Önceden kitap okumak yeterliydi; fakat artık kitap okumak yetmiyor. Öyle bir çağa girdik ki araştırma yapmak, bilmek, öğrenmek, vs. çok değerli ve çok önemli kavramlar haline gelmiştir. Her ne kadar Türk toplumu okumayı sevmese de artık okumak zorunda, hem de hızlı okumak zorunda. Okumayanlar okumaya başlamalı, okuyanlar ise hızlı okumayı öğrenme çabasına girmelidir. Bu durumun ortaya çıkış nedeni artan bilgi kaynaklarıdır. O kadar çok kitap yazılmaya başlandı ki yavaş okuyarak bunların hızına yetişebilmek maalesef mümkün değil ve mümkün olmayacak da. Bu arada, şu noktaya da değinmek istiyorum. Yavaş okumak daha fazla anlamak demek değildir, yapılan araştırmalara göre hızlı okuyan insanların okuduklarını anlama oranları yavaş okuyanlardan daha yüksektir.
Hızlı okuma teknikleri varmış; fakat bu tekniklerin ülkemizdeki geçmişi çok fazla değil. Farklı ülkelerde çok önceleri bulunmuş olan bu teknikler son zamanlarda Türkiye’de yaygınlaşmaya başladı. Başka ülkelerdeki geçmişine dair bir örnek vermek istiyorum. Fransız yazar Balzac bu tekniği uygulayanlar arasındaymış ve Balzac’ın yaşadığı dönem 1799 – 1850 ‘dir. Bizim ülkemizde bu teknik hiç olmadı demiyorum, sadece yaygınlaşması ve bilinmesi zaman aldı. Bulduğum ve okuduğum birkaç kaynakta farklı ülke vatandaşlarının bu tekniği kullandığından bahsediliyordu ve ülkemizde geç fark edildiğini yazmamın nedeni de bu.
Hızlı okuma teknikleri ile ilgili kitaplar mevcut ve kurslar da açılmış. Bu kurslar ve kitaplar sayesinde kendimizi geliştirebilir, okumamızı hızlandırabiliriz. Bu sayede daha çok bilgilenmiş olarak hayatımızı sürdürürüz.