İnsanoğlu zihnindeki bir düşünceye takılı kalmaktansa kendisine basit bir yöntem seçerek bu konu üstünde düşünmemek için elinden geleni yapar. Bir başka deyişle yapılan bu işe düşünceyi bastırma ismi de verebiliriz. Örneğin eski sevgiliyi düşünmek, istemediğimiz bir insanla beklenmedik bir anda karşılaşmak gibi unutmak istediğimiz olaylarda bu yöntemi uygularız. Peki insanoğlu bunu uygularken ne kadar başarılı olabilir? Bu biri görece otomatik, diğeri görece kontrollü olan iki sürecin etkileşimine bağlıdır. Otomatik bölüm, yani izleme süreci, bilince girmek isteyen davetsiz düşüncelerin izlerini arar. İstenmeyen düşünce belirlendikten sonra daha kontrollü bölüm, yani işletim süreci, devreye girer. Bu durum kişinin düşünecek bir başka şey üzerinde ilgisini artırarak dikkatini dağıtmaya yönelik bilinçli çabasıdır.
Bir başka soru ise, kişinin yorgun ya da dalgın olduğu zamanlarda kontrollü işletim süreci işini gerçekleştiremezse neler olur? Böyle bir durum söz konusu olduğunda ise, izleme sürecinde istenmeyen düşüncelerin yüksek sıklıkta ortaya çıktığı bir aşırı – erişilebilirlik durumudur. Örnek verecek olursak görevi çocukların dikkatini dağıtmak olan anne ya da baba işini aksattığı takdirde, çocuklar abur cubur satan yerin yakınında olduklarını daha çok fark edeceklerdir.
İşin ironik yanı ise, insan yorgun ya dalgın olduğu anlarda yani bilişsel yük altındayken, istenmeyen bir şeyi düşünmemek için ne kadar çaba gösterseler de bu düşünceler bir o kadar birbirinin ardı sıra akla gelme eğilimi gösterirler.
Bunun yanı sıra düşünceleri bastırmanın fiziksel ve duygusal bazı etkileri de görülebilir. Mesela bir çalışmada hukuk öğrencilerinden kişisel bir konu hakkında üç gün boyunca yazı yazmaları istenmiştir. Her yazma işinin bitirilmesinden sonra kimi katılımcılardan az önce yazdıkları ile ilgili düşüncelerini bastırmaları istenmiştir. Araştırma sonunda, düşüncelerini bastırmayan öğrenciler ile karşılaştırıldıklarında, bastırma koşulunda olanların bağışıklık sistemi işlevlerinde önemli bir düşüş görülmüştür.
Buna karşın, yazarak veya tartışarak sorunlarımızı çözmeye çalışmak, bu sorunlar ile ilgili düşüncelerimizi bastırmaya çalışmaktan daha iyidir.