RAHİM KANSERİ

SERRA KARATAŞ 2.1k Görüntüleme
6 Dk Okuma

     Rahim kanseri ya da uterun kanser – usterus kanseri olarak da isimlendirilen hastalık denince rahim içini döşeyen endometrium (rahim iç zarı) sebebi ile kaynaklanan kanserler akla gelir. Bu kanserlere endometrium kanseri denir. Gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı daha fazladır. Uterus kanseri endometrium tabakasında bulunan hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması nedeniyle oluşur. Oluşmakta olan kanser hücreleri çevre komşu dokulara, lenf bezlerine ya da kan akımı nedeni ile uzak mesafede olan bölgelerdeki organlara kadar yayılabilir. Bir kanser türünün lenf ya da kan yolu ile yayılma göstermesine Metastas denilir. Fazla görülme olasılığı olmayan uterus tümörü ise sarkomlardır (kötücül bağ dokusu uru). Bu tümörler uterus kas tabakasında görülürler.

     Bayanlarda bütün kanser tipleri arasında 4. sıraya denk gelir ve en sık görülen kadın üreme sistemine ait kanserdir. Rahim (uterus) kanserlerinin pek çoğunun menopoz (adet kanamalarının ve üreme fonksiyonlarının sona ermesi durumu) sonrasındaki zamanlarda ortaya çıktığı görülür.


 

Rahim(Uterus) Kanseri Oluşma Sebepleri:

 

     Gelişmiş ülkelerde uterus içi kanserleri sık görülen jinekolojik kanserler içerisindedir. Bayanların %2 ila 3’ü hayatları boyunca uterus kanseriyle tanışırlar. 40 yaş altındaki bayanlarda görülme ihtimali nadirdir.


  • Şişmanlık (obesite): Östrojenin kaynağı yalnızca yumurtalıklar (overler) değildir. Yağ dokusuda östrojen salınımıda etkilidir. Obesite durumunda östrojen durumu artar ve endometrium kanseri için risk oluşturur. Obes bayanlarda risk 3 kat daha fazladır. Ancak obesite olmayan bayanlarda da rahim kanseri görülür,

  • Hipertansiyon (yüksek tansiyon),

  • Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı): Rahim kanseri diabetes mellutus hastalığı olanlarda sık olarak görülür,

  • Doğum yapmamış olmak,

  • Polikistik over hastalığı (PCOS),

  • İnfertilite (kısırlık),

  • Kalın bağırsak kanseri geçirmiş olmak,

  • Genç yaşlarda mensturuasyon gecikmeleri, mensturuasyon düzensizlikleri,

  • Endometrial Hiperplazi (uterus duvarının normalde fazla kalın olması) öyküsü olan bayanlar,

  • Karşılanmamış östrojen hormonu kullanılması,

  • Meme kanseri tedavisi sonrası etkili olan ilacın kullanılması (tamoksifen): Tamoksifen kullanılan bayanlarda 500 kadından birisinde rahim kanseri görülür,

  • İleri yaşlarda menopoza (adet kanamaları ve üreme fonksiyonlarının sona ermesi durumu) girilmesi,

  • Daha önceden kullanılmış doğum kontrol ilaçları ya da kullanmakta olan bayanlar Rahim (uterus) kanseri risklerini azaltırken, Rahim ağzı (serviks) kanseri için riski arttırmaktadırlar.

 

     Endometrium kanseri çoğunlukla erken dönemde tespit edilir, çünkü hastalar sık olarak mensturuasyon dönemi dışında ya da menopoz sonrası vajinalı kanama görürler. Endometrium kanseri erken dönemde tespit edilmiş olursa uterusun (rahim) cerrahi işlem olarak çıkartılması kanserin tedavisi için gerekli olmaktadır.

 

Endometrium Kanser Evreleri:

  • Evre 1 de kanser yalnızca uterustadır, bu evrenin tedavisi kolaydır,
  • Evre 2’de kanser uterus ve uterus ağzında(serviks) gözlenir,
  • Evre 3’te kanser overler (yumurtalıklar), uterus etrafında bulunan dokular ve lenf nodlarında yayılma göstermeye başlamıştır,
  • Evre 4’te kanser metestas yapar.

