“Ne zaman durur kalp?”
“Duruma göre, 6 saatle 48 saat arasında değişebiliyor bu süre. Kişinin fizyolojik özellikleri, beyin hasarının büyüklüğü bu süreci etkileyebiliyor. Tüm organlar birer birer iflas ederken kalp mekanik bir pompa gibi, bedeni yaşatıyor.”
“Yani… En son yürekler ölüyor!”
Herkesin bir aşk hikâyesi vardır. Bu da Deniz ve Nehir’İn hikâyesi. Denize dökülmek için dağlar tepeler aşan bir nehirle, o nehri kucaklamak, içine almak için çırpınan bir deniz… Birbirine ulaşması, birbirini bütünlemesi gereken Nehir’le Deniz… Bu hikâyeyle başlasa da kitap sadece Deniz ve Nehir’in aşkından ibaret değil. Özdemir Asaf’ın dörtlüğü romanın temelini oluşturmuş denebilir:
Ömür dediğin üç gündür
Dün geldi geçti, yarın meçhuldür
O halde ömür dediğin
Bir gündür, o da bugündür
Dünü geçmişte bırakamayan, bırakma mücadelesi veren bu insanların bugün için yaptıkları tercihler yer almış romanda. Nehir’in babasının, annesinin ölümü üzerine kendi kabuğuna çekilmesi, ablası Nevin’in onu kızı gibi himayesi altına alması, Deniz’in annesinin idealleri yerine âşık olduğu Hilmi Sezen’le – Deniz’in babasıyla – evlenmesi… Hepsi birer tercih. Ve karşılaşabileceği her türlü zorluğa rağmen Derin’i dünyaya getiren Nehir, toprağın altında sevdiği insanın öylece çürüyüp gitmesindense organ bağışı yaparak başka bedenlere yaşama umudu vermeyi tercih ediyor. Kitabın ortalarından sonra işlenen konunun hassasiyeti ve yaşanılan acı sebebiyle yoğun bir duygusallığa kapılmamak pek mümkün değil.
Kendisi bir eczacı olan Canan Tan, tıpla ilgili kavramlara çok uzak olmasa da alt başlığı organ nakli olan bu romanı yazmak için birçok araştırma yapmış. Romanda organ koordinatörü Doktor Nüket Çelik gerçekte de İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde aynı görevi yapmakta. Yine aynı hastanenin birçok birimiyle görüşmeler yaparak konu hakkında gerekli bilgileri edinmeye çalışmış yazar. Bu konuyu ilk kez bir romana dâhil etmesi bakımından da farklı bir önem taşıyor.
Günümüzde organ nakli hakkında gerçekten de yeterli bir bilinçlendirme çabası bulunmamakta. Kitap aracılığıyla hangi şartlarda organ nakli yapıldığı, beyin ölümü ve bitkisel hayat arasındaki fark, prosedürler, organ hasadı denilen işlem, hücresel bellek gibi kavramlar hakkında bilgi edinebiliyor okurlar.
Bütün bunların dışında romanda kendini hissettiren bir konu daha var. İnsanoğlu ne kadar büyük bir acı yaşarsa yaşasın hayatına bir şekilde devam etme içgüdüsüne sahip. İnsanlar geri getirilemez, yeri doldurulamaz olanın yokluğuna alışıyor, alışmak zorunda.
Yayınevi |
Boyut |
Sayfa Sayısı |
Fiyatı |
Altın Kitaplar |
13,5×19,5 |
424 |
21,00 |
Altın Kitaplar |
Cep Boy |
480 |
9,90 |