ANITKABİR MÜZESİ

Buğra KURU 4.8k Görüntüleme
4 Dk Okuma

    Mustafa Kemal Atatürk, büyük savaşlar ve devrimler ile geçen ömrünü 10 Kasım 1938 günü İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda tamamlamış ve naaşı Ankara’ya getirilerek ilk olarak Etnografya Müzesi’nin giriş salonuna, geçici olarak defnedilmiştir ( Bu gün de Atatürk’ün defnedildiği bu salon Şeref Holü olarak adlandırılmaktadır).

    Daha sonra Atatürk’ün büyüklüğüne yakışır bir Anıtkabir yapma fikri ortaya atılmış ve büyük Türk milleti tarafından da bu istek hemen sahiplenmişti. Bu isteği görmezden gelmeyen Türkiye Büyük Millet Meclisi, hemen bir karar yayınlayarak, Atatürk’e yaraşır bir anıt mezar yapılması konusunda çalışma yapacak bir komisyon kurdu.

    Bu komisyon kendi alanında kendini ispatlamak bilim adamları ile sanatkarlardan oluşmaktaydı. Bu komisyon söz konusu mezar anıtının yapılacağı yer konusunda uzun araştırmalar içerisine girdi ve en son olarak bütün Ankara’yı izleyen hakim bir tepe olan Rasattepe’yi Anıtkabir inşaatı için seçti.

    İnşaat için, Atatürk’ün büyüklüğünü ve Türk Ulusu’nun kalbindeki yerini anımsatacak kadar yüce bir anıt mezar projesi yapılması için uluslararası bir yarışma düzenlendi. Yarışmaya bir çok katılımcı oldu ve sonuç olarak Profesör Doktor Emin Onat ve Doçent Doktor Orhan Arda’nın projeleri birinci seçilerek 1944 yılında Anıtkabir inşaatına resmen başlandı.

    Yapı tamamlandıktan sonra Atatürk’ün naaşı 10 Kasım 1953 günü, tıpkı ilk günkü gibi milletinin göz yaşları içerisinde Etnografya Müzesi’nden alınarak, Anıtkabir’e getirildi. Bugünden sonra Anıtkabir’in inşaasına devam edildi ve nihayet 1957 yılında inşaat tamamen tamamlanarak 1957 yılında Milli Eğitim Bakanlığına devredildi (Aslında proje tam olarak tamamlanmadı, projede bir de çatı yapısı bulunuyordu ancak daha sonradan bu yapı çıkartıldı).

    Anıtkabir, anıt binası ve bahçesi ile Anıttepe olarak anılan geniş bir komplekstir. Çevresini bahçe ve parklar kaplamış, giriş yolları belirli bir plan çerçevesinde düzenlenmiştir. Batı yönünde bulunan giriş kapısından geçince, yolun sağında ve solunda 24 adet aslan heykelinin olduğu Aslanlı yola çıkılır. Bu yoldaki taşlar asimetrik olarak kasten döşenmiştir, ister istemez bu taşların ahengini izlemek için insanlar yere bakarak Ata’nın huzuruna boynu bükük olarak çıkarlar.


                
Girişin sağ tarafında İstiklal Kulesi, sol tarafında Hürriyet Kulesi bulunur. Bu kulelerin hemen önünde Türk milletini temsil eden üç kişilik kadın ile üç kişilik de erkek heykel grubu yer alır. Aslanlı Yol bittikten sonra Anıtkabir’in görkemli taş avlusuna geçilir. Avluda bulunan bir kule, ziyaretçilerin akınına uğramaktadır.


                
Anıtkabir’in çıkış kapısının ortasında, 33 metre yüksekliğe sahip tek parça bronz bayrak direği görenlerin ilgisini çekmektedir. Merdivenlerin solunda Misak-i Milli kulesinin hemen ardında Atatürk Müzesi bulunur.


                
Atatürk’ün naaşının bulunduğu Şeref Holüne giriş beyaz mermer merdivenlerden sağlanır. Bu merdivenlerde çeşitli olayların sergilendiği kabartmalar bulunur. Merdivenlerin ortasında bulunan mermer kürsü de Atatürk’ün o unutulmaz “Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir” vecizesi bulunmaktadır. Şeref Holü’nün tavabı mozaikler ile süslüdür. Tam karşıda, holü aydınlatan pencerenin önünde taş set üzerinde Atatürk’ün sembolik lahdi yer alır. Atatürk’ün aziz naaşı bu lahdin hemen alt tarafında, ülkenin 81 ilinden, Kıbrıs’tan ve Azerbaycan’dan, Selanikte’ki doğduğu evden, Suriye’deki Caber Kalesi’nden getirilen topraklar ile,  burada gömülmüştür.


                
Şeref Holü’nün tam karşısında, Zafer Kulesi ile Barış Kulesi arasında da, Atatürk’ün silah ve fikir arkadaşı, büyük Milli Şef İsmet İnönü’nün mezarı bulunmaktadır. Hayatları boyunca birbirinden ayrılmayan bu iki güzel insan, ebediyete ulaştıkları andan itibaren de birbirinden ayrılmamıştır.


Atatürk Müzesi

    Bu müze 1950 yılında, Misak-i Milli Kulesi ile Devrim Kulesi arasındaki bölümde faaliyete geçmiştir. Müzede bulunan vitrinlerde Atatürk’ün giysileri ile Atatürk’e ait çeşitli eşyalar sergilenir. Bu eşyaların arasında, Atatürk’e getirilen hediyeler ile, Atatürk’ün şahsen kullandığı eşyalar, anılar, belgeler, madalyalalar ve kılıçların yanı sıra fotoğraflar sergilenmektedir.

 

Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version