İRAN – IRAK SAVAŞI – 1

Mert Can DEMİR 6k Görüntüleme
3 Dk Okuma

   “İran-Irak Savaşı” ya da diğer bir ismiyle “Birinci Körfez Savaşı” yakın tarihin en kanlı savaşlarından biriydi. Çok değil bundan sadece 30 küsur sene önce hemen yanı başımızda kanlı bir savaş yaşandı. İran ile Irak arasında gerçekleşen ve birçok ülkenin de perde arkasında yer aldığı bu savaşın izini sürmek için tarihsel koşulları doğru okuyabilmek gerekir…


ŞATTÜLARAP SU YOLU SORUNU

   İran ile Irak arasında temeli 1913'lü yıllara dayanan bir su yolu sorunu var: Şattülarap. Bu, Fırat ve Dicle nehirlerinin birleştiği bir su yoluydu. Basra Körfezi'ne dökülünceye kadar iki ülke arasında bir sınır oluşturuyordu. Irak, 1937 yılında İran'la yaptığı anlaşmayla bu su yolunu kontrol altına almıştı. 1975 yılında yapılan yeni anlaşma da ise bu kontrolü zayıflamış; hatta aleyhine dönmüştü. 

   Yani, bir türlü iki tarafı da memnun edecek bir anlaşma mümkün olmamıştı.


GÜÇ SAVAŞI

   İngiltere, 1971 yılında Hürmüz Boğazı'ndaki adalardan çekildi. İran, bunun üzerine ABD'nin de desteğini alarak Büyük ve Küçük Tunb adaları ile Ebu Musa Adası'nı işgal etti. Bu, iki ülke arasındaki sorunlara yenisini eklemişti.


İRAN ORDUSUNDA “TEMİZLİK” HAREKATI

   1979'da İran'da Humeyni önderliğinde “İslam Devrimi” gerçekleşti. Humeyni'nin destekçileri İran ordusunda “temizlik” harekatına girişti. Çok sayıda subay ordudan atıldı ya da idam edildi. Bunlar arasında İran Hava Kuvvetleri Komutanı Field Mareşal da vardı. Sonuç olarak, İran ordusu yetişmiş askerlerinin büyük bir kısmından yoksun kaldı ve güçsüzleşti. İran ordusunun durumu Saddam Hüseyin'in dikkatinden kaçmadı. İran'a yönelik baskılarını arttırmaya başladı. İran'ın işgal ettiği adaları boşaltmasını istiyordu.

   Saddam Hüseyin böyle bir “fırsatı” kaçırmak istemiyordu. Hem böylece içerideki muhaliflerine de gözdağı verebilir ve otoritesini sağlamlaştırabilirdi.


MEZHEPSEL KAMPLAŞMA

   İran'daki “İslam Devrimi”nin gerçekleşmesiyle beraber bölgedeki mezhepsel kamplaşma doruk noktaya ulaştı. ” İran “İslam Devrimi”ni diğer ülkelere yayacak mıydı? ” Bu, Arap coğrafyasındaki birçok ülkeyi telaşlandırıyordu. Başta da nüfusu Şiilerin ağır bastığı Irak'ı. Böylesi bir ortamda iki ülkede karşı tarafın muhaliflerini destekleme politikası izledi. Muhalifler tarafından suikastler ve bombalı eylemler gerçekleştirildi. İki ülke de adeta “sinir harbi” başlatmış ve birbirini test ediyordu.


SADDAM HÜSEYİN ANLAŞMAYI KALDIRIYOR

   17 Eylül 1980… Irak lideri Saddam Hüseyin, mecliste İran'la köprüleri tamamen atan konuşmasını yaptı. Saddam Hüseyin, konuşmasında 6 Mart 1975'de yapılan Şattülarap Anlaşması'nı feshettiğini açıkladı. Gerekçesi ise İran'ın anlaşmayı ihlal etmesiydi. Saddam Hüseyin, savaş açabileceğinin sinyalini veriyordu.

   Saddam Hüseyin, İran ordusunun zayıf halinden iyice cesaretlenmişti. Irak hava kuvvetleri, İran hava kuvvetlerine göre açık ara öndeydi. Ayrıca İran ordusunun silahlarının büyük bir kısmının üreticisi Amerika idi. İran ordusu bir süredir Amerika'nın yedek parça vermemesinden dolayı silahlarının bakımını da yapamıyordu. 

   İran, Saddam Hüseyin'in bu restine karşılık, “savaşmaya hazırız” mesajı verdi. Savaşın başlaması artık an meselesiydi…

Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version