KARAHANLI DEVLETİ

Mert Can DEMİR 4.7k Görüntüleme
3 Dk Okuma

   Karahanlı Devleti, Kırgızların Uygur Devleti'ne son vermesinin ardından Orta Asya'da -bugünkü Türkistan'da- Balasagun merkez olmak üzere kuruldu.(840) Kuruluşunda Karluk, Çiğil ve Yağma Türkleri yer alırken; kurucusu ise Bilge Kül Kadır Han idi. Bilge Kül Kadır Han, “Kara Han” unvanını kullanırdı.

   Bilge Kül Kadır Han'ın ölümü üzerine devletin başına oğulları Bazir ve Oğulçak geçti. Ülkenin Batısını -Balasagun merkez olmak üzere- “Buğra Kara Han” unvanıyla Oğulçak, doğusunu da -Taraz merkez olmak üzere- “Arslan Kara Han” unvanıyla Bazir yönetti. Bu yönetim modeli Göktürk Devleti'nden esinlenilmişti. Arslan Kara Han, en yüksek konumdaydı ve Buğra Kara Han kendisine bağlı idi.

   893 yılında Balasagun olan devletin merkezi, Oğulçak tarafından değiştirilerek Kaşgar yapıldı. Oğulçak'ın yeğeni Satuk Buğra, Samanoğulları'ndan kaçarak Karahanlılara sığınan bir şehzadeden etkilenerek Müslüman oldu ve Abdülkerim adını aldı. Artık Abdülkerim Satuk Buğra olarak tanınıyordu.


İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETİ

   Abdülkerim Satuk Buğra, amcası Oğulçak'a karşı verdiği mücadeleyi kazandı ve yönetimi eline aldı. (NOT: Bu mücadele sırasında çevre ülkelerdeki Müslümanlar'dan da yardım aldığı söylenir.) Abdülkerim Satuk Buğra, yönetimi eline almasıyla beraber “Han” unvanına sahip oldu. Yönetimde yaptığı en önemli değişiklik İslamiyet'i devletin resmi dini olarak kabul etmesiydi. Bu adımla birlikte Karahanlı Devleti, ilk Müslüman Türk devleti olarak adını tarihe yazdırmış; Türk-İslam tarihini de başlatmıştı. Abdülkerim Satuk Buğra Han'ın başlattığı akımla İslamiyet Karahanlı ülkesinde hızla yayılmaya başladı. Bir süre sonra da, Abbasi Halifesi Nasır Bin Ali, Karahanlı Devleti'ni Müslüman ülke olarak tanıdı.

   Abdülkerim Satuk Buğra Han, 955 yılında vefat etti ve yerine oğlu Musa geçti. Musa'nın kısa süren iktidarının ardından yönetimi kardeşi Baytaş Arslan Han devraldı. Baytaş Arslan Han, yönetimde bulunduğu sürece İslamiyet'i tüm ülke çapına yaymak için mücadele etti; bunda başarılı da oldu. Bir süre sonra yönetime gelen Ebu Nasr Ahmed, Samanoğulları'nı mağlup ederek topraklarına kattı. Onu daha önemli kılan ise, Abbasi Halifesi tarafından tanınan ilk Karahanlı hükümdarı olmasıydı.


DOĞU VE BATI KARAHANLI DEVLETİ

   Karahanlı Devleti, en parlak dönemini Yusuf Kadır Han yönetiminde yaşadı. Yusuf Kadır Han'ın ölümünün ardından kardeş kavgaları çıktı ve devlet 1042'de -Doğu ve Batı Karahanlılar olmak üzere- ikiye bölündü.

   Doğu Karahanlı Devleti, önce 1090 yılında Selçukluların hakimiyetine girmiş; daha sonra da 1211 yılında Karahitaylar tarafından yıkılmıştı. Batı Karahanlı Devleti ise, 1212 yılında Harzemşahlar tarafından yıkıldı. Hatırlanırsa, Göktürk Devleti'nin de benzer bir akıbeti vardı; önce bölünme sonra yıkılma gibi…

   Karahanlı Devleti, 1212'de yıkılmasına rağmen “unutulmayacak girişimlerde” bulunmuştu. Bunlardan belki de en önemlisi günümüzde yaygın bir biçimde yürütülen burslu öğrencilik sistemini yürürlüğe sokmalarıydı. Ayrıca medreselere yaptığı katkılar da unutulamaz.

   Ticaretin geliştirilmesi için büyük çaba harcadılar. Çok sayıda kervansaraylar inşa ettiler. İpek Yolu'nu etkin kullanarak ticaret hayatını canlandırdılar.

   Karahanlılar, Türkçe'ye de oldukça değer vermişler ve Türkçe'yi resmi dil olarak ilan etmişlerdi. Ulusal değerlerinden asla uzaklaşmamışlardı.

   Karahanlılar döneminde önemli Türk-İslam eserleri oluşmuştu; Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'i, Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügati't Türk'ü, Ahmet Yesevi'nin Divan-ı Hikmet'i, Edip Ahmet'in Atabet'ül Hakayık'ı gibi…

Bu İçeriği Paylaşın
2 Yorum
  • Şu yazıyı okuyup da tarihimizin bu bölümüne hayran olmamak elde değil, bu kadarcık bir yazıda bile Karahanlıların ne kadar dile, dine önem verdikleri, eğitimi nasıl da ciddiye aldıkları belli oluyor. Onlara çok şey borçluyuz aslında, her ne kadar farkında olmasak da.

  • Seda arkadaşıma kesinlikle katılıyorum, keşke eğitime ve dilimize aynı özen bugün de gösterilse. Ama nerde… Bugün bırakın tarihimizden örnek almayı, ondan utanan bir sürü bilinçsiz insan var maalesef!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version