Tarihi süreç içerisinde savaşları tetikleyen unsurlar arasında “ekonomik çıkarlar” öne çıkmaktadır. Hemen hemen her savaşta -bazen öncelik sırası değişse de- “ekonomik çıkarlar” söz konusudur. Ülkelerin büyük çoğunluğu ekonomik çıkarları doğrultusunda bir dış denge kurmakta; yine bu çıkarlarını koruma ya da geliştirme amacıyla zaman zaman savaşa girişmektedir. Ülkeler kimi zaman bu niyetlerini gizlerken, kimi zaman da açık açık söylemekten çekinmemişlerdir. Tarih sayfaları, sayısızca bu kaidenin örnekleriyle doludur. Savaş meydanlarındaki kanlı çarpışmaların bir de gözükmeyen/arka planda kalan yönü vardır. Bu noktada Çin ile İngiltere arasında cereyan eden “Afyon Savaşı” tezimize güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Çin, 17. yüzyılda dışa açık bir ekonomi anlayışını benimsememişti; ekonomisi adeta kapalı bir kutuydu. Çin'in böyle bir ekonomi anlayışı benimsemesine şaşırmamak gerekir. Çünkü; geniş toprakları, zengin yeraltı kaynakları ve yoğun insan gücüyle kendi ihtiyaçlarını görebiliyor; dış ülkelerle ticaret yapma ihtiyacı hissetmiyordu.(NOT: Çin, yakın zamana değin kapalı ekonomisini -bazı zamanlar delmekle beraber-koruyabildi. Ekonomisini tam anlamıyla dış dünyaya açması kısa bir süre önce gerçekleşti.)
KANTON LİMANI
Çin'in “kapalı ekonomi anlayışı“nı delen tek yerse Guangzhou'da bulunan Kanton Limanı'ydı. Çinlilerin bu limanda en çok alışveriş yaptığı ülke İngiltere'ydi. İngilizler, buraya büyük bir rağbet gösteriyorlar ve etkin bir şekilde ticaret yapıyorlardı. Bu ticaretin boyutunu daha da büyütmek istiyorlardı. Çünkü, Çin oldukça karlı bir pazardı.
AFYON TİCARETİ YASAKLANIYOR
İngiltere, birtakım ülkelerden sağladığı afyonu Çin'e satıyordu.(NOT: Baltalimanı Antlaşması'ndan sonra Osmanlı Devleti de bu “birtakım ülkeler arasında” yer aldı.) İngilizlerin bundan kazancı büyüktü. Çin, 1729 yılında İngiltere'nin “afyon ticareti“ni yasakladı. Gerekçesi afyonun halkın sağlığını bozmasıydı. Çin yönetimi doğru teşhiste bulunmuştu. Milyonlarca Çinli bağımlı olmuş; sağlığını kaybetmişti. İngiltere şaşırmıştı; yıllarca hiçbir şey olmadan bu ticareti yapıyorlardı.
“AFYON AVI”
İngiltere, afyon ticaretinden sağladığı geliri bırakmak istemiyordu; bırakmadı da. Çin yönetiminin kararına rağmen ülkeye kaçak yollardan afyon sokmaya devam etti. İngiltere'nin vurdumduymazlığını gören Çin yönetimi Kanton Limanı'nda sıkı bir uygulama başlattı. Gemilerde adeta “afyon avına” girişti. Bunda kısmen başarılı da oldu. Büyük miktarlarda afyon ele geçirildi ve imha edildi.
Gergin olan ilişkilerin savaşa dönmesi için sadece bir kıvılcım yeterdi. O kıvılcımın yakılması da gecikmedi. 1839'da İngiliz denizciler Çinli bir köylüyü öldürdü. Çin yönetimi, olaya karışan denizcileri yargılamak üzere İngiltere'den istedi. Ancak İngilizler buna yanaşmadı. İşte bu olay artık ilişkileri tamamen kopardı ve savaşı da beraberinde getirdi.
SAVAŞ BAŞLIYOR
1839 yılında Çin ile İngiltere arasında “Afyon Savaşı” başladı. İngiliz ordusu sayıca az olmasına karşın teknolojik bakımdan Çin ordusundan üstündü. Savaş iki yıl boyunca devam etti ve Çin'in yenilgiyi kabul etmesiyle sonuçlandı. Savaşın ardından 29 Ağustos 1842'de HMS Cornwallis isimli İngiliz gemisinde Nanking Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma, Çin'e ağır bir tazminat yükledi. Çin'in savaş tazminatı olarak 650 ton gümüş vermesi kararlaştırıldı. Buna ek olarak İngiliz gemilerinden ele geçirdiği ve imha ettiği afyonların da tazminatını ödemesi kabul edildi. Ekonomik kararlar dışında bir önemli karar da İngiliz vatandaşlarının Çin'de diplomatik dokunulmazlığa kavuşmasıydı. Çin'i uluslararası arenada zor duruma bırakacak bir karardı. Ayrıca Çin birtakım gümrüklerini İngiltere'ye açtı.
Sonuç olarak, uzun yıllar “kapalı ekonomi” uygulayan Çin, ekonomisini dış dünyaya açtı; savaşla da olsa… İngiltere'nin elde ettiği ayrıcalıkları zamanla diğer Avrupa ülkeleri de elde etti.
NOT: 1997 yapımı Opium War- Afyon Savaşı filmi bu tarihsel savaşı etkili ve güzel bir şekilde anlatmakta. Meraklı okurlara tavsiye ederim.