İnsan doğduğu andan itibaren kendisini, bilerek yada farkında olmadan geliştirebilen bir varlıktır. Okul öncesi eğitim dahil olmak üzere eğitim maratonunun sonuna kadar her aşamada var olan bilgilere yenilerini ekleyen insan için öğrenme dönemi ilk nefesi ile başlar. Küçük yaşlarda genellikle izleme ve taklit etme yöntemini kullanılır. Vücut ve beyin yapısı geliştikçe öğrenme dürtüsü otomatik olarak bizleri esir alır. Ana okulu olarak bilinen okul öncesi eğitim dahil olmak üzere her aşamada öğrenmenin tam olarak gerçekleşebilmesi için uygun çevresel koşullar oluşturulmalıdır. Bu çevresel koşullar gerek aile, gerekse toplum içerisinde uygulanması halinde öğrenmeye yardımcı olacak yazılı olmayan kurallar bütünleridir.
Sosyal çevre bireyin düşünce ve duygularının, aile içerisinde oluşturulan koşullar ise bireyin öğrenme dürtüsünün gelişmesini sağlar. Öğrenme denildiği zaman akla ilk gelen ders çalışma konusu olsa da birey hayatının her anında öğrenmeye açıktır. Aile içerisinde bulunan ders çalışma ortamından, üniversitedeki ortama kadar her aşamada bulunan imkanlar öğrenmeyi kolaylaştırır. Bu geniş tanıma örnek vermek gerekir ise; yapılan araştırmalarda çalışma odası uygun karakteristik renk özelliklerine göre boyanmış olan birey, uygun çalışma ortamı bulunmayan bireye karşı aynı konuyu daha çabuk öğrenebilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken sadece odanın bulunması değil, tamamlayıcı etki olarak odanın öğrenmeye ve çalışmaya teşvik eden renklerle tamamlanmasıdır.
Birey, aile ve arkadaş çevresinden kolaylıkla etkilenir. Çevresinde genel olarak başarılı insanların bulunması bireyi başarı çıtasının ortalamanın üstüne çekmesini sağlar. Okul, aile ve sosyal çevresindeki her olay ve koşul bireyi doğrudan etkiler. Bu gerçeği dikkate alan ailelerin genel olarak çocuklarının sosyal çevresine etki etmesi uzmanlar tarafından önerilmez. Birey her ne kadar aynı bilgileri öğrense de kişilik olarak ailedeki herkesten farklıdır. Bu nedenle seçeceği sosyal çevrede kendisini yansıtacak bir çevre olacaktır. Kendi seçtiği çevrede öğrenme dürtüsü çok daha fazla aktif olur. Tabi ki yanlış tercihler yaptığında aile tarafından uyarılır. Fakat bu uyarı da şiddetli biçimde olmamalıdır. Genel olarak sosyal ve fiziki çevre koşulları öğrenmenin seviyesini arttırır veya düşürür. Bu nedenle koşulların bireyi dikkate alarak düzenlenmesi gereklidir.