NEREYE KADAR TAVİZ?

Taviz Nedir?

    Taviz, kelime anlamı olarak bilgi birikiminiz doğrultusunda karşı görüşlere ve işleyişlere karşı; tepkisizlik, düzeltmeye çalışmama, tartışmadan kaçınma ve bu durumlar sonrasında kabullenme durumlarına denir.

Hangi koşullar altında taviz söz konusudur?

    Öncelikle bilmeliyiz ki bilgi birikimi ve bilginin doğru kaynaklardan gelip gelmediği, tecrübeler ve bilgi birikim düzeyleri karşılaştırmasında sizden daha üst bir düşünceye ve bilgi birikimine sahip birisi karşısında taviz verme gibi bir durum yerine, öğrenme ve bilgi alışı sözcüğü daha doğru olacaktır.

    Tam tersi olarak, sizin konuya hakim olduğunuz durumlarda ve kesin bilgilerle donanımlı olduğunuz aşamalarda, karşıt düşünce ve işleyişler durumunda olaya tepkisiz kalmak, kabullenmek taviz durumunu oluşturur.

Neden taviz verilir?

• Birebir ilişkilerde; taviz vermek ilişkilerin nötr veya negatif bir seyre dönüşmemesi için bazen olasıdır. İlk tanışmalarda karşı görüşlü bir kişiye karşı fikriyatı direkt olarak yansıtmak antipati oluşturabilir ve ilk intiba çok önemli olduğundan daha hoş görüşlü ve tartışma ortamlarından uzak bir duruş sergilemek önemlidir ve bu durumlarda taviz vermek ikili ilişkiler açısından önemlidir.
  
  
• Topluluk içerisinde; belli başlı yazısız kurallar mevcuttur. Topluluğun karşısında durduğu tüm davranış biçimleri içerisinde yer alan herhangi bir davranış biçimini sergilemeden ziyade düşünce aşamasında iken bile söyleve dökseniz toplumdan dışlanmaya maruz kalmanız olağandır. Topluluğun hoşgörü sınırları ve bağlayıcı unsurlarında çok köklü değişiklikler zordur. Bundan dolayı kişiler topluluk içerisinde bir çok konuda taviz verme yanı sıra kendi görüşlerini yansıtamama ve kabullenme eğilimindedirler.
  
  
• Hiyerarşik Yapıda;  İş hayatı ve totaliter gruplar içerisinde emir – komuta zinciri bariz kendini gösterir. Bu komuta aşamasında olan kişilerin direktiflerinin yanlışlığı çoğu zaman tartışılmaz. Aksi düşünülse bile boyun eğme eğilimi çok yüksektir. Çünkü menfaat ilişkileri ön plandadır. Maddi bir kazanım ve güç söz konusu olduğunda kişi farklı tavırlar içerisinde, kendi beşeri sermayesinin dışına çıkarak farklı eylemleri yerine getirir, çoğunlukla eylemleri yerine getirmek zorunda kalır.

Nereye kadar taviz? (bütünleme)

    Şu ana kadar taviz konusunu genişleterek asıl sorumuz için unsurlarımızı belirginleştirdik. Hiyerarşik yapıda bahsettiğimiz beşeri sermaye kişinin şu ana kadar maddi ve manevi olarak eğitim, yönelim ve işleyişleri ve bunların toplamının karşılığının kelimeye dökülmüş halidir.

    Kişinin tüm kaynaklarını atıl noktaya getirecek herhangi bir durum, kişinin artık taviz verme gibi bir eylemde bulunmaması gerektiren kesin eğrinin nötrize olmuş halidir. Bu noktadan sonra kişi kendi öz kaynaklarının tamamını hiçe sayarak, yeni bir boyutta niteliksiz bir hale gelir.

    Bu yeni alandaki “Niteliksizlik” durumu sonrasında yeniden üretkenlik için büyük bir çaba gerektirir. Bu durum psikolojik bir çok sorunu da beraberinde getirir.

    Özellikle kişi bir alanda kendini geliştirmiş ve bu alan haricinde çok farklı bir kulvarda düzenli bir işlev gösterecekse durum daha kritiktir ve yaş ilerledikçe yıpratıcı boyutu da giderek daha da çoğalacaktır.

Nereye kadar taviz? (maddesel)

• Kesin bilgiler karşısında, yanılgıları yaygınlaştırabilecek her eyleme kadar
  
  
• Yönetsel  bakımdan, zararı olacak her düşüncenin ortaya çıktığı ana kadar
  
  
• İlişkilerde baskın olabilmek için yapılacak her türlü onarımı mümkün olmayan duruma kadar

    Taviz gösterilebilir, bu aşamaların sonrasında geri dönüşümü mümkün olmayan olasılıklar zinciri mevcuttur. Olasılıkları kötümser bir yönden kurtarmak için muhakkak en az hata ve sapma payı düşünülerek en doğru anda en doğru etkileşimi gerçekleştirmek gerekir.

Ali SARI    

21.04.2012