Kadınların geneli çocuklarını emzirirken problem yaşamaktadırlar. Bu problem özellikle ilk çocukta daha da aşılması zor bir hal alabilmektedir. Emzirme problemlerinin ilk çocuklarda daha çok görüldüğünü düşündüğümüzde emzirmenin tecrübeye dayalı bir deneyim olduğunu söyleyebiliriz. Emzirmede yaşanan problemler doğumdan hemen sonra başlayarak bebeğin annesine alışma süreciyle ilgili uzayabilmektedir. Bebeğin anneye alışma sürecinde yaşanan emzirme problemleri bebek anneye alıştıktan sonra azalacaktır.
Bebeğin anneye alışabilmesi için annenin yapabilecekleri şeyler bulunmaktadır. Bunlardan ilki bebek doğar doğmaz üzerine herhangi bir kıyafet giymeden annenin tenine temas etmesi yapılabilecek en doğru davranıştır. Böylelikle bebek annenin kokusunu ve tenini daha kısa sürede tanıyacak, bu sayede de anne ve bebek arasında duygusal bir bağ kurularak emzirmede yaşanan problemlerin önüne geçilmiş olacaktır.
Anne ve bebek doğumdan itibaren aynı ortamda bulunmalı, birbirlerini daha iyi tanımalıdırlar. Bu sayede bebek annesine karşı daha duyarlı olacaktır. Onu kokusundan tanıyacak ve bebeğini kucağına aldığında ani bir refleksle emmeye başlayacaktır. Bu sayede emzirmede yaşanabilecek sorunlar en asgari düzeye indirilecektir. Bebek annesiyle aynı ortamda bulundukça her geçen gün annesine daha da çok bağlanacak, karnı acıktıkça ağlayacak ve annesinin kendisini emzirmesini isteyecektir. Anne de bebek her istediğinde onu emzirirse emzirme problemleri daha kolay aşılacaktır.
Anne sütünün yeterli olmadığı durumlar veya bebeğin annesini emmediği durumlar karşılaşılabilecek en zor durumlardır. Böyle durumlarda bebek yeterli beslenemeyecektir. Böyle bir durumda ebeveynler farklı alternatiflere yöneleceklerdir. Bu alternatifler mama ve benzeri beslenme öğeleridir. Bunlar anne sütünün yerini hiçbir zaman alamayacak olan yardımcı besinlerdir. Anne ve babalar olarak çok değer verdiğimiz bebeklerimiz için anne sütünü alabilmeleri için gerekli özeni göstermeliyiz.
