İnsanlar anne karnındayken bile çevrenin insan üzerine etkisini konuşabiliriz. Annenin beslenmesi, sağlığı ve psikolojik durumuyla şekillenen bir etkiden bahsedebiliriz. Bu etki çocuk dünyaya geldikten sonra da coğrafi açıdan, iklimsel, tarihsel, kültürel olarak insanları etkilemekte ve bireyin gelişimine doğrudan temas etmektedir.
Kişinin üzerine etki eden çevresel etkişelimlere örnek vermek gerekirse ;
Dünyaya gelindiği andan itibaren toplumun tarihi ve kültürel yapısı sosyal ve ekonomik durumları kişinin seçkin yapısını etkilemektedir. İçinde bulunan toplumun ekonomik ve yetkinlik bakımından etkisine gelince ise bu da bireyin meslek seçiminde de etkili bir roldür.
Bir çocuğun toplumlaşma sürecini ele aldığımızda ;
Henüz yeni doğan bir bebek aile fertlerinin etkisiyle toplumlaşmaya başlar. Annesine duygusal olarak bağlı olan bebek belli bir süre sonra çevreden gelen etkileri kavrar neyin yasak olup neyin güzel olduğunu anlar. Daha sonraki süreçlerde çocuk, çevreden etkilendiği oranda kendi isteklerini de dile getirmeye başlar.
Her yetişkin birey, çocukluğundan izler taşır ve bu izleri hayatının her yanına homojen bir şekilde iyi veya kötü olarak taşır. Kötü olan kısmından kurtulmak ise bilinçli ve doğru bir gelişim sürecinden geçmektedir.
Coğrafi koşulların insanlar üzerine olan etkisi oldukça fazladır. Bir insan içinde bulunduğu toplumun dilini, karakteristik özelliklerini alır. Bunun yanı sıra iklim ve doğa koşulları insan yetenek ve yetilerini geliştirici ve kısıtlayıcı bir faktör olabilirler. Örnek vermek gerekirse, dağlık bir arazide dünyaya gelen çocuk tırmanıcılık yetisini vadi üzerinde yaşayan bir insandan daha fazla geliştirecektir. Hayvan sevgisi gibi temel insani duygusal bağlarda çevresel faktörlerle gelişebilmektedir.
Unutmayalım ki bir insan etrafında olan her olay, o insani etkilemektedir. Bireyler, grupları, gruplar, toplumları ve toplum da bireyi etkiler…