“En neşeli kahkahanda bile bir keder gizli.” derken, işte tam da bunu anlatmaya çalışıyordum. Senin şekerle tatlandırılmış gözyaşların var. Kahkahaların en gizli ağlama biçimin aslında. Herkesten gizliyorsun acılarını. Üstelik bu gizlediğin acıların üstünü gülüşünle örtüyorsun. Sorarım şimdi sana; senin acın kaç şekerli?”
Kahraman Tazeoğlu’nun BAŞKA kitabındaki bu satırları okuduğumda kitabın kapağı farklı bir anlama büründü. Belki de bu gülümseme bahsettiği ağlama biçimidir, kitabın içindekileri resmetmenin en uygun şeklidir demeden edemiyor insan. Adından da anlaşılabileceği gibi başka bir kitap bu. Şiir kitabı desem değil… Roman desem değil… Kimi sayfalara kısa hikâyeler, kimilerine şiirler, kimilerine ise kendisine ait sözler serpiştirmiş Kahraman Tazeoğlu. Bu nedenle herhangi bir zamanda herhangi bir sayfayı açıp okuyabiliyor insan. Ayrıca kitabın bAŞKarizmalar bölümüne ait sözler zihni düşünmeye sevk ediyor. Kitap üzerine bir kez daha düşünülüyor. Akıcı ve etkili dili her satıra işlemiş. Aynı zamanda radyocu olan Tazeoğlu buğulu sesiyle de kendisine hayran olan bir kitleye sahip. Övgü dolu sözler değil de kendisine ait sözler yazılmalı aslında bir fikir edinebilmeniz için. Bu nedenle bir şiirinden alıntılarla bitiriyorum sözü:
“sana anlattıklarım neleri susuyor bir bilsen
ve anlatmadıklarım neleri söylüyor
boğazımı yırtarcasına susuyorum
ya verilmekten yıpranan cevaplardayım
ya sorulmamaktan solan sorularda
sen ıslatmasını bilmeyen bir yağmur oldun her akşam
ben ıslanmasını bilmeyen ahmak
bu yüzden aşık olamadık sırılsıklam
pimi çekilmiş coğrafyalarda
zaman ayarlı bir aşkın en tesirsiz parçasıydın
ve ben günah şeridinde hatalı sonlanandım
az gittim
uz bittim
hiç geldim
uyurken bile uykusuzluk akan gözlerinde
kaçan trenlerin hesabını istasyonlara kesen
kalabalıkta unutulmuş bir yalnızdın
kendine kaçak yolcular bindiren
her yolcuda kendini ihbar eden
…”
Yayınevi |
Boyut |
Sayfa Sayısı |
Fiyatı |
Destek Yayınları |
14×20 |
147 |
10,00 |