İnsanların yaşamları boyunca çeşitli ihtiyaçları olur ve bu ihtiyaçlarını karşılama çabası içindedir. İhtiyaçları karşılamak için harcanan çabaya güdü denilmektedir. Güdünün anlamı birçok yerde harekete geçirme gücü olarak geçmektedir. Güdüler türlere ayrılmaktadır. Bunlar:
- Birincil Güdüler: Birincil güdüler Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin ilk basamağına denk gelmektedir. İlk basamakta bulunan ihtiyaçlar; yemek, içmek, vs. idi. Fizyolojik ihtiyaçlar birincil güdülerdir ve bu güdülere birey doğduğu andan itibaren sahiptir, yani sonradan kazanılmış değildir.
- İkincil Güdüler: İkincil güdüler Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin 2. ve sonraki basamaklarına denk gelmektedir. Bu basamaklarda bulunanlardan bazıları; sevgi, ilgi, ait olma, estetik, başarmak, vs. Bu güdüler bireyin doğumuyla birlikte var olan güdüler değildir, yani sonradan kazanılmıştır. Bir birey doğduğu anda başarmak arzusuyla doğmaz, ilk ihtiyaç bu değildir. İkincil güdüler kendi arasında ayrılmaktadır. Bunlar:
- İçten Güdüler: Bireylerde oluşan ve kendiliğinden gelen güdülerdir. Bir davranışa yönelmek için anne, baba ya da başka birisinin herhangi bir şekilde söylemleri, istekleri gerekmez. Birey kendisi ister ve bu istek doğrultusunda hareket eder.
- Dıştan Güdüler: Dıştan güdüler, içten güdülerin tersidir. Bir birey harekete geçmek için çevrenin etkisini hissetmek ister. Davranış ancak başkalarının telkinleri ile oluşur.