Mehmet’in matematik dersine gittiğini ve o gün için vize sınavının sonucunun açıklanmasından dolayı kendisini kaygılı hissettiğini düşünün. Hoca sınav kağıtlarını dağıtıyor. Mehmet kağıdına bakıyor ve en yüksek notu aldığını görüyor. Peki Mehmet bu nota nasıl bir açıklama getirebilir?
Sizin de hemen aklınıza ilk gelecek olan düşünce de, insanların başarılarını hemen sahiplenirken başarısızlıklarının nedenini ise kendi kontrolleri dışında gösterme eğilimindedirler. Mehmet de doğal olarak matematik dersindeki başarısını matematik konusunda iyi olmasına ve tabi ki zekasına bağlayacaktır.
Peki bu durumu aktör/gözlemci farkı bakış açısından ayrı oluşunu nasıl açıklayabiliriz? İnsanların genellikle öz saygıları tehlikeye düştüğünde kendine hizmet eden yüklemelere başvururlar. Kısaca bahsetmek gerekirse bu yüklemeler başarıları sahiplenme, başarısızlıkları için ise başkalarını ya da durumu suçlama eğilimidir. Kesin bir ifadeyle, kişinin başarılarını açıklarken içsel yatkınlığa bağlı etmenlere, başarısızlığını açıklarken ise dışsal duruma bağlı etmenler ile açıklamasıdır.
Profesyonel sporlar kendine hizmet eden yüklemeler için özellikle enteresan bir inceleme alanıdır. Sporcular ve koçlar elde ettikleri başarılardan bahsederken takımlarının ya da oyuncularının özelliklerini fazlasıyla ön planda tutarlar. Gerçekten de takımlarının zafer veya yenilgileri hakkında yorum yapan sporcuların ya da koçların açıklamaları gözden geçirildiğinde galibiyetlerin %80’ine yapılan yüklemeler içsel etmenlere dayandırıldığı görülmüştür.
Peki kendine hizmet eden yüklemeler eylemi kimlerde daha çok görülür? Psikologlar Roesch ve Amirkhan spor camiasında bir sporcunun beceri, deneyim ve yaptığı sporun , oyuncunun mücadele sonucunda yaptığı yükleme tipini etkileyip etkilemediğini merak ettiler. Sonuç ise, deneyimi daha az olan sporcuların, deneyimli sporculara göre kendine hizmet eden yüklemeleri daha fazla kullandığını ortaya koymuştur. Deneyimli sporcular yenilgilerden kendilerini de sorumlu tutarlar. Zaferlerde ise her zaman büyük payın kendilerine ait olmadığını bilirler.
Üstün yetenekli sporcu başarının kendi yeteneğinden dolayı olduğuna inanırken, başarısızlığı ya da hayal kırıcı bir sonucu arkadaşlarına ya da diğer oyun koşullarına bağlar. Son olarak ise, bireysel spor yapan sporcular, takım oyuncularına göre kendine hizmet eden yüklemelere daha sık başvururlar. Çünkü bireysel sporcular, başarının ve başarısızlığın bütün sorumluluğunun kendi sırtlarında olduğunu bilirler.
Akla gelebilecek diğer bir soru ise insanların neden kendine hizmet eden yüklemeler yapma ihtiyacı duyduklarıdır. Çoğu insan bir düşünce ya da inancı değiştirerek gerçeği yanlış gösterme pahasına öz saygısını olabildiğince korumak ister. Bu durumda öz saygıyı korumak ya da artırmak için kullanılabilecek bir strateji söz konusudur. Nedenselliği yani bir şeyin olma nedenini insan kendisi için en iyi olacak yere koymaktadır.
İkinci bir nedende, kendimizi başkalarına nasıl tanıttığımızdır. İnsanların bizim hakkımızda iyi şeyler düşünmelerini ve bize hayranlık duymalarını isteriz. Başarısızlığa kendi dışımızda bir neden bulmak ise bu başarısızlığı güzel gösterecektir.
Üçüncü neden ise, daha önce belirttiğimiz gibi ulaşılabilir bilginin türü ile alakalıdır. Bunun yanı sıra insanlar yüklemeleri öz saygılarına yönelik diğer saldırıları geri püskürtmek için değiştirirler. Hayatta anlaşılması en zor olaylar örneğin tecavüz, ölümcül hastalık ya da ölümle sonuçlanan kazalar gibi trajik olaylardır.
Bu gerçekleri yadsımak için bazı yollara başvururuz. Bu yollardan bir tanesi ise savunmacı yüklemelerdir. Kısaca açıklarsak, incinebilirlik ve ölümlülük duygularını engellemeye yönelik davranış açıklamalarıdır.