Endokrinoloji kısaca iç salgı bilimi anlamında tıbbi bir terimdir. Tıpta bir anabilim dalı ve uzmanlık alanıdır. Vücudun salgı mekanizmaları ve bu mekanizmaların ürünü olan salgılar (hormonlar) endokrinolojinin çalışma konusunu oluşturur. Hormonları üreten salgı mekanizmalarında ortaya çıkan her türlü kusurlar hormon yetersizlikleri ya da dengesizlikleri ve bunların teşhis ve tedavisi bu anabilim dalının ilgi alanına girer. Hem teşhis eder, hem araştırır, hem de tedavi eder.
İç salgı bezleri ve hormonların fonksiyonları nelerdir?
İç salgı bezleri (endokrin bezler) adından da anlaşılacağı gibi bazı özel sıvıların salgılayan, ancak bu sıvıları vücut içine veren yapılardır. İç salgı bezleri yaşam için çok önemli fonksiyonları yapan salgılar olan hormonların üretildiği fabrikalar konumundadır. Bu bezlerden salınan hormon alıcı (hedef) dokuya özel bir iletim kanalıyla değil kan yoluyla taşınır. Bilinen bazı iç salgı bezleri:
- Hipofiz bezi,
- Tiroit bezi,
- Böbrek üstü bezi,
- Timus bezi
Hormonlar, çeşitli iç salgı bezlerinden salınan ve vücudun değişik yerlerindeki hedeflere iletilmek üzere dolaşım sistemine verilen, çok az miktarları bile hedef doku tarafından algılanan, protein tabiatındaki maddelerdir. Bu salgılar vücudun dengeli çalışması için son derece etili maddelerdir. Dengesiz (gereğinden az veya fazla) salınmaları vücudun çalışma mekanizmasını sarsar ve vücut dengesinin bozulmasına sebep olabilir.
İç salgı bezlerinin ve ürettikleri hormonların önemini anlama adına sadece hipofiz bezi tarafından salgılanan hormonları ve bunların dengesizliğinde ortaya çıkabilecek arızaları incelemek yeterli olacaktır.
Hipofiz bezi ön beyin bölgesini oluşturan hipotalamusun altında bulunan küçük bir salgı bezidir. Ağırlığı fasulye iriliğindedir. Ancak yaptığı işler ağırlığı ve hacmiyle ölçülemeyecek kadar büyüktür. Adeta vücuttaki diğer iç salgı bezlerini denetleyen, vücudun dengeli çalışmasını düzenleyen bir kumanda merkezi gibidir. tiroit uyarıcı hormon (TSH), büyüme hormonu (STH), adrenokortikotropik hormon (ACTH), melanosit uyarıcı hormon (MSH), luteinleştirici hormon (LH), folikül uyarıcı hormon ya da folikül simule edici hormon (FSH), oksitosin hormonu, antidiüretik hormon (ADH) hipofiz bezinden salınan hormonlardır.
Bir diğer salgı bezi olan tiroit bezi nefes borusunun ön kısmında yer alan kelebek şeklinde bir bezdir. Tiroit bezi hormonları metabolizma üzerinde etkili hormonlardır, metabolizma hızını ayarlar. Guatr olarak bilinen hastalık tiroid bezinin normalden fazla çalışması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.
Endokrinoloji ana bilim dalının konusu olan hastalıklar:
Endokrinoloji kliniklerinde teşhis ve tedavisi yapılan hastalıklar iç salgı bezlerinin çalışma bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklardır. Çok çeşitli hastalıklardan söz edilebilir, ancak endokrinoloji uzmanlığının alanına giren yaygın ve bilinen bazı hastalıklar aşağıda listelenmiştir:
- Şeker hastalığı,
- Tiroit bezi hastalıkları (guatr, hipertiroidi, hipotiroidi, tiroit bezi kanseri),
- Şişmanlık (obezite),
- Metabolik sendrom (insülin direnci sendromu),
- Hipotalamus ve hipofiz hastalıkları (büyüme hormonu düzensizliğine bağlı şekillenen gelişme geriliği; prolaktin fazlalığına bağlı ortaya çıkan kısırlık, adet düzensizliği; hipertiroidi gibi hastalıklar),
- Adrenal bezlerin yetmezliğine bağlı olarak şekillenen ve yorgunluk, hiperpigmentasyon gibi semptmlar veren adrenal yetmezlik,
- Hipertansiyon,
- Kolesterol düzeyindeki bozukluklar ve tedavileri
- Kadınlarda tüylenme ve adet düzensizlikleri ve tedavileri
- Cinsel gelişimde bozukluklar ve tedavileri
- Osteoporoz (Kemik erimesi) ve tedavisi
- Kolesterol, trigliserid gibi çeşitli lipid düzeyi bozuklukları ve tedavisi
Bu hastalıkların tanı ve tedavileri endokrinoloji uzmanları tarafından yapılır. Endokrinoloji uzmanlığı beş yıllık “İç Hastalıkları (Dahiliye)” ihtisası ve bunun sonrasında yapılan üç yıl süren üst ihtisas eğitiminden sonra gerçekleşir.
Tedavi ettiği hastalıklara bakınca bu alanın neden çok yaygın olmadığını anlıyor insan. Ülkemizde yukarıda sayılan dertlerden muzdarip milyonlarca insan var; ama bunların çoğu tedavi olmayı akıllarına bile getirmiyor. Allah'tan deyip geçiveriyorlar.