Afyon Müzesi, ilk olarak 1931 yılında Gedik Ahmed Paşa Medresesi’nde depo olarak faaliyet göstermeye başlamış, Afyon ili ve çevresindeki il, ilçe ve köylerden toplanan ve teşhir değeri olan eserlerin toplanması ile yine aynı medresede 1933 yılında sergiye açılmıştır. 1937 yılında, müzenin Kusura Salonu, 1948 yılına gelindiğinde de etnografya salonunun yapımı tamamlanarak ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur. 1970’li yıllara gelindiğinde müzede sayısı gittikçe artan eser durumu göz önüne alındığında söz konusu medrese ihtiyacı karşılayamamaya başlamış ve yeni bir bina gereksinimi duyulmuştur.
Bu durum göz önüne alınarak Afyon’da yeni bir müze binası yapılmaya başlanmış, 1971 yılında da müze başka binaya taşınarak Afyon Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Afyon Etnografya Müzesi ise yine Gedik Ahmed Paşa Medresesi’nde hizmet vermeye devam etmektedir.
Afyon Arkeoloji Müzesi
Yeni yapılan bina daha projesinden itibaren müzelik olarak planlandığı için Afyon Arkeoloji Müzesi günümüzde, 9 salon, 1 müze kütüphanesi, 1 toplantı salonu, 1 laboratuvar ile depolar ve yönetici büroları ile en iyi müzelerimizden birisidir.
Müzede teşhir edilen eserler büyük çoğunlukla Afyon ve Afyon’un çevresindeki illerde yapılan; Kusura, Yazılıkaya ve dünyanın en önemli kalkolitik çağ merkezlerinden birisi olan Hacılar höyüğünde yapılan kazılardan ele geçirilen malzemelerden oluşmaktadır. Bu eserler neolitik çağ dediğimiz insanların mağaralardan çıkıp barınaklar yapıp, köyler kurduğu çağdan; Proto Hitit, Hitit, Frig, Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerini içine almaktadır.
Müzeye girdikten sonra karşılaşılan büyük salonda Roma ve Bizans dönemlerinde yapılmış olan küçük heykeller ile çeşitli kabartmalar, pithos lahit adı verilen ölülerin küllerinin ya da direkt olarak cesedin konduğu büyük küpler bulunmaktadır. İkinci salonda ise yine Roma dönemine tarihlenen adak, figürin ve taşlar, üçüncü salonda da prehistorik dönemlere ait silahlar, figürinler ve seramik kap kacaklar teşhir edilmektedir.
Dördüncü salonun en çok ziyaretçiş çeken eseri ise “Kusura Seramiği” koleksiyonudur. Beşinci salonda Frig halkı dönemine ait çeşitli eserler ile altınca salonda da İ.Ö. 6. Yüzyıldan itibaren basılmaya başlanmış olan altın, gümüş, elektron ve bakır sikkeler görücüye çıkmıştır.
Yedinci salonda pişmiş kilden yapılan küçük heykelcikler ile cam eserler, sekizinci salonda da çeşitli Roma seramiği ve kandilleri bulunur. Dokuzuncu salon da Roma dönemine ayrılmıştır. Burada da Roma dönemine tarihlenen heykel ve yukarıda bahsettiğimiz küplerden bulunur.
Bütün bunların dışında müzede Türk-İslam devrine tarihlenen eserlerin sergilendiği ufak bir salon daha bulunmaktadır.
Müzenin büyük bahçesinin sağ tarafında kalan bölümünde de Büyük Roma heykelleri ile, Roma ve Bizans dönemine tarihlenen lahitler bulunur. Bahçenin sol tarafında kalan bölümdew ise yine Roma ve Bizans dönemine tarihlenen sunak ve mezar taşları, heykel kaideleri, Yunanca ve Latince dillerinde yazılmış yazıtlar ile kabartmalar bulunur.
Afyon Arkeoloji Müzesine Nasıl Gidilir?
Kurtuluş Caddesi gibi merkezi bir caddede bulunan müzeye ulaşım şehir içi minibüs ve otobüsleri ile sağlanmaktadır. Müze pazartesi hariç her gün ziyaretçilerini beklemektedir.
Afyon Etnografya Müzesi
Afyon Etnografya Müzesi yukarıda da anlattığımız gibi Gedik Ahmed Paşa Medresesi’ndeki eski müze binasında faaliyet göstermektedir. Bulunduğu bina olarak da büyük bir tarihi değere sahip olan müze hem içindeki eserler hem de binanın kendisi bakımından ziyaret edilmeye değer bir yerdir.
1477 yılında Osmanlı’nın o dönemki sadrazamı Gedik Ahmet Paşa tarafından yaptırılan bu medrese, açık avlulu ve güzel bir şadırvanı olan bir medresedir. Avluyu, öğrencilerin öğrenim gördüğü medrese odaları çevirmektedir.
Bu müzede, Afyon ve çevresindeki illerden derlenen silahlar, tekstil ürünleri, elişleri, e dokumaları, Kuran rahleleri, el yazması kitaplar ile bakır kaplar ve bunlardan başka birçok etnografik malzeme sergilenmektedir.
Afyon Etnografya Müzesi’ne Nasıl Gidilir?
Müzenin bulunduğu Gedik Ahmet Paşa Külliyesi, halk arasında daha çok “İmaret Camii” olarak bilinir. Oldukça merkezi bir konumda olan camiye ulaşım minibüs ve halk otobüsleri ile sağlanmaktadır.