ANTALYA MÜZESİ

Buğra KURU 3.8k Görüntüleme
6 Dk Okuma

    Akdenizin turist cenneti olan Antalya ilinde ilk müze çalışmaları 1922 yılında başlamıştır. İlk olarak Alaaddin Camisinde, Antalya ve çevresinden toplanan arkeolojik eserler depo edilmiştir. Daha sonra 1934 yıllarına geldiğimizde, depodan seçilen eserler, Yivli Minare ve küllyesine taşınarak 1937 yılında da teşhire açılmıştır.

    Bu tarihlerde yapılmaya başlanan Perge ve Side arkeolojik kazılarından bulunan eserlerin gün yüzüne çıkartılması ile müze zenginleşmiş ve yeni bir binaya ihtiyaç duymuştur. 1965 yılında modern bir bina yapılmaya başlanmış ve 1972 yılına gelindiğinde de müze sergiye açılmıştır.

    Antalya Müzesi’nin çocuk bölümü dahil toplam 14 salonu olup, kronolojik bir sıra gözetilerek eserler sergilenmektedir.

 1) Tabiat Tarihi ve Prehistorya Salonu

    Müzenin bu seksiyonunda tarih öncesi jeolojik zamanlarda oluşmuş olan fosillerin sergilendiği 3 adet vitrin bulunur. Bu vitrinlerden sonra Anadolu’da bilinen en eski yerleşme olan, Alt Paleolitik çağdan, Roma dönemine kadar kesintisiz bir stratigrafi (tabakalaşma) gösteren Karain Mağarası’nda yapılan kazı çalışmaları sonucu gün yüzüne çıkartılmış olan çakıl ve taştan yapılma baltalar, kazıyıcılar ile kemik aletler sergilenmektedir.

    Karain, Antalya’ya 27 km uzaklıkta bulunan Şam Dağı’nın eteklerinde oluşmuş bir mağaradır. Buranın geniş bir dönemin stratigrafisini göstermesinin yanı sıra, Mezolitik yani paleolitik ile neolitik dönem arasındaki geçiş döneminde yaşamış olan Homo Sapiens Neanderthalensis ırkındaki insanlara da ev sahipliği yapmış olması son derece önemlidir.

    Burada ayrıca Semayük merkezinden ele geçen mezar buluntuları da sergilenmektedir.


2) 1. Küçük Eserler Salonu

    Önceleri el işçiliği ile büyük uğraşlar sonucu yapılan seramik kaplar, çömlekçi çarkının icat edilmesi ile büyük büyük bir gelişim göstermiştir. Seramik kap formları, üzerlerine işlenen bezemelerin üslupları İ.Ö. 12. Yüzyıldan itibaren 3. Yüzyıla kadar uzanan süre içerisinde yapılmış olan kaplar burada sergilenir. Burada ayrıca makyaj malzemeler ile takılar da sergilenmektedir.

3) Tanrılar Salonu

    Bu salonda bulunan heykellerin hepsi Perge kazılarında bulunmuş olan, Grek Orjinallerinden İ.S. 2. Yüzyılda Roma döneminde kopya edilmiş heykellerdir. Salonda ilk başta Zeus olmak üzere onun çevresinde sıralanan, Aphrodite, Athena, Tykhe, Nemessis, Hygieia, Hermes, Artemis, Dioskurlar bulunur. Bunların karşısında da Mısır tanrıları; Serapis, İsis ve oğulları Harpokrates bulunur.


4) 2. Küçük Eserler Salonu

    Bu seksiyonda yer alan vitrinlerde İ.Ö. 4. Yüzyıldan itibaren İ.S. 6. Yüzyıla kadar geçen dönemde yapılmış olan eserler sergilenir. Bu eserlerin arasında, Mısır Kraliçesi Benerike’ye adanan vazo, üzerinde Athena kabartması bulunan gümüş tabak, bronz Apollon ve Herakles heykelleri, Attis başı, Priapos’un mermer heykeli ve pişmiş topraktan imal edilmiş figürinler bulunmaktadır.

    Bu salonda bulunan sualtı vitrininde ise, antik çağlarda btmış olan gemilerde yapılan kazı çalışmaları sonucu elde edilen eserler sergilenmektedir.


