Yaşamı
Ludwig van Beethoven 1770 yılında Bonn’da dünyaya geldi. Sert bir mizaca sahip olan babası Köln prensinin korosunda yer almaktaydı. Beethoven’ın müzikle ilgili kabiliyetini anlayınca ona çok katı bir disiplin altında klavsen ve keman eğitimi vermeye başladı. 8 yaşında org çalmaya başladı, üç yıl sonra ise saray orgçusunun yardımcılığı yaparak ondan dersler aldı. Bir süre sonra daha da deneyim kazanmış olarak saray tiyatrosunda klavsen çalmaya ve besteler yapmaya başladı.
Beethoven, babası alkolik olduğu için ailesinin geçimini üstlenmişti. Belki de genç yaşta yüklendiği sorumluluklar ve babasının sert karakteri onun inatçı, geçimsiz ve derbeder bir karaktere sahip olmasına neden olmuştu fakat yeteneği ile çevresindekilerden her zaman ilgi ve saygı gördü. En bilinen özelliklerinde biri de doğaya olan hayranlığıydı. Saray orkestrasındaki görevinden ve öğretmenlikten kalan zamanlarında kırlarda yürüyüşler yapar ve sonat ve senfonilerinde yararlanacağı bestelerini yanında bulunan not defterine kaydederdi.
1790’ların sonuna doğru Beethoven işitme problemleri yaşamaya başladı. Bu hastalık onu daha geçimsiz ve hırçın bir kişiye dönüştürdü. 1802’de hastalığı çok ilerledi ve bu yüzden Heiligenstadt Vasiyetnemesi adıyla bilinen mektubundan anlaşıldığı üzere intihar etmeyi bile düşündü. En büyük eserlerini bu dönemde besteledi. 1824 yılında gelmiş geçmiş en iyi senfonilerden biri olarak bilinen Dokuzuncu Senfoni’nin ilk seslendirilişinde öylesine sağırlaşmıştı ki yüzünü seyircilere dönmeseydi o coşkulu alkışı fark edemeyecekti.
Müziği
Mozart ve Haydn gibi kendisinden önceki bestecilerin melodileri zarif, güzel ve çekiciyken Beethoven’ınkiler daha güçlü ve romantiktir. Bestelerindeki duygu yoğunluğu içerdiği acıları, sevinçleri ve hatta kahkahaları bile hissettirmektedir. Piyano için solo bir bölümün yer aldığı Koral Fantezi’si, İsa Zeytin Dalında adlı bir oratoryosu ve Fidelio adlı bir operası vardır. En etkileyici eserleri dokuz senfonisi ve yaylı çalgılar için bestelediği 17 dörtlüdür. Bunların dışında birçok uvertür, konçerto ve sonatı bulunmaktadır. Konserlerinde doğaçlama olarak piyano eşliğinde oluşturduğu müzik kendisini izleyenler tarafından hayret ve hayranlık uyandırmıştır.