Halk kültürümüzde önemli bir mevkie sahip olan çocuk oyunları yüzyıllardan beri gelen bir gelenek olmakla beraber bugün unutulmaya başlanmıştır.
20 yıl öncesine kadar ülkemizin her bir yerinde oynanan oyunlar bugün teknolojiye yenik düşmüşlerdir. Belli kuralları olan, ebe eş ve takım halinde oynanan oyunlar ne yazık ki bilgisayarların ortaya çıkmasıyla birlikte önce kendini geri plana atmış, daha sonra da unutulmaya başlanmıştır.
Üstelik bu oyunlar ödül veya ceza içerip aynı zaman da müzik araç ve gereçlerinden yararlanılarak oynanması oldukça ilgi çekici olmuştur.
Geçmişte oynanan oyunlar farklılık gösterir. Birlik ve beraberliği simgeler. Dostluğun ve arkadaşlığın gelişmesine yardımcı olurdu. Bugün ise tüm bu güzel erdemlerin kaybolduğuna şahit oluyoruz. Atari salonlarının ortaya çıkmasıyla başlayan kaybolma ve unutulma duygusu ne yazık ki bilgisayar ile tavan yapmıştır. Kısaca söylemek gerekirse eskinin oyunları bilgisayar oyunlarına yenik düşmüştür.
Geleneksel çocuk oyunlarımız nasıl oynanır, eş ve ebe seçimi ne şekilde yapılır? Ödül ve cezaları nelerdir? Oyuna çağırma, oyunun sonlandırılması ne şekilde yapılır? İşte tüm bu soruların cevaplarını öğrenip gelecek nesillere aktarmak toplumsal bir görev olarak algılanmalıdır.
ÇOCUK OYUNLARINDA EBE VE EŞ SEÇİMİ
ÖDÜL VE CEZALAR – OYUNA ÇAĞIRMA OYUN BİTİRME
Geleneksel çocuk oyunlarında ebe, eş veya takım seçilirken belirlenen bazı uygulamalar vardır. Bunlar arasında adımlama, yaş kuru, yazı tura, çöp çekme gibi uygulamalar vardır. Bu uygulamalar oyuna hangi takımın veya çocuğun önce başlayacağını belirtir.
Eş seçimi tamamlandıktan sonra ise oyuna geçilir. Bu oyunun daha zevkli ve eğlenceli bir hale getirilmesi açısından çeşitli ödül ve cezalar da belirlenir. Bu ödüllerin değişik tip ve şekillerde olduğu görülse de tüm ülke de genel anlamda aynı kurallar geçerlidir. Mesela çelik çomak gibi oyunlarda cezalar genelde yenilen ekibin sırtta taşınmasıyla son bulurken bazen hayvan taklitleri yaptırmak, yenilenlerden yiyecek ve içecek istemek çeşitli ödül ve cezalar anlamı taşımaktadır.
Oyunu oynamak kadar oyuna çağırmakta önemlidir. Oyunların eğlenceleri ise bu çağırmalar ile başlar. Çocukların bir araya toplanması amacıyla şarkılı türkülü çağrışmalar yapılır.
Bu çağrışmalar ile birlikte toplanan çocuklar daha sonra hangi oyunu oynayacaklarına karar verir ve oyuna başlar. Kimi zaman kısa, kimi zaman ise günler sürecek oyunların başlangıcı ilk gün ki heyecan ile devam eder. Uzun süreli oynanan oyunların varlığı da görülmüştür.
Oyun Türleri oldukça farklıdır. Bunları ise sınıflandırmak mümkündür. Bu oyunlar arasında
Aşık bilye oyunları, atlamalı sıçramalı oyunlar, değnek oyunları, şaka oyunları, ezgili oyunlar, kovalama yapılan oyunlar, saklambaç oyunları, taş ve top oyunları bulunur.
Bugün kültürel değişimlerin en çok yaşandığı ülkemiz de bu eski çocuk oyunları da ne yazık ki teknolojik imkanların artmasıyla birlikte kaybolma, hatta unutulma tehlikesi geçirmektedir. Kısa bir süre öncesine kadar gerek şehir gerekse de köylerde oynanan oyunlar zaman içerisinde sadece köylerde oynanan oyunlar halini almış ve müthiş bir kayıp yaşamıştır.
Oooo neler yoktu ki, sokaktan eve zor girerdik biz zamanında, ipler, taşlar hep oyun için malzemeydi bize.