Geleneksel Türk El Sanatları arasında yer alan Seramikçilik ve Çömlekçilik yüzyıllardan beri nesilden nesile ulaşmış ender sanat ve kültür varlıklarımızın başında yer almaktadır. Başka bir ifadeyle belirtmek gerekirse toprağın hayat bulması ve sanata dönüşmesi olarak yorumlayabiliriz.
Geleneksel el sanatlarımız arasında bulunan Çömlekçilik ve Seramikçilik’ten öncelikle seramiğe kısa bir göz atalım;
Seramikçiliğin tarihi insanların ateşi bulmasıyla neredeyse eş değerdedir. Binlerce yıldır insanoğlunun kullandığı seramikler Türk toplumlarının da her dönem ilgisini çekmiş ve geleneksel bir sanat haline dönüşmüştür.
Özellikle Anadolu medeniyetlerin beşiği sayıldığı için yapılan araştırmalarda seramik eserlere sıkça rastlanılmıştır.
Anadolu’da yapılan bu sanat dalı Osmanlı döneminde Türk el sanatları konusunda zirve yapmıştır. Tamamen kendine özgü bir gelişme içerisinde ilgi gören seramikçilik ile ortaya çıkan eserler göz kamaştırmış başta saray olmak üzere hemen hemen her eve girmeyi başarmıştır. Yetenekli ustaların hünerli ellerinde yeşeren bu sanat ile birlikte hokka, kase, ibrik, kadeh, kupa, kandil, buhurdanlık, tabak gibi eşyalar ortaya çıkmış bu eşyalar bir ata yadigarı olarak nesilden nesile ulaşmıştır.
Kolay bir sanat değildir, toprağın işlenmesi renginin şekillenmesi ve üzerine işlemelerin yerleştirilmesiyle her daim ustaların zorlandıkları konulardan olmuştur.
Tüm bunlar yapılırken de fırınlama işlemi tamamlanıp dinlendirilmeye bırakılır. Uzun uğraşlar verilerek hazırlanan el emeği göz nuru ürünlerin geleneksek Türk El Sanatları’nda önemli bir yere sahip olması şüphesiz hepimiz için gurur kaynağıdır.
Seramikçilik 18. yüzyıldan itibaren ise bölgesel anlamda bir sanata dönüşmeye başlamıştır. Özellikle Çanakkale bölgesinde Seramikçilik oldukça gelişmiş ve artış göstermiştir. Bu bölge de yapılan seramikler saray, medrese, cami ve türbelerin süslemelerini oluşturmuştur.
ÇÖMLEKÇİLİK
Geleneksel el sanatlarından birisi de Çömlekçiliktir. Özellikle Anadolu’da gelişen çömlekçilik çok eski bir sanat dalıdır. Çamurun kolaylıkla elde edilebilmesi ve kullanışlı olması çömlekçiliğin gelişmesine en büyük katkıyı sağlamıştır. Çamur yumuşakken kırılmadan şekil alabilmesi çömlek ustalarının en çok dikkat ettiği hususlardan birisi olarak karşımıza çıkar.
Çömleklerin yapımında uygulanan yöntemlere çimdik, fitil, levha denir. Yapılan öxçömlek şekillendikten sonra fırınlama işlemine geçer. Bu el sanatları kapsamında çömlek testi, vazo, küp gibi çeşitli ihtiyaç malzemelerinin çıkmasına sebep olur.
Bugün özellikle Kapadokya yöresinde yaygın bir şekilde yapılan çömlekçilik daha çok turistik ve ticari amaçla kullanılan bir sanat olarak karşımıza çıkıyor. Anadolu’nun değişik bazı bölgelerinde de çömlekçilik son ustalarının elinden çıkan eserler ile hayat buluyor.
Seramik çok özendiğim el sanatlarından biri. Hep istemişimdir kursuna falan gitmeyi, özellikle de Füreya Koral'ın hikayesinden sonra… Ama yaşadığım şehirde hiç kursu açılmıyor maalesef:((