar ve Karadağlılar tarafından işgal ediliyordu. Ege'deki adalara ise Yunanlılar göz dikmişti.

   Karadağlılar, İşkodra'yı, Bulgarlar Edirne'yi, Yunanlılar da Yanya'yı ele geçirdi. Bunun üzerine 30 Mayıs 1913 günü Londra Antlaşması imzalandı. Osmanlı Devleti bu antlaşma sonucunda büyük toprak kaybına uğradı.

Bu İçeriği Paylaşın
1 Yorum
  • Osmanlının o dönemdeki hali düşünülürse az bile toprak kaybetmişler diyebiliriz. Ki zaten bunlar daha başlangıçtı, ana yurtlarında düşman devletlerinin askerleri cirit atacaktı sonrasında

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version