BENLİK BİLGİSİNDE ZİHNİYETİN ÖNEMİ

Cemal Berk CENGİZ 3.2k Görüntüleme
3 Dk Okuma

                                                ZİHNİYET: KENDİ YETENEKLERİMİZİ ALGILAMAK

    Öyle tahmin ediyorum ki gelmiş geçmiş en iyi basketbol oyuncularından Michael Jordan’ın hikayesini hemen hemen bilmeyeniniz yoktur. Lise yıllarında basket takımından atılmasını hepinizin bildiğini düşünüyorum. Bu vermiş olduğum örnekte de görüldüğü gibi benlik-bilgisinin, yani kendi yetenek ve becerilerimizi kendimize açıklamamızın çok önemli bir türü bulunmaktadır. Bazı insanlar kendi yeteneklerinin değişmez olduğuna inanırlar. Genellikle şu düşünceye sahiptirler, bir insanda bir yetenek ya vardır ya da yoktur.

    Psikolog Carol Dweck’e göre herkesin değişmeyen oranda yetenekleri olduğu düşüncesine sabit zihniyet adı verilir. Bu görüşe göre spor, müzik hatta zekamızın potansiyel yetenekleri oranı sabittir. Buna karşılık, Dweck, gelişim zihniyeti olarak adlandırdığı diğer düşünce biçiminde ise yetenekler serpilip, gelişebilen ve işlenebilir niteliklerdir. Araştırmalar bize zihniyetin başarı açısından çok önemli bir role sahip olduğunu göstermiştir.

    Sabit zihniyete sahip olan insanlar engellerle karşılaştıkları zaman vazgeçme eğilimi gösterirler ve becerilerini geliştirmek için daha az çaba sarf ederler ne de olsa bir şeyi başaramamaları bunun için gerekli şeye sahip olmadıklarını gösterdiğini düşünürler. Verdiğimiz örnekteki “Michael Jordan” gibi insanlar ise gelişim zihniyetine sahiptirler ve engelleri çok çalışma yolu ile kendini geliştirmek için bir fırsat olarak algılarlar.

    Zihniyet, sadece sporda elde edilecek başarı açısından değil, akademik alanda dahil olmak üzere her türlü yeteneği nasıl gördüğümüz açısından önemlidir. Öğrencilerin çoğu üniversite yaşamlarının başlarında bir engelle karşılaşır, örneğin sizde herhangi bir dersinizden ilk sınavında düşük bir not almış olabilirsiniz. Önemli olan bu notun sizde nasıl bir hayal kırıklığı yaratmış olduğudur. Dweck’in az önce bahsettiğim araştırmalarına göre sabit zihniyete sahip olan öğrenciler bu noktada vazgeçip sonraki sınavlarda da düşük notlar almışlar, buna karşın gelişim zihniyetinde olan öğrenciler sonraki sınavlara iki kat fazla çalışıp daha yüksek notlar aldığı gözlenmiştir. Yine bu araştırmalar zihniyetlerinde değişebileceğini göstermiştir.

    Sabit görüşlü insanlar, gelişim görüşünü benimsemeyi öğrenebilirler. Dolayısıyla bir daha ki sefer ister spor olsun, ister ders konusunda, isterse kişisel ilişkilerde bir engelle karşılaştığınızda o yeteneğe sahip olmadığınızı düşünmek yerine daha çok çalışmalı ve kendinizi geliştirmelisiniz.

Bu İçeriği Paylaşın
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version