Bebekler doğduğunda tam olarak olgunlaşmamış mide ve bağırsak sistemi ile dünyaya gelmektedir. Büyüklerdeki sindirime sebep olan birçok enzimler, bebeklerde genellikle tam anlamıyla ortaya çıkmadığından, bebek annesinin sütünden yahut, bebek devamlı sütle besleniyorsa, beslenmeden sonra sancı şeklinde belirti veren kramp ve ağrılar başlar. Umumiyetle gaz sancıları çok hafif yahut ağır olarak birçok bebeğin karşılaştığı bir kâbusudur. Genellikle gaz sancısı, bebeğe aslında zarar vermeyen, bir dönem ile sınırlı doğal bir haldir ve bir bazı tedbirler alarak engellemek yahut en aza düşürmek mümkündür. Bebeğin sıkıntılarını takip ederken ilk başta bebeğin gaz sancısı haricindeki normal bir sebepten dolayı ağlayıp ağlamadığından emin olmanız gerekir. Çoğunlukla sancılar umumiyetle açlık zannedilir ve karıştırılır. Şayet bebek annesinin sütünü aldığında ağlamıyorsa, ağlamasının sebebinin açlık hissi olduğu anlaşılır. Bebek halen daha susmuyor ve ağlamasına devam ediyor ise, her ağlaması sırasında bebeğe anne sütü yahut da bebek sütü verilmeye devam ediliyorsa, ağlama ve sancı nöbetleri bu sebeple de artabilir. Düzensiz ve gelişigüzel beslenen bebeklerin gaz sancıları daha da arttığı gözlenmektedir.
Genellikle çok erken dönemlerde başlayan yardımcı gıdalar gaz sancısına meydan vermektedir. Bebeklerde tatlı su içirilmesi emziklerin toz şekere, pekmez yahut bala batırılarak bebeğe verilmesi ve bebeğin sindirim sistemi hazır olmamasına rağmen nişastalı besinlere başlanması, başka yardımcı gıdalar verilmesi gaz sancısını tetiklemektedir.
İhtiyacından fazla su içirilmesi ya da yeterince su verilmemesi de gaz sancısı yapmaktadır. Süresi geçmiş ek gıdalar yeterince temizlenmemiş emzik kaşık gibi basit kirlenmeler sebebiyle bebek bünyesinde gaz sancısını ortaya çıkarmaktadır. Bebeklerin hassas bünyesi olması hasebiyle alt temizliklerinin düzenli yapılmaması, bulundukların ortamın sıcak soğuk ve rüzgâr gibi etkileyici faktörler dikkate alınmadığında şiddetli gaz sancısı görülebilmektedir.