KIŞKIRTILMA ve KARŞILIK VERME

Cemal Berk CENGİZ 2.5k Görüntüleme
3 Dk Okuma

    İnsan psikolojisi gerçekten henüz tam anlamıyla çözülememiş soruları bünyesinde barındırır. Biz burada saldırganlık ile ilgili iki durumu gözden geçireceğiz. Bir tanesi insanların kışkırtılması diğeri ise bu olay sonucunda karşılık vermedir.

    Kışkırtılma, bir insan tarafından başka bir insan üzerinde kurulan psikolojik bir baskı sürecidir. Bir insan tarafından kışkırtılan kişi bu duruma karşılık verme ile cevap verir.  Karşılık verme ise insanların başkaları tarafından kışkırtıldıklarında bu karşılık kullandıkları bir savunma mekanizmasıdır.

    Bu duruma bir örnek vermek gerekirse, yarı zamanlı bir işte çalıştığınızı düşünün. Bir dönercide tezgah arkasında ustaya yardım ediyorsunuz. Usta o gün biraz rahatsızlanıyor ve siz her iki işi birden yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bütün bu aksilikler yetmezmiş gibi bir de o gün gelen müşteri sayısı diğer günlere göre daha fazla. Tüm bu karışıklıklar üzerine işleri biraz daha hızlandırmak isterken, oradan oraya koşuştururken bir turşu bidonun deviriyorsunuz ve her yer turşu içinde kalıyor. Patronunuz o anda içeri girip durumu görüyor ve bu hatanın bedelini sizin maaşınızdan keseceğini söylüyor. Siz de o anda sanki tüm bunları isteyerek yapmışçasına aldığınız tepki karşısında patrona dönüp karşılık vermeye başlarsınız.

    Saldırganlık çoğu zaman bir başkası tarafından kışkırtılan kişinin karşılık verme gereksiniminden kaynaklanır. Hristiyanlıkta her ne kadar öteki yanağını dön diye bir tabir kullanılıp bu şekilde insanlara anlatılsa da, bilimsel deneyler işin gerçek yüzünün bu şekilde olmadığını göstermiştir.

    Bu konu ile ilgili çalışmalardan biri Robert Baron tarafından düzenlenmiştir. Bu deneyde katılımcılar yeni bir ürün için reklam hazırlamışlardır. Daha sonra bu reklamlar deney işbirlikçisi tarafından incelenmiş ve eleştirilmiştir. Bir koşulda eleştiri güçlü olmakla birlikte nazik ve düşünceli biçimdedir. Diğer koşulda ki eleştiri ise hakaret niteliğindedir. Katılımcılara karşılık verme olanakları sunulduğunda sert muamele gören katılımcıların karşılık verme eğiliminin, nazik muamele görenlere oranla daha yüksek olduğu görülmüştür.

    Elbette istisnalar bu durum içinde söz konusudur. Yani insanlar kışkırtıldıkları her an bu duruma bir karşılık vermezler. Kendi kendilerine bu kışkırtmanın kasıtlı yapılıp yapılmadığını sorarlar. Kasıtsız olarak yapıldığına karar verdiklerinde ise buna karşılık göstermezler.

    Benzer şekilde hafifletici nedenler olduğunda da karşı saldırganlık durumu yaşanmaz. Bunun yanı sıra saldırgan bir tepkiyi dindirmek için kışkırtma sırasında bu hafifletici nedenlerin farkına varmak gerekir.

Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version