İnsanlar yaşam boyu öğrenmeye muhtaç varlıklardır. Öğrenme gerçekleşirken birçok nokta bulunmaktadır. Bu noktalardan birisi kritik dönemdir. Kritik dönem; bir bireyin yaşamı için önemli herhangi bir beceriyi kazanabileceği en uygun dönemdir. Bir örnekle açıklamaya çalışalım. Örneğin; tuvalet alışkanlığını çocuğunuza 8 aylık olduğunda veremezsiniz; çünkü bu eğitim için yeterli olgunluğa erişmemiştir çocuğunuz. Tuvalet eğitimi için en önemli nokta çocuğunuzun hazır olmasıdır ve bunun içinde en uygun zaman 2 – 2,5 yaş aralığıdır. Örnekte olduğu gibi her şeyi yoğun olarak yaşadığımız dönemler vardır. Duyu eğitiminin en yoğun şekilde verilmesi gereken dönem okul öncesi dönemdir; çünkü çocuk en çok okul öncesi dönemde çevresiyle etkileşime girer.
Çevreyle ilişki kurabilmek için duyuların olması ve gelişmesi gerekmektedir. Duyular çevreyi algılamamızı sağlayan sistemlerdir. İnsanlar 5 adet duyuya sahiptir. Bunlar;
- İşitme Duyusu (kulak)
- Görme Duyusu (göz)
- Dokunma Duyusu (deri)
- Tat Alma Duyusu (dil)
- Koku Alma Duyusu (burun)
Duyu organlarımızı ve duyularımızı yazdık şimdi ‘’Çocuklara neden duyu eğitimi verilmelidir?’’ sorusuna cevap bulmaya çalışalım:
- Duyu organları sayesinde çocuklar kendilerini ve çevrelerini algılarlar ve hayat ile ilişki içine girerler.
- Yaşamak için gerekli olanları bulurlar. Yanlışların ve doğruların ayrıldıkları noktaları anlarlar. Bir nevi yaşayabilmek için tecrübe sahibi olurlar.
- Bir çocuğu parka götürünüz. Çocuk o zevki tadınca yine parka gitmeyi ister ve oyuncaklarla oynar, çevreyi araştırır, belki oyuncakları farklı biçimlerde kullanmaya başlar. Bu şekilde yaratıcılıkları gelişir.
- Duyu eğitimi çocuklara geniş bir hayal dünyası sunar. Düşünce geliştirmelerinde yardımcı olur. Hayatta karşılaştıkları bir problem olunca duyu eğitimi almış bireyler daha farklı çözümler üretir.
Yukarıda verilenler çocuklara duyu eğitimi vermenin gerekliliğini anlatmaktadır.
BİR ÇOCUĞA DUYU EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR?
Çocuğa duyu eğitimi vermek için onun illa ki okula gitmesini beklemeyip, evde de gayet pratik çözümlerle çocuklara duyu eğitimi verebilirsiniz. Öncelikle çocukların engellenmemesi gerekmektedir. Çocuklar çeşitli nesnelerle oynamaktan çok hoşlanırlar, bırakın oynasınlar. Oyun oynama konusunda özgür bırakılan çocuklar hayata başlamak için yeterli seviyeye çabucak gelebilirler. Bu seviyeye ulaşmak için dikkat etmeniz gereken noktalar da bulunmaktadır. Evde belirli kurallar olmalıdır mesela. Hiç kuralsız bir eğitim olamaz ve düşünülemez; fakat kurallar belirlenirken çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmalısınız, mümkünse kuralları birlikte belirlemelisiniz.
