KENDİMİZİ İÇE BAKIŞ YOLU İLE TANIMAK

Cemal Berk CENGİZ 4.4k Görüntüleme
3 Dk Okuma

                Benlik kavramının gelişmesinde, insanların büyüdükleri kültürün ve cinsiyetlerinin ne kadar büyük bir rol oynadığından bahsetmiştik. Peki insanlar zaman içinde bu etmenlerle gelişen benliklerini nasıl tanırlar? Bu soru aslında cevaplaması pekte zor olmayan bir soru gibi duruyor olabilir.

Basit bir düşünme yöntemiyle insanın kendi ile ilgili düşünmesinin yeterli olacağı her insanın aklına gelecektir. Buna diğer bir deyişle içe bakış, duygu, düşünce ve güdüleriniz hakkında yalnızca sizin sahip olduğunuz ‘iç bilgiler’ yoluyla insan benliğini tanıyabilir diyebiliriz. Gerçekten bakıldığında içe bakış yöntemi ile bazı sorunların yanıtlarının bulunduğunu görebilirsiniz. Bunun yanı sıra içe bakışın iki ilginç yönünü de açıklamak gerekir. Bunlardan bir tanesi sanıldığının aksine insanlar bu bilgi kaynağına pek sık başvurmazlar, yani insanlar kendi hakkında pekte düşünmezler ve düşündükleri zaman duygu ve davranışlarının nedenleri bilinçli farkındalıklarından gizleniyor olabilir. Lafın özü kendini irdeleme insanların pekte yapmaktan hoşlanmadığı bir harekettir. Eğer tek bilgi kaynağımız bu olsaydı gerçekten işimiz hiç kolay olmayacaktı.

Benliğe odaklanmak: Öz- Farkındalık Kuramı insanların kendileri hakkında ne kadar sık düşündüklerini bize gösteren bir kuramdır. Örneğin bir arkadaşınız video kamerası ile sizi bir kayıta alsa siz o videoyu izlerken öz-farkındalık durumunda olursunuz. Yani kendi dikkatinizin odağında yer alırsınız. Bu kurama göre böyle bir durum yaşadığında insan, mevcut davranışlarını değerlendirip içsel standart ve değerleri ile karşılaştırır. 

Bazen insanlar benlikten kaçma çabalarında daha da aşırıya kaçarak daha da ileri giderler. Alkol bağımlılığı, aşırı yemek yeme ve cinsel mazoşizm gibi çeşitli etkinliklerin bir ortak yanını bulurlar. Bu saydığımız davranışların tümü insanın kendi iç sahne ışıklarını kendinde uzaklaştırmasının etkin yollarındandır. Buna karşın benlikten kaçmanın bütün yolları bu saydıklarımız kadar zarar verici değildir. Birçok dinse ifade ve tinsellik biçimi kendine odaklanmadan kaçmanın tekili yollarındandır. Ayrıca kendine odaklanma yine her zaman kaçınma amaçlı değildir. Örneğin kısa bir süre önce önemli bir başarı elde etmişseniz, kendinize odaklanmaktan büyük bir zevk duyabilirsiniz. Daha da fazlası kendine odaklanma size doğru ve yanlışı ayırt etme yeteneğini vereceği için beladan uzak durmanızı da sağlayabilir. Özellikle bize eksik bir yönümüzü hatırlattığında öz farkındalıktan kaçabiliriz ve bu koşullar altında (mesela kötü geçen bir sınavdan sonra) genelde insan benlik farkındalığından hemen kaçmaya başlar.

Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version