Tarihi eser biriktirmek hemen hemen her dönem de ilgi çekmiş toplumumuz da özellikle Osmanlı döneminde devlet eliyle yapılan bir uygulama haline dönüşmüş ve müzeciliğin neredeyse başlangıcı sayılan çeşitli envanterler ortaya çıkarılmıştır. Öyle ki Osmanlı’da eser toplamanın dönemi Fatih Sultan Mehmet’e kadar uzanır. Bugün ki İstanbul Arkeoloji müzelerinin temelinde de bu gerçek yatar.
Müzeciliğin sistemi bir şekilde ortaya çıkması ise 19. yüzyıla dayanmaktadır. Osmanlı dönemin de Müze-i Hümayun adı verilen imparatorluk müzelerinin kurulması bunun başlangıcı olarak kabul edilir.
Müzecilik esas olarak Osman Hamdi Bey ile çığır atlamıştır. Osman Hamdi Bey Nemrud Dağı, Myrina, Kyme ve diğer Aiolia Nekropolleri'nde ve Lagina Hekate Tapınağı'nda kazılar yapmış ve buradan gelen eserleri müzede toplamıştır. Osman Hamdi Bey sadece Türkiye sınırları içerisinde kazı yapmakla kalmamış çok uzak bölgelerde de arkeolojik kazılara imza atarak önemli eserlerin yurdumuza girişini sağlamıştır. 1887-1888 yılları arasında günümüzde Lübnan'da bulunan Sayda'da yaptığı kazılar sonucunda Krallar Nekropolü'ne ulaşmış ve dünyaca ünlü İskender Lahdi başta olmak üzere pek çok lahit ile İstanbul’un yolunu tutmayı başarmıştır.
Yukarıda ki kronolojik tarihe göre müzecilik çalışmaları hızla devam etmiş birbirinden güzel sanat eserleri gün yüzüne çıkarılmış ve halka gösterilmek adına ifşa edilmiştir.
Bugün dünya genelinde git gide yaygınlaşan müzecilik binlerce yıllık bir tarihi birikimin yanı sıra medeniyetlerin kültür ve sanatlarına olan tutkuların da artmasına yardımcı olmuştur. Tüm bu sebeple ilerleyen dönemlerde müzeciliğin gelişimi daha da artacak, medeniyetlerin bilinmeyen yönleri gün yüzüne çıkarılacaktır.
Türkiye’de Kültür Bakanlığı tarafından çıkarılan Müze Kartlar, bu müzelerin gezilip görülmesi adına avantajlar ortaya koymaktadır. Her Türk gencinin tarihi, kültürel ve sanatsal gelişimini desteklemek adına bu her ilde bulunan ve bölgede ki medeniyetlerin eserlerinin sergilendiği müzeleri gezmeleri faydalı olacaktır.
Öte yandan devletin kısmen desteklediği özel müzeler de bulunmaktadır. Bunların arasında en tanınmış olan Rahmi Koç Müzesi’dir. Yine Anadolu’nun çeşitli illerin de özel müzeler gezilip görülebilecek niteliktedir.