5) İmparatorlar Salonu

    Roma döneminde yapılmış olan Portreler bu bölümde sergilenmektedir. Özellikle İ.S. 2. Ve 3. Yüzyılda yapılmış olan Traian, Hadrian, İstanbul’un 2. Kurucusu Septimus Severus gibi imparatorların büstleri oldukça önemlidir. Bu büstlerin hemen hepsi Perge kazılarında gün yüzüne çıkartılmıştır. Bu bölümdeki en önemli eserlerden birisi ise; üç güzeller adı ile bilinen heykel grubu ile siyah – beyaz mermerden yontulmuş dansöz heykelidir.


6) Mezar Kültürleri Salonu

    Bu seksiyondaki lahitlerden olan Domitias Filiskas ve ailesine ait olan 2 lahit oldukça güzeldir. Diğer bir önemli lahit ise İ.S. 2. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Herakles lahitidir.

    Salonda ayrıca bir takım mezar stelleri ile kül kapları da sergilenmektedir.


7) Mozaik ve İkona Salonları

    Bu bölümde bulunan en önemli mozaik, Herodotos, Demosthenes, Hesiodos, Solon, Thukydides, Lykurgos, gibi antik çağın önemli filozof ve devlet adamlarının yer aldığı Filozoflar Mozaiğidir. Seleukeia’dan gelen bir diğer mozaikte de çalgısı ile vahşi hayvanları büyüleyen Orpheus tasfiri yer almaktadır.

    Bu seksiyonda ayrıca Antalya ve çevresindeki kazılardan ele geçmiş heykeltraşlık örnekleri de bulunmaktadır. Ayrıca bir salonda sergilenen 18. Ve 19. Yüzyıllara tarihlenen ikonalar da, gene Antalya ve çevresinden ele geçmiş olup burada sergilenmektedir.


8) Sikke Salonu

    Bu salonda İ.Ö. 6. Yüzyıldan başlayarak günümüze kadar gelen, altın, gümüş, elektron ve tunçtan basılmış olan Anadolu sikkeleri sergilenmektedir. Sergide Pamphillia, Pisidia, Lykia bölgelerine ait sikkelerinin yanı sıra, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ile Osmanlı devri sikkeler kronolojik bir sıra gözetilerek sergilenmektedir.


9) Etnografya Salonları

    Bu salonların ilkinde eşsiz güzellikteki çiniler, porselenler, nişan, mühür ve saat gibi ziybet eşyalarının yanı sıra kilitler ve anahtar ile giysiler sergilenmektedir.

    Bu salondaki çinilerin büyük bir çoğunluğu Selçuklu ve Osmanlı döneminde imal edilmiş olan eserlerdir. Selçuk çinileri Aspendos’tan getirilmiş Kubadabad tipli çinilerdir ve 13. Yüzyıl ortalarına tarihlenir.  Osmanlı çinileri ise 15,16,17 ve 18. Yüzyıllara tarihlenen İznik çinileridir.

    Bu bölümdeki salonlarda aynı zamanda ibadet eşyaları; Antalya ve yöresinde kullanılmış olan süs eşyaları, mühür, giysiler, bindallılar, kuşak ve başlıklar da sergilenir. İkinci salona giden geçitte ise el yazması sanatı ile ilgili eserler, halılar ve silahlar sergilenir. 2. Salonda ayrıca Uşak, Gördes, Ladik, Mucur, Bergama, Kula Avanos örneklerinin yanı sıra, Antalya bölgesinin dokumaları, Antalya evi, tezgahlar, müzik aletleri, kaşıklar gibi çeşitli etnografik eserler sergilenmektedir.


10) Çocuk Bölümü:

    Müzeye girildiği zaman karşılaşılan ilk bölüm, çocuk bölümü olarak düzenlenmiştir. Bu seksiyondaki vitrinlerde antik çağda yaşamış olan çocukların oynadığı oyuncaklar ile, çocuk seramik ve resimleri sergilenmektedir.


Antalya Müzesi’ne Nasıl Gidilir?

    Konyaaltı plajının bulunduğu Konyaaltı Caddesinde bulunan müzeye ulaşım minibüs ve otobüs seferleri ile mümkün olmaktadır. Özel araçları ile gelenler, Sakıp Sabancı Bulvar’ının Falez Köprülü kavşağından dönerek müzeye ulaşmaları mümkündür.

    Pazartesi hariç haftanın her günü açık olan müze 08:00 ile 17:00 saatleri arası ziyaretçilerini bekliyor.

Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version