ALFRED DE MUSSET

Mustafa KARAÇANAK 10.2k Görüntüleme
4 Dk Okuma
     Zeki, çalışkan ve öğrencilik zamanında Paris'in bütün liselerinin katıldığı müsabakada gösterdiği başarı ile ikincilik kazanmış, tıp ve hukuk eğitimi almış bir kalemşör, Alfred De Musset. Edebiyat sahasına olan şehvetli hevesi ile Victor Hugo'nun da aralarında bulunduğu salon sohbetlerine katılıyordu hiç durmadan. Banville, bu salonların en genç müdavimini “O zamanlar daha sakal koyuvermemişti. O kuvvetli çene ve bilhassa o dehanın yoğrulmuş olduğu alın ve o sık kumral efsanevi saçların dalga dalga dökülüşü ona genç bir artist hali verirdi.” özetiyle anlatır.


     İlk şiiri Un Reve'yi 1828 de yayınlayan Musset, edebiyat çevrelerince hayli hırpalandı, yine de önüne koyduğu hedeflerine devam eden şair, iki yıl sonra Venedik Gecesi adını verdiği manzume ile makus talihine yenilecek yine ıslıklanacaktı ne yazık ki. Bir yıl sonra günlük tefrikalar ile gazetelere yazmaya başlayınca, yavaş yavaş okuyucu temposundaki artışla dikkatleri üzerine çekerek itibar kazanmaya başladı.

    Gazete patronu dostu Buloz'dan aldığı destekle bir biri ardına en güzel eserleri yani piyeslerini yazmaya başladı. Pek çok büyük yazarın daha o yaşlarda  eserlerine başlayacağı çağda, o, hızlı koşmanın verdiği yorgunluğa teslim olmak üzereydi. İhtiyarladığını ve gençliğine hasret çekmeye başladığını söylediği yaşlar ise 1840 yıllar, diğer bir deyimle Musset'in 30'lu yaşlarıydı. Yarattığı eserleri henüz sahnede göremeyen Musset, yedi yıl daha sürecek bir bekleyişe mecburdu. Şairin, Rusya'da La Caprice isimli piyesini sahnelemiş ve başarı kazanmış Madam Allan, bu bir perdelik piyesi Comedie Francaise'e kabul ettirmişti sonunda. Netice Rusya'da kine benzer oldu elbet, büyük bir başarı kazanmıştı oyun! Burada başlayan yukarı hızlı tırmanışla eşsiz zaferler kazanıyormuş gibi peş peşe gelen yarım bıraktığı oyunları tamamlayan Musset, yorgunluğa iyice yenik düştü. Azalan çalışmaları onu manevi akamete götürürken, genç yaşta edindiği şöhretin en yüksek mertebesini görmüş sanatkar, yavaş yavaş gözle görülür bir şekilde 1857 senesi, mayıs ayının ilk günü, kırk yedi yaşında, bitkin bir ihtiyar gibi hayata gözlerini kapattı.

 
     Delikanlılık çağını aşıncaya kadar utangaç tabiatının ruhunda filizlenen ihtirasları baskı altında tutan Musset, yirmi yaşındayken ilk büyük aşk inkisarına uğradı ve kendi tabiriyle asrın hastalığına maruz kaldı. Beş yıl bu acıdan kurtulamayan ve bunu hemen , Türkçeye de çevrilen tek eseri “Bir Zamane Çocuğunun İtirafları” adı altında kitabında topladı. İhanetin ağırlığı karşısında ezilmiş benliği, genç yaşın bütün meziyet ve kusurlarını taşıyan kitap, neşeli, heyecanlı, sürükleyici vasıfları yanında henüz kafi derecede olgunlaşmamış bir dimağın dünyaya nizam vermek ve en çarpışık meseleleri bir çırpıda halletmek isteyen acele hükümler vermek, büyük sözler söylemek merakı gibi kusurları sergiler. Yazarın hayatının bir özeti gibi duran ve kabul edilen kitabın yayınlanmasından sonra, onun gerçekleri saklamadığı ve açık sözlülükle aynen kaleme aldığı söylenir. Hayatı boyunca tek bir roman yazan ve Türkçeye çevrilen yazar bu kitabıyla birincil derecede başarı göstermiş, vaktiyle ikinci bir roman  yazması için yapılan baskılara olumsuz cevap vermiştir.

     Eserlerinden bazıları
  • 1821- 1836 “İlk Şiirler” derlemesi. “Şamdancı” ve “Büyük Söylememeli” isimli piyesler.
  • 1837-1841 “Yeni Şiirler” ve “Titien'in Oğlu” isimli hikayeler.
  • 1842-1851 “Mimi Pinson” ve “Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı”.
  • 1851 den sonra ise “Ben” isimli hikayesinden başka eseri yoktur.


     “Ona dertlerini unutturacak şeyi sattılar; bir haftalık çalışmasının sonucu, bir gecelik uykusunu kazandı. Bununla beraber bu kendisine yapılan fesatlık içinde daha pek taze duran bir şeyi vardı; hala çocuk kalmış olan kalbinin ümidi. Biliyordu, akılsız adam göklere malik olmak ister, akıllı ise ona hayran olur, önünde diz çöker, fakat arzulamaz. Siz, sizi iki sene sadakatle sevmiş olana namuslu dersiniz. oysa erkek öpücüğünün kadın dudaklarında ne kadar sürede kuruduğunu gösteren bir takviminiz yoktur. Bilemezsiniz, namusu, bilemezsiniz sadakati…” Bir Zamane Çocuğunun İtirafları 1825
Bu İçeriği Paylaşın
2 Yorum

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version