Psikiyatri, ruhsal hastalıkların incelenmesi, teşhis ve tedavisi ile ilgilenen tıpta bir anabilim dalıdır. Eski Yunancada ruh ve hekimlik anlamlarını ifade eden “psyche” ve “iatros” terimlerinin birleşiminden türemiş olan Psikiyatri terimi, zihin ve ruh hastalıkları hekimliği anlamına gelmektedir.
Wikipedi ansiklopedisinde (http://tr.wikipedia.org/wiki/Psikiyatri) psikiyatri “Psikiyatri, insanın davranış dinamiklerini biyopsikososyal olarak açıklamak üzerine çalışan ve normal ile normal dışı (hastalık) davranış örüntülerini sınıflandırarak tedavi etmeye çabalayan tıp bilimi, ruh hekimliği. Psikiyatri, insanların duygu, düşünce ve davranışlarındaki sapmaları tanımlayıp çok farklı tekniklerle tedavi ederek insanlara yardım eden bir tıp disiplinidir“ şeklinde tanımlanmıştır.
Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra 4 yıllık psikiyatri ihtisası yapmış hekimlere psikiyatri uzmanı anlamında psikiyatr veya psikiyatrist denilmektedir.
Günlük yaşamda psikiyatrist ve psikolog terimlerinin ifade ettiği anlamlar bazen birbiriyle karıştırılmaktadır. Psikologlar hekim değildir. Psikologlar edebiyat fakültesinin psikoloji bölümünden mezun olurlar. Psikologlar genellikle psikiyatristlerle birlikte çalışırlar, hasta üzerinde yaptıkları testler ile psikiyatristin teşhis yapmasına yardımcı olurlar.
Psikiyatri anabilim dalının ilgilendiği sağlık bozukluklarının bazıları şunlardır:
· Depresyon
· Yaşlılığa veya çeşitli nedenlerle bağlı olarak ortaya çıkan bunamalar (demans)
· Alkol ve uyuşturucu madde kullanım bozuklukları
· Şizofreni
· Kaygı (anksiyete) bozuklukları
· Çeşitli sosyal uyum bozuklukları ve sosyal fobi
· Evlilik ve aile sorunları
· Panik bozukluk
· Çeşitli Kişilik bozuklukları
· Yeme Bozuklukları
· Uyku Bozuklukları
Bu sağlık problemlerinin bazıları aşağıda özet olarak tanıtılmıştır:
Depresyon: isteksizlik, hayattan zevk alamama ile seyreden bir beyin bozukluğudur. Hasta, değişen ölçülerde yaşam zevki kayıpları yaşar. Depresyon duygu ve düşünceleri etkilediği gibi vücut sağlığını da olumsuz etkiler. Hayatta yaşanan ve belli sebeplere dayanan üzüntüleri depresyonla karıştırmamak gerekir. Bu tür üzüntüler kendiliğinden geçer. Oysa depresyona dayalı rahatsızlıkların kendiliğinden iyileşmesi zor ve uzun sürelidir.
Depresyon tedavisinde ilaç tedavisinin tek başına yeterli olabilmektedir. ilaç tedavisi diğer terapi yöntemleriyle uygulanırsa daha etkili olmaktadır.
Bunama (demans): Beyin fonksiyonlarındaki gerilemeye bağlı olarak şekillenen hafıza ve irade kaybıdır. Bunama genellikle unutkanlık, dalgınlık, zekâda körelme, etrafa karşı ilgisizlik gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkar. Genellikle ileri yaşlarda görülür. Çeşitli sebepleri olabilir. Demaslar çoğunlukla geriye dönüşsüzdür.
Geri dönüşü olmayan demans’ın çeşitli nedenleri vardır. Alzheimer hastalığı en çok görülen demans sebebidir. Damar bozukluklarına bağlı olarak beyine giden kan miktarında azalma, parkinson hastalığı, merkezi sinir sisteminde görülen enfeksiyonlar geri dönüşü olmayan demans’ın sebepleri arasında sayılabilir.
Geri dönüşü olan, yani tedavi edilebilen demanslar depresyon, kullanılan ilaç ve uyuşturuculara olan tepkiler, vitamin (B12) eksikliği, beyin travmaları, bazı enfeksiyonlar ve beyin tümörleri gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan demanslardır. Sebeplerin ortadan kalkmasıyla birlikte çoğunlukla iyileşme gerçekleşir. Ancak, bazı beyin tümörü vakalarında tümör tedavi edilse bile, beyinde oluşan hasara bağlı olarak bunama ortadan kaldırılamayabilir.
Alkol ve Uyuşturucu Madde Kullanım Bozuklukları: Tüm dünyada giderek yaygınlaşan, sadece bağımlıyı değil ailesini ve tüm toplumu etkileyen, diğer psikolojik bozuklukları da tetikleyen çok önemli bir sağlık sorunudur. Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı beyinde bazı değişimlere sebep olduğundan bağımlılık bir beyin hastalığı olarak değerlendirilir.
Alkol ve Uyuşturucu Madde Kullanım Bozuklukları tedavi edilebilir bir sorundur. Ancak, tedavide çok disiplinli bir yaklaşım gerekir. Bağımlılık iyice şekillenmeden erken teşhis ve müdahale tedavinin başarısı için önemlidir.
Şizofreni: zihinsel faaliyet ve davranışlarda çeşitli sorunlarla ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastanın, etrafını kuşatan gerçek dünyadan faklı olarak kurguladığı, hayal ettiği sanal dünyasında yaşadığı bir rahatsızlıktır. Yaşamın erken (gençlik) dönemlerinde ortaya çıkar. Hastalığın ortaya çıkışında genetik yatkınlık etkilidir. Şizofreni hastalığının seyri bireysel farklılıklar sergiler. İlaçlı tedavi yanında psikoterapi de uygulanır. Tedavideki başarı da kişilere göre farklılık göstermekle beraber tedavide hiçbir başarının alınamadığı durumlar da azımsanmayacak ölçüdedir.
Kaygı (anksiyete) bozuklukları: Kişinin aşırı kuruntulu ve endişeli bir yaşam sergilemesi durumudur. Hasta günlük yaşamında sürekli “başına kötü şeyler gelecek” hissi içerisinde ve tedirginliğindedir.
Psikiyatri uzmanlığı:
Tıpta ve Diş hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nde (18/7/2009 tarih ve 27292 sayılı Resmi Gazetede) psikiyatri ile ilgili “Ruh Sağlığı ve Hastalıkları” ile “Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları” uzmanlıkları yer almaktadır ve eğitim süreleri 4 yıldır.
Eğitimi Gülhane Askeri Tıp Akademisinde yapılan ve sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nde geçerli olan “Askeri Psikiyatri Uzmanlığı” bir yan dal uzmanlığıdır. Askeri Psikiyatri Uzmanlığı için dört yıllık Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlığı ihtisası sonrasında iki yıl süren üst ihtisas eğitimi almak gerekir.
Çok zor ve riskli bir dal bence, özellikle de bizim toplumumuzdaki hastalık hastası insan sayısının fazlalığını düşününce. Kime sorsanız bir antidepresan kullandığını söyler neredeyse bu bir maharetmiş gibi.
Tam dört yıl direndim psikiyatriste gitmem, ilaç bağımlısı yapıp uyuşturucaklar beni deyip durdum. Bir senedir düzenli gidiyor ve ilaçları düzenli kullanıyorum. 3 ay oldu hayatım değişmeye başlayalı, daha doğrusu BEN hayatımı değiştirmeye cesaret edebileli. Gitmekten korkmayın