 

 

Belirtiler (semptomlar):

     Endometrium kanserlerinin birçoğu mensturuasyonun kesildiği dönemde postmenopozal (menopoz sonrası) bayanlarda meydana gelir. Rahim kanseri menopoz sonrasında görülen harhangi bir kanama, mensturuasyon gören kadınlarda mensturuasyolar arasında kanama ya da mensturuasyonun uzaması, normal olmayan kan içeren akıntılar, pelvik ağrı, kilo kaybı görülür. Belirti ve bulguların çoğu vajinal enfeksiyon, rahim miyomları, polipler gibi kanser olmayan iyi huylu (benign – selim) durumlarda gözlenebilir. Bu gibi durumlarının ayrımı hekim tarafından yapılır.

     En önemli belirti, vajinal kanamanın varlığıdır. Menopozdan sonra dışarıdan hormon almayan bir bayanda uterustan kaynaklanan vajinal bir kanama olursa kesinlikle endometrium kanseri yönünde araştırmaya başlanmalıdır. Dışarıdan hormon kullanımı olan ya da menopoza girmemiş bayanlarda düzenli aralıklar ile mensturuasyon ya da hormon çekilme kanamaları haricinde kanamalar mevcut ise bu kanamanın nedeni araştırılmalıdır. Aynı zamanda PAP testinde endometrial hücrenin saptandığı hastalar zaman içinde fazla miktarda mensturuasyon gören ve mensturuasyonlar arasında kanamaları olan hastalar, menopoz öncesi dönemlerde uzun süren yumurtlayamamayla birlikte kanamalı hastalar, menopoz sonrasında uterus enfeksiyonu olan bayanlarda uterus içi kanseri yönünden araştırılma yapılmalıdır.

Görülme sıklığı yaşanılan topluma göre değişir. Ancak gelişmiş olan ülkelerde sık rastlanır. %2 ila 5’i 40 yaş civarıdır. Hastalığın görüldüğü bayanlarda %75 ila 80’i menopoz dönemi içerisindedir.

 


Tanı:

 

     Herhangi bir şikâyeti olmayan bayanlarda uterus içi kanserinin saptanması için tarama testi yoktur. Fakat uterus içi kanseri olan bayanlarda belirtiler erken görülür. Uterus içi kanserinin saptanması için birden fazla yöntem kullanılır.

  • Uterus içi biyopsisi: Uterus içerisinden ufak bir parçanın alınarak mikroskop altında incelenmesidir. Normal olmayan hücrelerin kontrol edilmesinde ilk yoldur.

  • Vajinal (döl yolu) Ultrasonografi (USG): Uterus iç katmanının kalınlığı ve uterus çapını kontrol amaçlı ses dalgalarının kullanıldığı bir yöntemdir.

  • Histereskopi: Uterus içinin gözlenmesi ya da cerrahi işlem yapılabilmesi için ince, ışık sistemli teleskopun kullanılmış olduğu cerrahi işlemdir.

  • Kürtaj: Uterus ağzının (serviks) genişletilerek içerisindeki dokunun hafif bir şekilde kazılarak ya da şırınga yöntemi ile çekilmesi işlemidir.

  • PAP smear testi: uterus içi tarama ya da teşhisinde önemli bir yöntemdir. Uterus içi kanseri sadece dokunun biyopsi ile incelenmesiyle tanı konulabilir.

 

Tedavi:

     Erken dönemlerde konulan tanılar ile endometrium kanserinin iyileşme oranı %95’tir. Histereskopi (uterus alınması işlemi) sırasında overlerin (yumurtalıkların) ve tüplerin çıkarılması uygundur. Uterus kanseri tedavisinde abdominal (karından) histerektomi işlemi tercih edilir. Abdominal (karından) histerektomi esnasında cerrahi işlemi gerçekleştiren uzman üreme organlarını detaylı bir şekilde inceler. Hekim hastanın durumuna göre tedaviyi planlar. Histerektomi işlemi sonrasında radyoterapi (ışın tedavisi) önerilmektedir. Yayılmış kanser türlerinde radyoterapi kesin önerilmektedir. Radyoterapide amaç, vücutta kalabilen kanser hücrelerinin öldürülmesini sağlayarak kanserin tekrarlaması önlenir. Çoğunlukla 6 hafta kadar sürer. Hasta bayanlarda yorgunluk ve diyare (ishal) gibi istenmeyen şikâyetlere neden olabilir.

Endometrium kanseriyle histerektomi yapmış bayanlarda östrojen replasmanı önerilmez.

Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version