Kalkolitik dönemin erken evrelerinde iskan gören diğer bir bölge Konya Ovası’dır. Göller bölgesine oldukça yakın bir konumda olan Konya Ovası, en az Göller Yöresi kadar köklü bir kalkolitik geçmişe sahiptir. Bu bölgenin en bilindik yerleşim yeri ise Karaman sınırları içerisinde bulunan Can Hasan’dır.
1.Can Hasan
CanHasan Höyük’te yapılan kazı çalışmalarında ele geçen bina kalıntılarından buradaki evlerin dikdörtgen veya kareye yakın bir plana sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bahsi geçen ev yapılarında herhangi bir oda bölümlendirmesi bulunmuyordu. Bunun yanı sıra bu evlerde herhangi bir kapı açıklığına veya kapı kalıntısına rastlanmamıştır. Büyük bir ihtimalle evlere giriş Çatalhöyük’te olduğu gibi damdan sağlanıyordu. Bu yüzden evlere girip çıkmak için ahşap merdivenler kullanılıyor, eve girdikten sonra da bu merdivenler çekilerek mutlak bir savunma sağlanıyordu.
Odanın bir bölümünde ocak ve fırın bulunmaktaydı. Evlerin tabanı birkaç kez kırmızı – kahverengi aşı boyası ile boyanmıştır. Bunun yanı sıra evin duvarlarında yakınlarındaki diğer merkezlerde olduğu gibi payandalar göze çarpar. Bu payandalar aslında duvarlara yapılmış bir destek olarak görev yapmaktaydılar. Bu payandaların konumlarından ve görevlerinden dolayı arkeologlar buradaki evlerin ikinci bir katı olduğunu düşünmüş ve ev sakinlerinin yaşamını burada idame ettirdiğini söylemişlerdir.
Topuzun ilk olarak burada görülmesi açısından oldukça önemli bir yerleşim yeridir. Evlerin birinde yapılan kazılarda gün yüzüne çıkartılmış olan büyük ihtimalle 45 yaşında hayata çıkan bir yangında veda etmiş bir ceset bulunmuştur. Cesedin hemen yanında bulunan ise sap delikli topuz bilinen ilk örnektir.
Bu yerleşim yerinde ölüler ev içerisine değil, köy dışındaki mezarlıklara gömülürdü. Çanak çömlek kültüründe ise krem astar dikkat çeker. Astar üzerine yapılan kırmızı renkte veya kazı tekniği ile yapılan bezemeler oldukça karakteristiktir. Bu kaplar üzerinde bulunan bazı motifler burada yaşayan insanlar ile Yumuktepe sakinlerinin ilişki içerisinde olduğu gözükür.
Buradaki yerleşimde bulunan bir yangın tabakasında yapılan kazı çalışmalarından elde edilen buluntuların karbon 14 yöntemi ile tarihlendirilmesi sonucu yerleşimin İ.Ö. 5000 ila 48000 yılları arasında büyük bir yangın ile yıkıldığı gözlemlenmiştir.