Halk arasındaki yaygın bir inanışa göre, saldırganlık duygularını azaltmak için saldırganlık içeren bir şeyler yapmak gerekir. Büyüklerimizden duyduğumuz ve uzun yıllardan beri kullanılan içini boşalt öğüdü bu durum için verilebilecek bire bir örnektir. Yine bu inanışa göre öfkeli olduğunuzda bağırmanız, çığlık atmanız, küfretmeniz hatta duvara tabak çanak fırlatmanız gerekir. Bu şekilde insanın içinde biriken öfke dışa vurulur ve gerçekten denetlenemez bir hal almadan atılır.
Bu genel inanış ise psikanalizde geçen katarsis kavramının halk arasına aşırı basitleştirilmiş haliyle girmesine dayanmaktadır. Katarsis tam olarak, saldırgan bir harekette bulunarak, agresif davranışları sergileyenleri izleyerek ya da saldırganlık fantezileri kurarak biriken saldırgan enerjilerin azalacağı ve böylece ileride saldırgan davranışların ortaya çıkma olasılığını düşüreceği kanısıdır.
Freud, saldırgan itkilerin hidrolik olduğu düşüncesindedir. Ona göre, insanlar saldırganlıklarını görece zararsız bir şekilde dışa vuramadığı sürece saldırgan enerji birikecek ve bir çıkış noktası arayacaktır. Bunun sonucunda ya aşırı şiddetli şekilde eylemler patlak verecek ya da akıl hastalığı olarak kendini gösterecektir.
Freud, ulaştığı sonuçlar ve verdiği öğütler ile asla basitleştirici olmayan üstün ve karmaşık bir düşünürdü. Ne yazık ki katarsis kavramı gençlerin öfkelerini bir şekilde boşaltması gerektiği yönünde bir inanışa dönüştü.
Saldırgan Eylemlerin Sonraki Saldırganlık Üzerindeki Etkileri
İnsanlar kendilerini engellenmiş ya da öfkeli hissettikleri zamanlarda bağırma, küfür etme, savurma hatta belki birisine vurma yoluyla basıncı biraz azalttıktan sonra kendilerini daha az gergin hissederler. Peki böyle bir durumda saldırganlık daha fazla saldırganlık gereksinimini azaltır mı? Örneğin içinde rekabet bulunan oyunlar saldırganlık enerjisinin zararsız bir şekilde dışa vurulmasının bir yolu olabilir. Ancak buna karşın genellikle çekişmeli oyunlar izleyiciler ve oyuncular için daha da saldırgan bir tavır takınmalarına neden olur.
1974 yılında Arthur Patterson lise futbol oyuncularını futbol sezonunda bir hafta önce ve bir hafta sonra değerlendirerek aralarındaki düşmanca davranışların oranını ölçtü. Eğer daha önce bahsettiğimiz gibi, futbol oynamanın da bir parçası olan yoğun çekişme ve saldırgan davranışlar gerçekten de biriken saldırganlığın neden olduğu gerilimi düşürmeye yarasaydı, oyuncuların saldırganlıklarında sezon boyunca bir değişiklik görülmezdi. Oysa araştırma sonuçları düşmanca davranışların önemli ölçüde yükselme gösterdiğini ortaya koymuştur.
Saldırganlığın Suçunu Kurbana Atmak
Bir kişiye bir kez saldırgan bir davranış gösterirseniz, daha sonra tekrar saldırganlık göstermeniz size daha kolay gelebilir. İlk saldırganlık diğer eylemleriniz üzerindeki ketleri kaldırabilir. Üstelik daha da önemlisi birisine karşı açıkça saldırgan davranışlar sergilemek o kişi hakkındaki duygularınızı da değiştirir. Hedefe yönelik olumsuz duygularınız artar ve gelecekte bu kişiye saldırgan davranma olasılığınız yükselir.