ALTI GÜN SAVAŞI

Mert Can DEMİR 3.9k Görüntüleme
4 Dk Okuma

BAŞLARKEN

   İngilizlerin Filistin'den çekilmesinin ardından İsrail'in kuruluşunu ilan etmesi, bölge coğrafyasında -özellikle de Filistin'de- yüzyıllar boyu sürecek bir gerilimi de başlatıyordu. İsrail kuruluşunu ilan ettikten birkaç saat sonra Mısır, Suriye, Ürdün ve Irak'tan oluşan “Arap Birliği” ülkeleri İsrail'e savaş açmış; ilk başlarda üstünlük sağlamışlarsa da savaşın sonunda büyük bir yenilgiyle ayrılmışlardı. 1956'da Mısır lideri Cemal Abdülnasır'ın Süveyş Kanalı'nı millileştirmesi üzerine Mısır ile İsrailİngiltereFransa ittifakı arasında ikinci bir savaş yaşandı. Bu savaştan sonra bir süre ülkeler arasında “durgunluk” hakim oldu. Ta ki 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'na kadar…


SURİYE VE İSRAİL

   1964 yılında yapılan Birinci Filistin Kongresi'nde Filistin Kurtuluş Örgütü(FKÖ) kuruldu. Ayrıca silahlı mücadele için de El-Fetih örgütü kuruldu. El-Fetih, Suriye üzerinden İsrail'e saldırılarda bulunmaya başladı. Suriye'nin El-Fetih'e destek sağlaması üzerine de İsrail'le Suriye arasında sınır bölgelerinde yer yer çatışmalar yaşandı.


MISIR VE İSRAİL

   Mısır lideri Cemal Abdülnasır'ın siyasi hayatında öne çıkan en büyük projesi büyük bir Arap devleti kurmaktı. Ortadoğu'da tüm Arap halklarının “Birleşik Arap Cumhuriyeti” adı altında birleştiği bir devlet… Bunun altyapısının oluşumunda en önemli unsurlardan biri güçlü lider imajı yaratmaktı. Nasır da bu imajı yaratmak için dik duran ve tüm Arap halklarının haklarını gözeten bir siyasi politika gütmeye çalıştı.

   Nasır'ın İsrail karşısında alacağı bir zafer imajına olumlu bir katkıda bulunabilir ve “Birleşik Arap Cumhuriyeti”ne giden yolda önemli bir aşama olabilirdi.


TİRAN BOĞAZI VE AKABE KÖRFEZİ'NİN KAPATILMASI

   Nasır, Sina'da bulunan Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin çekilmesini istedi. Bunun ardından 1967'de Akabe Körfezi'ni kapattı. Nasır'ın hamleleri İsrail'in tepkisini çekiyordu; en çok da son hamlesi Akabe Körfezi'ni kapatması…


İSRAİL JETLERİ SAVAŞI BAŞLATIYOR

   5 Haziran 1967 günü saat 7.10'da İsrail jetleri, Mısır hava kuvvetlerinin büyük bir bölümünü daha havalanamadan imha etti. (NOT: Yok edilen uçak sayısının 410 olduğu söylenir.) İsrail'in saldırısından Ürdün ve Suriye hava kuvvetleri de zarar gördü. 

   Yer yer yaşanan gerginlikler, İsrail'in ilk hamlesiyle, Ortadoğu'nun kaderini önemli ölçüde değiştirecek fiili bir savaşa dönüşmüştü… 

   Mısır, Suriye ve Ürdün'ün hava kuvvetlerinin büyük kısmının imha edilmesi bu ülkeler için büyük bir handikaptı. İsrail, savaşa büyük bir üstünlükle girdi ve kısa bir süre içerisinde Gazze ile Sina Yarımadası'nı ele geçirdi. İsrail'in bu ilerleyişi üzerine Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Yemen de İsrail'e savaş açtı.


DOĞU KUDÜS VE BATI ŞERİA

   Bu gelişmeler yaşanırken Birleşmiş Milletler devreye girdi ve 6 Haziran'da ateşkes çağrısında bulundu. 7 Haziran günü Ürdün Doğu Kudüs'ü ve Batı Şeria'yı kaybetti. İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan, Ağlama Duvarı'nda yaptığı konuşmada, iki bin yıllık rüyalarının gerçekleştiğini ve artık buradan ayrılmayacaklarını söyledi. Ürdün, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı kaybetmesinin ardından ateşkes çağrısına olumlu cevap verdi. Ertesi gün de Mısır ateşkesi kabul etti. 


GOLAN TEPELERİ

   İsrail kuvvetleri, buna karşın Suriye'deki ilerleyişini sürdürdü ve yüzyıllar boyunca sorun olarak kalacak Golan Tepeleri'ni ele geçirdi. Golan Tepeleri, su kaynakları bakımından çok zengin bir bölgeydi. Su kaynakları bakımından fakir olması sebebiyle İsrail bu bölgeye özel ilgi duyuyordu. 9 Haziran günü son olarak Ürdün ve Mısır'dan sonra Suriye de ateşkesi kabul etti. 22 Kasım'da BM Güvenlik Konseyi 242 sayılı kararla İsrail'dan işgal ettiği topraklardan çekilmesini istedi. Ancak, İsrail bu kararı uygulamadı.

İsrail tankları Golan Tepeleri'nde


   Savaştan İsrail kazançlı çıkmıştı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararına karşın yaklaşık 68 bin 300 kilometrelik toprağı sınırlarına kattı. Yani sınırlarını üç katından daha fazla genişletmişti. Çok sayıda Filistinli İsrail'in ele geçirdiği topraklardan göç etmek zorunda kaldı. Doğu Kudüs'e ise büyük Yahudi göçleri yaşandı.

   Ortadoğu'nun kaderi altı günde önemli ölçüde değişmişti. Bu tarihten sonra Araplar arasında “üç hayır” anlayışı kabul edildi: “ İsrail'i tanımaya hayır, İsrail'le görüşmeye hayır, İsrail'le barışa hayır.”

Bu İçeriği Paylaşın
1 Yorum
  • Enteresan bir savaş. Sen git koskaca Arap ülkelerini dize getir. Bu arada BM falan umursama. İsrail'in kârına bakın: Suriye'den Golan tepelerini, Ürdün'den Kudüs'ü, Mısır'dan Sina Çölü'nü alıvermişler.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version