Her çocuğun ya da bireyin farklı gelişmiş duyusal alanı vardır. Bazı çocuklarda dokunma, bazılarında işitme, bazılarında görme, tad alma, koku alma ön plandadır. Öncelikle çocuğunuzun hangi alanının daha baskın olduğunu belirlemek gerekmektedir. Bunu neden belirlemek gerekir? Çünkü her birey farklıdır ve bir çocuk sarılmaktan hoşlanmıyorsa ona sarılmak eziyet etmekle eş değer olabilir. Belirlenen duyular doğrultusunda evde bulunan materyalleri gözden geçiriniz. Her evde bulunabilecek ve duyu eğitiminde kullanılabilecek birkaç materyal; pamuklar, oyun hamurları, büyük ve küçük tencereler, farklı renklerde materyaller, deterjanlar, kokulu sabunlar, un, şeker, tuz, bulgur, mercimek, çeşitli renklerde oyuncaklar, çeşitli desenlerde kumaşlar, radyo, televizyon, bilgisayar ve daha birçok şey. Bu malzemeler hemen hemen bütün evlerde mevcuttur ancak önemli olan bunları ne şekilde kullanabileceğinizdir.
EVDE BULUNAN MATERYALLERİ KULLANABİLME
Birkaç örnek ile nasıl kullanabileceğimiz konusunda fikir edinelim.
- Evinizdeki farklı desenlerde kumaşları, pamukları, daha önceden çocuğunuzun görmediği bibloları… alınız ve çocuğunuzu çağırıp oyun oynayacağınızı söyleyiniz. Gözlerini bir mendille kapatınız ve eline o materyallerden birisini veriniz ne olduğunu tanımlamasını isteyin. Kendini ne şekilde ifade edebiliyorsa o şekilde etmesine imkan tanıyınız, yani gerekirse çizerek anlattırın ve ilerlemek istediği kadar bu oyuna devam edin.
- İşitme duyusu ile ilgili evde tencere, tava, tabak, kapı, dolap ve farklı ses çıkartabileceğini düşündüğünüz nesnelerden çıkan sesleri dinleterek algılamasını daha da güçlendirebilirsiniz. Tencerelerin dolu olduğunda nasıl ses çıkartacağını dinlettirin, boş olduğunda nasıl ses çıkacağını dinlettirin. Ton farklarını duyabilmesini sağlayın.
- Çocuğunuzu parka götürünüz ve oradaki renklerle ilgili oyunlar oynayınız. Görme duyusunu geliştirebilecek bir çalışmadır. Yeşil renk deyince otlara yönelin, sarı olunca sarı renk ne var ise onu bulunuz ve renkleri görerekten tanıyaraktan öğretiniz. Yaşantı ürünü olan öğrenmelerin hatırlanması daha kolaydır.
- Çocuğunuzu mutfağa çağırıp gözlerini kapatmasını isteyiniz. Önceden hazırladığınız meyve tabağındaki meyvelerden tatmasını sağlayın ve tahminde bulunmasını isteyin. Böylelikle tad alma yetisini geliştirebilirsiniz.
- Daha önce yedirdiğiniz yemeklerin kokularından ne yaptığınızı bilmesini isteyin, böylece koku alma yetisini daha da güçlendirmesi ve farkında olmasını sağlayacak gelişmeyi sağlayabilirsiniz. Tabii yemek sadece kısıtlı bir örnek, bir parfüm kokusu vs. gibi geliştirilebilir.
5 duyuya hitap edebilecek 1’er tane örnek verilmiştir. Bunları geliştirerek çocuğunuzun gelişimine katkı sağlayabilir ve aynı zamanda eğlenebilirsiniz. Unutmamalıyız ki; bütün gün çocukla birlikte olmak ona katkı sağlıyorum demek değildir. Önemli olan kaliteli zamanlar geçirmektir. Anne baba olarak eğelenerek öğretmek en güzeli ve bu güzelliği tadabilmek, tattırabilmek umuduyla…
Çok hoş bir yazı olmuş, önemli de bir konu. Benim oğlum da dokunma heveslisi, ama ona dokunmak yetmiyor illa içini de açıp bakmaya çalışıyor, artık konuşuyor da neden neden deyip duruyor her eline aldığına yaptığımız açıklamalara
Tat alma duyusu için yazanları biz eşimle yapıyorduk oğlumuza ama doğrusu amacımız tat duyusunu geliştirmek falan değildi. Sadece onun meyvesini veya yemeğini oyunla yedirmeye çalışıyorduk. Demek ki bilmeden de olsa iyi bir şey yapmışız:))