Carpe Diem kavramını ilk olarak ‘’Ölü Ozanlar Derneği‘’ isimli filmde duydum (Film bir öğretmenin öğrencilerinin yaşamlarının değerini anlamalarını konu alıyordu. Lise öğrencileri vardı ve okula yeni gelen bir öğretmen öğrencilerin hayatlarına büyük yenilik gelmesine yardımcı oluyordu). Bu sözün bir yaşam felsefesi olduğundan bi haber bir biçimde yaşamışım. ‘’Anı yakala‘’ gerçekten hayatta felsefe haline getirilebilecek değere sahip bir söz. İnsan doğar, yaşar, gelişir ve nihayetinde ölür. Peki bu evreler içinde neler yapmak gerekir ve neleri yapmamak gerekir? Bu soru sonrasında Carpe Diem devreye girebilir. Yani bir birey ne yaparsa yapsın iyi ya da kötü bunu tartışmıyorum tabii ki (iyi olmasında büyük yarar var). Yaptığı ne olursa olsun bunu hakkıyla yapmalı. Evet yaptım ve mutluyum diyebilen, iyi şeyler yapan ve yaşamındaki dönüm noktası niteliğindeki anları olumlu değerlendiren insanlar gerçekten mutlular. Mutlu olmakta da oldukça haklılar; çünkü hayatımızdaki küçük ayrıntıları yakalamamız farklı bir şekilde mutluluk ve huzur sağlar.
Carpe Diem hayat felsefesini benimseyen bir insanın neler yapabileceğine dair birkaç madde yazalım.
- Carpe Diem ‘’Anı Yakala‘’ demekti ve buradan yola çıkarak yaşamın size göre bir süzgecini oluşturun. Evet mümkün olduğu kadar yaşamın her anını süzün.
- Yaşamı gözden geçirme ya da süzme anından sonra değerlendirilmesi gerekenleri ve değerlendirilmemesi gerekenleri yakalamaya çalışın.
- Sizin için değerlendirilebilir nitelikte olan anları çekip çıkardıktan sonra bu anı nasıl geliştirebileceğinizi ölçün.
- En sonunda o anın size neler kattığını görmeye çalışın ve bu durumdan olumlu düşünceler geliştirin.