Bir millete kimlik kazandıran, uluslar arasındaki farkları ortaya çıkaran ve belirleyen ve o millete ait gerek maddi gerekse de manevi özelliklerin uyumlu bir bütününe Milli Kültür denilmektedir. Bir milleti gerçekten millet yapan ve o milletin temel bütünlüğünü sağlayan en önemli simge milli kültürdür.
Tüm dünya uluslarında farklı milli kültürlerin varlığı bilinir. Milli kültürün önemini anlamak için ise tarih sahnesine iyi bakılması gerekir. Yaşanan olaylar, çeşitli zorluklara karşı göğüs germeler ve yaşanılan sıkıntılar milli kültür ve bütünlüğün ortaya çıkmasına sebep olur. Bu konuya örnekler vermek gerekirse tüm milletlerin yaşanmış bir sıkıntısı, zorluğu ile karşı karşıya kalabildiğini görebilirsiniz. Yakın tarihte ise en iyi örneğini Japonya göstermiştir. Japonya adeta bir enkaz yığını halindeyken bile kısa zaman içerisinde büyük bir güç haline gelmiş, kültürüne sahip çıkmayı başarmıştır.
Milli kültürün önemi nedir? diyecek olursak kesinlikle bir çok konuda cevaplar verebiliriz. Bu cevapların içerisinde her şeyden önce manevi değerlerin korunması ve tarihin iyi bilinmesi gelir.
Türklerde Milli Kültür bilinci son derece yaygınlaşmış ve gelişmiş bir olgudur. Öyle ki binlerce yıllık geçmişi olan Türk toplumları sürekli savaşçı bir millet olduklarından ötürü milli kültür değerleri ile kavrulmasını bilmiş, yeri gelmiş sıkıntılar içerisine düşmüş yeri gelmiş büyük badireler atlamıştır.
Türk toplumlarında en son olarak milli kültür mücadelesi Kurtuluş savaşı sırasında verilmiş yüz binlerce şehit ile birlikte bu olgu halkın hafızasına daha da yerleşmiştir.
Nitekim Türk milletinin Atatürk ile birlikte milli kültürü ve benliği çok daha gelişmiştir. Yaşanan sıkıntılar halkın zorluklar çekmesine sebep olmuş ve ard arda sıkıntılar meydana getirmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk bir hatıratında Milli Kültür ögeleri ile ilgili düşüncelerini paylaşmış ve şunları söylemiştir; “Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırları ne olursa olsun, ilk önce ve her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Dünyada uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevi unsurlara sahip olmayan kişiler ve bu nitelikte kişilerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık yoktur. Çocuklarımızı aynı eğitim derecesinden geçirerek yetiştireceğiz. Kesinlikle bilmeliyiz ki iki parça halinde yaşayan milletler zayıftır, hastadır. Çocuklarımıza vereceğimiz öğrenim sınırı ne olursa olsun onlara esas olarak şunları öğreteceğiz: Milletine, Türkiye Devleti’ne, TBMM’ne düşman olanlarlarla mücadele; bu mücadelenin sebep ve vasıtaları ile donatılmayan millet için yaşama hakkı yoktur.”
Milli kültür hazinelerimizin zenginliğine bakınca atalarımız için bunun ne kadar önemli olduğunu fark edebiliyoruz:) Günümüzde ise milli kültür hazinelerimizin birer birer yok oluşuna bakınca bizlerin milli kültüre ne kadar önem verdiği ortaya çıkıyor.