Tiyatro sözcüğü her ne kadar dilimize Yunanca’dan geçmişse de Türklerin binlerce yıldır kullandığı bir terimdir. Seyir anlamına gelen tiyatroda Türk toplumu çeşitli oyunlar yapmıştır. Toplumda tiyatro denildiği vakit akıllara meddahlık, Hacivat Karagöz, hokkabızlık gibi isimler gelir. Bu gelenekte en önemli olan şey metinsiz ve sahnesiz olarak sergilenmesidir. Bugün tiyatronun önemli bir bölümü de bu gelenek ile oluşmaktadır. Binlerce yıldır süre gelen bu gelenek günümüzde hala az da olsa yaşatılabilmektedir. Bu aslında geçmişten günümüze uzanan bir ışıktır. Halkın genel anlamda duygu ve düşüncelerini belirtir.
Karagöz Hacivat çubuklar yardımı ile oynatılan, ışık ile beyaz perdeye görüntüsü verilen bir ve bu temelde yapılan bir gösteridir.
Karagöz Hacivat oyununun Türkiye’de çıkış tarihi farklı konuları oluşturmaktadır. Nasıl geldiği konusunda çeşitli rivayetler olunmakla birlikte bu kişilerin gerçek olduğuna da inanılmaktadır. Zira edebiyatımıza kadar giren Hacivat ve Karagöz kendi mizah anlayışımıza göre şekillendirilmiştir.
Meddahlıkta başka bir tiyatro oyunumuzdur. Öven kişi anlamına gelir. Ses taklitleri yapmakla usta olan meddahlık, mimik hareketlerinin kullanılması konusunda da hünerler sergiler. Bu işi yapan kişiye Meddah ismin verilir. Meddahlar gösterilerini hep halkın kalabalık olduğu alanlarda yapmıştır. Meddahlık genel anlamda bir konu üzerine uyarlanır. Tarih boyunca meddahlıkla gelen konuların başında Köroğlu, Dede Korkut hikayeleri gelmiştir. Türklerin islamiyeti seçmesiyle birlikte de bunların yerini Kerbela, Battal Gazi gibi anlatımlar almıştır.
Meddahlıkta çeşitli mizaçlar yansıtılır, övgüler yapılır ve kıssadan hisseler çıkartılır. Bu insanları sadece güldürmekle kalmaz geçmişten günümüze öğütler tavsiyeler de verir. Bu sebeple diğer kategorilerden farklı bir noktadadır.
Bir de kukla oyunları vardır ki, Türkçemiz de bebek anlamına gelir. Orta asyadan ülkemize kadar olan bölgenin tamamında yaygın olarak bilinir. Anadolu’da bebek, çömçe gelin gibi isimlerle anılır. Kukla oyunları konularını genellikle orta oyunlarından alır ve halk hikayeleri ile desteklenir.
Bir de hokkabazlık vardır. Anadolu’nun hemen her yerinde bu oyunu icra eden hokkabazlara rastlamak mümkündür. Seyircinin duygularını aldatmaya yönelik olan bu oyun, el çabukluğunu esas alır.
Köy seyirlik oyunlarında ise doğaya bağlı olarak yaşayan toplumlar esas alınmıştır. Yılın hangi mevsiminde olursa olsun bu oyunları görebilmeniz mümkündür. Günümüzde Anadolu’nun kültürünü yansıtan bu oyunlar kültürel çeşitliliğin bir parçası olmuştur. Bir çok medeniyetin inanç ve kültür özelliklerini alan bu oyunlar çeşitliliğin ortaya çıkmasına yardımcı olmuştur. Bugün her ne kadar gündelik hayatımızda bu tür oyunlarla karşılaşmasakda özellikle Ramazan ayları içerisinde sık sık gördüğümüz konuların başında yer almaktadır.
eskiden köy seyirlik oyunları varmış, o kadar güzel ve yaratıcı oyunlar hazırlanırmış ki hem de doğaçlama yapılan bir komedi. şimdi köylerde mümkün mü böyle bir şeyin yaşanması?
babamın dedesi geniş alanda değil ama yaşadığı çevrede tanınmış bir meddahmış, maalesef kuşaklar arası aktarım hiç yok o konuda genetik olarak, fıkra bile düzgün anlatamam:(((