EĞİTİM SİSTEMİMİZ ve GELİŞEN DÜNYA

Simla YOLCU 3.1k Görüntüleme
3 Dk Okuma

           Türkiye’deki eğitim her geçen yıl gelişme gösteriyor gibi gözükse de bu sürecin ideal düzeye ulaşmaması, gelişim safhasındaki sorunların giderilmemesinden ve ana eğitim sistemi maddelerinin niteliğe kavuşmamasından kaynaklanmaktadır. Bu öğeler eğitimin kalitesine doğrudan etki eden, eğitimi damarından etkileyen maddelerdir. Bu maddelerdeki sorunların halledilmemesi, güncellenmemesi, teknolojiye ve çağdaş yaşama ayak uyduramaması, diğer yan maddelerin niceliklerini dikkate almadan eğitimi işlevsiz hale getirir.

Eğitimimiz hakkında ne kadar iyi niyetliysek, bir o kadar da eleştirel bakmalı ve gerekirse kökten değişiklik yapmalıyız. Eğitim sistemimiz dünya ve ülke koşullarına dayalı olmayıp, hala otuz, kırk yıl öncesinin ezber sistemiyle devam etmektedir. Bu süreçte gelişen kültür, teknoloji ve devlet düzenlerine eğitimin ayak uyduramaması, bu kavramların aralarında tezatlıkları doğurmakta ve toplumun ayrışmasına sebep olmaktadır. Bunun birçok sebebi vardır. En önemlisi büyüyen ekonomide, daha da büyük hedefler konulacaksa ilk iş eğitime yeterli ve doğru yatırımı yapmak olacaktır. Aksi durumda eğitime devam eden öğrenciler, modern çalışmalardan uzak kalmış, bilgi, beceri, ilgi alanı ve yeteneklerini geliştiremez hale geleceklerdir. 

Öğrencinin bireysel gelişimine katkıdan uzak bir eğitim, sorunsal olaylarda çözüme yönelik bir girişimden yoksun kişiler ortaya çıkartacaktır.  Çok yönlü ve düşünmeyi gerektirmeyen bir eğitim sisteminde, öğrencinin öğretmeninin söylediklerini koşulsuz, şartsız kabul etmesiyle ortaya çıkan ezberci sistemde öğrenciler tartışma kabiliyeti kazanamayıp, muhakeme yeteneğini geliştirememektedirler. 

Bu da yetişen öğrencilerde kendini ifade etme, düşüncelerini savunma becerilerinin gelişememesine, dolayısıyla da toplumsal hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Ayrıca öğretimin formunu ve tekniklerini değiştirmek, öğrenciyi merkez odaklı tutmak, anlatım tarzında birden çok duyu organına aktarımı gerçekleştirmek gereklidir. Öğrenciye odaklı çalışmada, öğrencinin üretkenliği sürekli kontrol edilmeli, ezberci sistemin aksine bilgiyi sindirme amaçlı sisteme odaklanılmalıdır.

Bir eğitim sistemi en başta; demokratik, insan haklarının savunucusu, hoşgörülü, evrensel sanat düşüncesiyle hareket eden, adil insan tipini hedef almalı ve bu yönde öğrenciler yetiştirmelidir. Sanattan, bilimden, insancıllıktan, hoşgörüden uzak, zorunluluk haline getirilmiş bir eğitim sadece görünürde var olmaktadır. Aynı şekilde sistem, öğrencinin yönelişlerine, ihtiyaçlarına cevap verebilmeli ve bu yönelişlere göre yüksek öğrenim almaları sağlamalıdır. Yani öğrenci zorunlulukla, ilgi alanlarının dışındaki bir mesleğe itilmemeli, mesleğini kendisi seçebilmelidir. İdeal eğitim ancak bu maddelerle hayata geçirilebilir.

Eğitim bir bilinçle başlayıp, mantık çerçevesinde topluma faydalı bireyler yetiştirmeyi görev edinmeli, her bireyin gelişimini ve çıkarını düşünerek, ona değerler katmalıdır.

 

Etiketler:
Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version